Çiçek aytonğ

Çiçek aytonğ
@Lorinaz
Erkeklerin hepsi birbirinin laciverti...
Okul öncesi öğretmenı
Yüzüncül yıl üniversıtesı
Hakkarı
10 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Diğer kadınlara pek benzemiyorduk. Çıtkırıldım olamadık misal. "Gelip beni al" demek yerine kendimiz gittik koşa koşa. Eğlenceye gittiğimizde diğerleri narince masada alkışlarken piste fırlayıp hunharca oynadık. Hep sorun dinledik, bizim derdimiz yoktu çünkü Rahibe Therasa'ydık. Çiçek istemedik, hediye istemedik, en büyük hediye sevilenle beraber olmak dedik. Sürprizlere bayılırdık ama biz sürpriz yaptık. Severken sonuna kadar sevdik, söverken arkasından değil yüzlerine saydık. Gülümserken kimbilir kaç kez öleyazdık. Rol yapamadık, belki fazla doğaldık. Bu sebeple kıymetimiz bilinmedi. Nasıl olsa hep vardık. Şimdi yokuz. Mutlu musunuz ? Kıvılcım Kalay
Reklam
Cahıt zarıfoglu
Ağlamak ki zekatıdır, tüm anlatamadıklarımızın...
Emma Goldman
İnsanlar beyinleri satın alabilir ama dünyadaki milyonlarca kişi aşkı satın alamıyor. İnsanlar, bedenleri baskı altında tutarken, yeryüzündeki bütün iktidarlar bir araya toplanıp da aşkı dize getiremiyor. İnsan, bütün ulusları fethetmiş olsa bile, ordular bir türlü aşkı fethedememiştir. İnsan ruhunu zincirleyip prangaya vurdu, lakin aşkın karşısında baştan aşağı çaresiz kaldı. Saltanatında hazinesinin bütün görkemi ve ihtişamıyla hükmetse de, aşk yanından geçip gittiğinde insan yoksul ve perişandır. Şayet aşk yanında durursa, en fakir virane bile sıcaklık, hayat ve renkle ışıldar. Aşkın bir dilenciyi kral yapacak büyülü kudreti vardır. Evet aşk beleştir, başka bir atmosferde mesken tutmaz. Özgürlükte kendisini çekinmeden, bol bol, bütünüyle sunar. Emma Goldman - Dans Edemeyeceksem Bu Benim Devrimim Değildir

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşıkları gördüm, Acemilerdi Ben dedim, "olamam böyle " Sonra sen çıkageldin...
Reklam
Yavuz bülent bakiler , "şaşırdım kaldım işte"
Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla.. Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla.. Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla.. Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla...
Yan benimle dediğiniz insanın başkasıyla kül oluşu...
Kendi kalemimden 2
Bir nehri evlat edinmenin zarifliğiyle sevebilmek mesela... Yırtık çorapların ezgisinde yoksulluğu duyabilmekti.Hatıraları yeniden ekebilmek için bir yağmur damlasından dilenmekti. Patika çaresizliklerin zirvesinden bakabilmekti. Çocuk masumiyetlerinin tokmağından tutabilmekti.Belki de bir bahçe korkuluğunun amaçsızlığıydı sevmek, bakmaktı ama görememekti ...
Kendi kalemimden
Ama bana sorsan , ben kimsesiz olmak isterdim gerçek anlamda.ülkesız bir insanın kimsesiz olması ona mutluluk veriyor sanırım. En güzel , sınırları en geniş ülke" ülkesizliktir". Ülkesizlikte de insana en çok giden kimsesizliktir.
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır. Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar. İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır. William GLADSTONE
Reklam
"Sen bana bağırdığını zannederdin oysa ben cenneti yüksek sesle dinlerdim "
"Allah seni bana vermekle vermedıklerini telafi etmiştir "demiş Ali şeriatı eşi puran şeriatiye ... tek bir mısra şiir olabiliyormuş bazen
Umudun şiiri bu sanırım
Aşksız ve paramparçaydı dünya bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve
Resim