Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Leyla
Leyla
@Leylab
Lisans
15 Ağustos
234 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
112 syf.
·
Puan vermedi
Mutlu sonlar da var mı. Hayatta sonu güzel kalabilen herhangi birşey var mı? İki iyi insan kalan hayatlarında mutlu huzurlu mu yaşayacaklar. Bu mümkün mü. Hep kötü biten hikayelerden ve tecrübelerimden sonra bu kitaptaki mutlu son inandırıcı gelmedi. Niye böyle
256 syf.
·
Puan vermedi
Kötü için her yol mübah peki gariban ne yapsın. Nasıl başa çıksın. İlahi adalet de olmasa yaptıkları yanlarına kalacak olsa delirir insan. İyi ki ölüm var iyi ki ahiret.
Sebahattin Ali
İlk kitabını okuduktan sonra diğerlerini hep erteledim. Tüketmek istemedim. Hepsi harika. Hele içimizdeki şeytan bambaşka
·
Puan vermedi
Bu kitaba yapılan incelemeleri okudum da ya ben kıtım ya da millet abartıyor. Çok saçma bir ders çıkarım birşey bulamadım ben bikaç şey dışında . Vakit kaybı değmez
Okur Takip Önerileri
639 syf.
8/10 puan verdi
Dünya iyi ile kötü arasında. Artık kimseye sözüm kalmadı. Bu kitaplar bende yürek bırakmadı. İçim dışım isyan. Yüklen zalim mazlumun günahını. Sıra sana da gelir nasılsa
165 syf.
·
Puan vermedi
Hacı Murat gibi nice yiğitler, seçmek zorunda bırakıldıkları tarafların entrikalarıyla harcanıp gittiler. Onlar istemedi, onlar seçmedi bu kaderi, kader onları seçti onlara da bu şah oyunlarında piyon olmaktan başka çare kalmadı. Kimi yiğitçe savaşarak öldü kimi kalleşçe sırtından bıçaklandı. Bu kitabında Tolstoy kendi milletini kendi çarını inceden eleştirmiş.
320 syf.
·
Puan vermedi
İnsanın bencilliği, aç gözlüklüğü, ahlaksızlığına en mükemmel yönetim sistemleri bile bize fayda etmez. Kitap ben de farklı duygular yarattı. Başlangıçta devrimci çocuğun zengin aileye mensup ama vicdan sahibi sevgilisi ve babasını süslü laflarla etkileyişi pek hoş. Onlara sosyalizmi kabul ettirecek dehşet verici kanıtlar da sundu. Siz de Demir ökçeye lanet okuyorsunuz. Ama kitabın sonlarında bu iki sevgili Demir ökçenin içine sızıyor ve devrim olurken ve yoldaşları “ kahramanca ölürken” Demir ökçenin parolasını verip kurtuluyor. Kız hep aynı şeyi söylüyor çıldırttı beni “ yoldaşlarımız kahramanca savaşarak can verdiler”. Sen de o kahraman yoldaşların gibi olsana o zaman. Hem insanları böyle örgütleyip sel gibi ölüme gitmelerine neden oluyorsun hem de onlar ölürken sen kancıklar gibi kaçıyorsun. Yazıklar olsun. Örgütlenmeler, gruplanmalar bende tiksinti uyandırıyor artık. Ne uğruna olursa olsun. İnsanın üyesi olduğu tek grup ailesi olmalı
136 syf.
·
Puan vermedi
Tüm o gözü de burnu da yüksekte, köylüye emekçiye burun kıvıranlara onları hor gören sömürenlere inat memleketleri bu insanlar ayakta tutuyor, düşmandan bu yürekli insanlar koruyor. Dünyanın çilesini garibanlar çekiyor
56 syf.
9/10 puan verdi
Kitap kısa klasiklerden ancak dolu dolu. Mutlu olmanın yollarından ziyade mutluluğun içimizde olduğu klişesini desteklemiş. Öyle mutlaka ancak insan millet har vurup harman savunurkene o tatil senin bu ülke benim gezerkene evde oturup mutluyum ben ya nasıl desin. Şaka bi yana kitap gerçekten güzel okumaya doyamadım. Tekrar tekrar okuyup uzun uzun düşündürüyor. Ama insanın mutsuzluğunun asıl kaynağı hayatında makul bi düşüncede sürekli sabit kalamaması bence. Mesela bi an kendimizi çok şanslı hissedip şükrederken iki dakka sonra sosyal medyada insanların hayatlarında aslında hiç olmadıkları mutlu mesut fotolarını görüp kendi talihine saydırabiliyor bu noktada kimi yer kimi bakar kıyamet ondan kopar ve yakarsa dünyayı garipler yakar diye eklemek istiyorum.
