Kübra Cantürk

Yanarım, yanarım neye yanarım biliyor musun? Keşke bıraksaydım da bizim ihtiyar, Piolaine'in küçük hanımını boğuverseydi. Açlık benim çocuklarımı boğarken, onların gıkı çıkıyor mu?
Reklam
Upuzun hayatımda ilk kez içimden birini öldürmek geliyordu. Vaktinde veremediğimiz kırıp geçirici yanıtları, kulağıma fısıldayan şeytanın yüzünden, içim içimi yiyerek döndüm eve.
Ve... Öptüm onu! Ben! Ben! Ve o ölmedi! Ah, Daroga birini alnından öpmek ne güzel bir şeymiş! Anlayamazsın!

Reader Follow Recommendations

See All
Dinle. İşkence odasına senin peşinden geldim. İşkencecinin o alçak ellerinin seni soyduğunu ve yarı çıplak seni ellediğini gördüm. Bütün bir imparatorluğa karşılık, bir tek öpücük kondurup, sonra da uğrunda ölmek istediğim o ayağın, altında başımın ezildiğini onca zevk duyarak hissedeceğim o ayağın, canlı bir yaratığın uzuvlarını kanlı bir çamur haline getiren o korkunç işkence ayakkabısının içinde sıkıştırıldığını gördüm. Ahh, sefil! Olanları görürken kefenimin altındaki bir hançerle, göğsümün derisini şahrem şahrem doğruyordum. Senin kopardığın ilk çığlıkta, onu etime sapladım. İkinci bir çığlıkta yüreğime girecekti. Bak. Gailba hâlâ kanıyor.
Kızım gelmiş! Üzerime eğilmiş olmalı, saçları yüzüme değiyordu. Nefesinin sıcağını, teninin kokusunu duydum. O koku ki, onu kucağıma ilk aldığımda yapışmış burnuma, o yüzden mi acaba ne zaman özlesem Derya'yı, burnumun direği sızlar.
Reklam
Geri14
68 öğeden 61 ile 68 arasındakiler gösteriliyor.