Sahip olmadığımız şeylere bakarken, “Benim olsaydı nasıl olurdu?” diye düşünme eğilimindeyiz.... Oysa bunun yerine sahip olduğumuz şeyler için sık sık şunu düşünmemiz gerekir “Bunu kaybetsem ne olurdu?”
Gelecek için yaptığımız planlar ve duyduğumuz endişeler, ya da geçmişe özlem bizi durmadan öyle meşgul eder ki mevcut an neredeyse hiç dikkat çekmez ihmal edilir.
Hiçbir durum karşısında aşırı coşkuya da aşırı kedere de izin vermemek... mevcut anın tadını hep olabildiğince neşeyle çıkarmak. İşte bu hayat bilgeliğidir.
İnsan olası mutlu rastlantıları ve bunların sonuçlarını hayalinde canlandırırsa gerçekliği daha zevksiz hale getirir. Boş hayaller kurar ve sonunda da hayal kırıklığı yaşar ve bunları pahalıya öder
Bulunabilecek en şanslı kişi hayatını çok büyük fiziksel ya da ruhsal acılar olmaksızın geçirenlerdir yoksa büyük sevinç ve zevklerin nasip olduğu kişi değil