Hayallerin bir sınırının olması konusunda yazarla hemfikirim. Yoksa insan gerçeklikten kopuyor. Zihinimde yarattığı dünya ondan ne kadar uzaksa o kadar acı çekiyor, hem de boş yere.
Acıdan kaçma konusu da baya su götürür. İnsan acıdan sorundan kaçayım derken hayatı ıskalar. Acıdan tabi kaç, kaçın ama hayatı da yaşa. Yoksa hiç yaşamamış gibi ölürsün. Hayat bazen risk almaktır. Kelek çıkacak diye kavun almazsan kavun da yiyemezsin. Örnekler çoğaltılabilir meseleyi anlatabildim umarım. Selametle
140 syf.
8/10 puan verdi
Livaneli ürün yerleştirme yapar gibi “sorun” yerleştirme yapmış. Kitap az ve öz olmuş ve vermek istediği mesajı verdikten sonra sözü fazla uzatmamış. Toplumsal ve küresel sorunlara dikkat çekmiş ve duyguyu çok güzel verebilmiş. Haber kanallarında geçen ve artık üstünde düşünmediğimiz konulara kattığı derinlik olayı içselleştirmeyi sağlamış. okuduğum diğer kitapları gibi tadı damakta kalan bi kitap. Hikaye öyle sürüklüyor ve bi anda bitiveriyor ki hala sayfa çevirmek, okumak istiyor insan, gerisini merak ediyor, burada bittiğine inanamıyor. Acıklı kitaplar, filimler için için içimi kemirir yine bu kitaptaki mutlu son da kendimi iyi hissettirmedi. Bi çocuğu aldı deniz, diğerini verdi, bi anne evlatsız belki nefessiz kaldı, diğeri evlat sahibi oldu. Hayat bi garip. Kimi insanlarların bahtsızlığı doğduğu iklimde başlıyor talihsizlik yakasını hiç bırakmıyor. Acıdan, kederden sonra gelen buruk mutluluklarla yetinmek kalıyor.
224 syf.
10/10 puan verdi
Cengiz Aytmatov ‘a bi kez daha hayran olduğum harika bi roman. Her seferinde bir kez daha anlıyorum ki insanlar hangi ülkede hangi iklimde hangi ideolojide hangi siyasi görüşte olursa olsun hep aynı. Yaşanmışlıklar, alınan verilen dersler aynı yalnız isimler şehirler farklı. Ben de yerin hep ayrı usta yazar.
192 syf.
·
Puan vermedi
İnsan mutlaka kendini geliştirecek, iyileştirecek veya oyalayacak bir uğraş içinde olmalı. Bunu yapmadığı ya da yapamadığı zaman zihninin esiri oluyor, okyanusta yelkenli gibi bi oraya bi buraya savruluyor. Beden sağlığı kadar ve hatta ondan da önemli bişey varsa o da ruh sağlığıdır. İnsan kendini tanımalı, kendi yeteneklerinin sınırlarını keşfetmeli, hayatında bi amaç, uğrunda savaşılacak idealleri olmalı. Kitapta serebral palsi hastası bi gencin hayatı kendi ağzından anlatılıyor. Ve gerçekten çok çetin bi hayat mücadelesi. Bizim gibi “normal” sayılan insanların hayatları bile bize yer yer işkence gibi gelirken bu insanların yaşadıkları derinden sarsıyor. Aynı zamanda mücadelesi takdire şayan. Yaşayıp isteyip de yaşayamadığı ve yaşayamayacağı kesin olan onca heveslerin, duyguların ve olayların çevresindekilerce gayet doğal ve sıradan yaşanıyor olması çok acı verici.
424 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler
İnsanları tanıyan yalnızlaşır / Hz Ali
Sadece bu cümleye ciltlerle kitaplar yazılır. Martin Eden gibi sıkıntılara, zorbalıklara, sefalete, açlığa ve yalnızlığa göğüs germekten bile yıkılmayan bir adamı tüketen insanlar... Martin aşkı için çelikten bir iradeyle hepsiyle savaştı. O savaşını verirken at gözlüğü takmış gibi en sevdiklerinin
240 syf.
