Adamın devasa kolları Aelin'ı sıkıca tutup havaya kaldırdı. ... Aelin hem gülüyor hem ağlıyordu. Adam ise sadece ona sarılıyordu. Kapüşonlu başını Aelin'ın boynuna gömmüştü. Aelin'ı bir nefes gibi içine çekermişcesine.
"O kim?" diye sordu Nesryn.
Aedion gülümsedi. "Rowan."
"Biri canını çok yaksa ama sonrasında sana çok güzel bir yaşam vaat etse, kabul eder miydin?"
"Belki."
"Ama bu yaşadığın acıyı yok etmezdi, o acının hissettirdiklerini unutturmazdı, o iyi yaşama istesen de sahip olamazdın Nova. Bazı şeyleri yok saymak gerçekten onları yok etmiyor ve bana kalırsa insanlar en çok bu konuda hatalar yapıyor. Gözlerini kapattığın zaman güvende olmazsın, karanlıkta saklananlar yok olmaz sadece kendini savunmasız kılarsın."
"Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı?"
"Her ölümlü erkek ve kadın tanrıların suretinde yaratılmıştır. Ciğerlerinde gökyüzüyle, ayaklarının altında toprakla, ruhlarında ateşle, kanlarında suyla."
"Dünyanın genç kadınlara, özellikle de erkeklerin hoşuna gitmeyecek şekilde davrananlara ve erkeklerin duymaya hazır olmadığı doğruları söyleyenlere hiç de iyi davranmadığını artık biliyordu. Elisabeth'i dinlemedikleri gibi Mercy'ye de kulak asmayacaklardı."
"Birini gerçekten sevdiğinizde çekip gidemiyorsunuz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Ağızlarından ya da beden dillerinden ne yalanlar dökülürse dökülsün kendizi onların yelkenine sıkıca bağlıyorsunuz ve bu bağ ne kadar kalın ya da ince olursa olsun orada olmak için yemin ediyorsunuz. Rüzgarın sizi istediği yöne sürüklemesine izin veriyorsunuz. Burası bir enkaz bile olsa... Burası sizi ikiye ayırsa ve iyi olan her şeyi öldürse bile...
"Her hareket bir ihanet olacak. Her tercih bir katliam olacak. Annemin tüm söylediklerine rağmen, görünüşe bakılırsa tam istediği gibi bir canavarım ben."
"Bir zamanlar Alice adında bir çocuk varmış," dedi Morpheus sakinleştirici bir sesle. Onu hala göremiyordum. "Masumiyet ve tatlılıkmış, mutluluk ve ışık. Belki de tek kusuru çok..."
"Meraklı olmasıymış," diye tamamladım onun yerine.
"...Bir çocuğun diğerine olan sadakati ölçülemez. Sen bana inandın, benimle yeni deneyimler yaşadın, benimle birlikte büyüdün. Bu da sana benim en içten bağlılığımı kazandırdı."
Morpheus uzanarak parmak ucuyla bir gözyaşımı yakaladı. Yukarı kaldırarak üstümüzde uçan birkaç perinin solgun ışığına tuttu. Dudaklarında meraklı bir gülüş belirdi. "Onun için ağlıyorsun ama benim için kanamıştın."