Ölmek önemli bir şey değildi,bunu zihninde ne canlandırabiliyor ne de ondan korkuyordu. Fakat yaşamak, bir yokuşta rüzgarla dalgalanan bir buğday tarlasıydı. Yaşamak gökyüzünde bir kuştu. Yaşamak harman savrulurken buğday tanelerinin düştüğü, samanların uçuştuğu harman yerinde toprak bir su testisiydi..