7/10 puan verdi
Yazar kitabındaki karakterleri çevresinden esinlendiğini belirtmiş ve onun çevresindeki kişiler aynı şekilde bizim de çevremizde. sürüsüne bereket. Karakterler gayet güzel işlenmiş. Hatta Thousend un karısı gibi bi akrabam var. O akraba da aynı o kadın gibi sizle akrabalarıyla ilgili gibi çok sevecen görünür ancak tek derdinin kendisi ve çocukları olduğunu hatta çevresindekilere karşı acımasızlığa varan umursamazlığını zamanla farkedersiniz. Bence bi dizi ya da kitap esas karekterlere ne kadar odaklıysa o kadar sığdır. Özellikle en başarılı dizilere bakarsanız dizide çok oyuncu vardır ve hepsinin hikayesi anlatılır. Başarısız dizilerse ana karakterlere odaklanır hatta diğerleri sadece o karakterlerle ilişkisi kadar önemlidir. Ana karakter çok özgün olmadığı sürece o dizi tutmaz. Naçizane dizi yorumculuğumdan kitaba geçersek kitapta sadakatsiz bir kadınla ona iyi bi ders vermek isteyen ama sonunda kendi kendine eden aşık bir koca anlatılıyor.Walter tam olarak amacı neydi ben de hala çözemedim. Ama değdi mi can Walter. Gittin taa oralara. Amacı şifa dağıtmaksa o başka. Bazı insanlar ders verilmeye değmez onlara ancak yol verilir. Kadının hatasını anlaması kendiyle yüzleşmesi çok uzun sürse de neyseki anladı ama vicdan azabını da yası da pek kısa sürdü. Az bi sürün vicdan azabıyla da biz romantiklerin içine su serpilsin. Soğuk kanlı bu İngilizler Biz olsak üzüntüden gebeririz. Ha bi de kitap en sonunda bir parağrafla tasavvufa bağlanıveriyor. Kitty nin önünde rahibelerin alçakgönüllülükle takip ettiği huzura götüren yol gibilerinden. Gece gece saçmalamış olabilirim sabırla okuyana selam olsun
258 syf.
9/10 puan verdi
Beyaz dişin onu vahşiliğin dibine iten; sevgiden, merhametten yoksun zorlu hayatı neticesinde ortaya çıkan fıtratı ve yine sevgisizlik, haksızlık, vicdansızlıkla vahşileşmiş, gözünü nefret ve kin bürümüş adam aynı insafsız terbiyenin eseri. Köpek gibi büyütülmüş çocuklar, vahşi muamelesi görmüş evcil hayvanlar.. İnsanı bunca vahşiliğe iten o içgüdü nereden başlıyor neden sürüp gidiyor. Neden kimse içindeki amansız öfkeye dur demiyor gördüğü kötü muameleden intikam alırcasına etrafına, elinin altındakilere saldırıyor. Herkesin içten içe beklediği küçük bi sevgi kırıntısı değil de ne. İnsan sevmek için sevgiyle yaratıldı. Tabiatımızda en aşina olduğumuz bu duygu olmadan hep bi boşlukta debelenip duruyoruz. Sevgi arıyoruz ama sunmaktan da aciziz.
Kitap çok etkileyici. Sürüm sürüm sürükleyici.
107 syf.
9/10 puan verdi
İnsanlar gibi Buck’ın da kendini bulması, özündeki benliğine ulaşması için sıradanlığından sıyrılması, sınırlarını zorlaması gerekti. Köpeği sakin yaşamından koparan gizlice satan o yamak aslında ona büyük iyilik etti. Önündeki zorlu yaşama alışması için çok çetin mücadeleler vermesi gerekti. Hep öyle olmaz mı zaten? Hayat önce bizi tepe taklak eder, zorlu sınavlardan geçirir sen mücadeleyi bırakmaz daha sıkı yapışırsan verdiğin mücadele de amacına ulaşır. Gelince üst üste gelir dediğimiz tüm o zorluklar gelecek olan daha zorlularına tahammülü güçlendirmek içindir. Ve dönüp baktığında hiçbiri boşuna değildir. Sen onlara göğüs gerip sabrettikçe seni olduğundan dahi iyi bi ruh haline daha iyi, olgun, aklı başında birine dönüştürür. Ta ki olabileceğin en erdemli haline ulaşana dek..
