Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Luthien

Luthien
@Luthienn
Evimize varmamız için pek çok pislik ve saçmalık içinden bata çıka yürümemiz gerekiyor. Üstelik bize yol gösterecek kimsemiz de yok, tek kılavuzumuz yüreğimizdeki özlemdir.
“Sahi masanda Prens Henry'nin vudu bebeği yok muydu?” “Ne bebeğinden bahsediyorsun?” “Yoksa üzerinde Prens'in fotoğrafı olan bir dart tahtası mıydı?” Alex, yere sağlam basabilmek için bacağını sandalyeden indirdi. Kızmış bir şekilde kollarını önünde bağladı. “Kapağında Henry'nin olduğu bir dergi vardı sadece. O dergiyi alma sebebim de içinde benimle alakalı bir haber olmasıydı. Onun kapakta olduğuna dikkat bile etmemiştim.” “Bir saat boyunca dik dik baktın dergiye.” “Yalan,” dedi Alex. “İftira.” “Sanki düşünce gücüyle Henry'yi ateşe vermeye çalışıyormuş gibiydin.”
Reklam
"Neden buradasın?” "Çok yakın bir aile dostumu hiçbir art niyet olmadan ziyaret edemez miyim yani?” “Boş yapma,” Alex elini göğsüne koydu. “Kalbimi kırıyorsun.” “Tükettin beni.” “Hayran ettim.” “Güvenliği ararım.” “Öyle olsun.”
Kensington Sarayı'nın önünde Alex, Henry'nin telefonunu elinden kapıp kraliyet mülküne zarar verme suçundan özel korumalar tarafından uzaklaştırılmadan rehbere kendi numarasını ekledi. Bir araç, onu kraliyetin özel pistine götürmek için bekliyordu. “İşte,” dedi Alex. “Numaram bu. Madem buna devam edeceğiz, yardımcıları araya sokmak insana kafayı yedirtir. Mesaj at bana yeter, bir yolunu buluruz.” Henry şaşırmış bir ifadeyle bir süre ona baktı. "Adamın hiç arkadaşı yok herhalde," diye düşündü Alex. “Tabii, teşekkürler.” “Umarım gecenin üçünde, "Uyudun mu?" diye bir mesaj almam,” dedi Alex ve Henry kahkahayı patlattı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Artık lanet canını tehlikeye atmasan olmaz mı?"
"Peki ya Hoth? İnsanların, başka üçleme filmlerin en karamsar, en ağır olanına İmparator diye benzetme yapmalarının bir sebebi var." "Evet, doğru olabilir ama mutlu sonların bir önemi yok mu?"
Reklam
"Ben de şu yaşlı tilkinin ceremesini çektim," Ophélie gözlerini ta yukarıya, adama doğru çevirdi. Kız oturur, adam ayaktayken baş döndürücü bir uzaklıktı bu. "Size de mi çattı?" "Beni bir yastıkla boğmaya çalıştı," dedi Thorn duygusuzlukla. "Neyse ki göründüğümden daha dirençliyimdir."
Sayfa 310Kitabı okudu
"Beni dostlarımdan koruyunuz, düşmanlarımın çaresine ben bakarım."
Sayfa 211Kitabı okudu
Ophélie yüzünü göremediği biriyle konuşmayı sevmiyordu. Bakışlarını Thorn'un gözlerine doğru kaldırmaya çalıştı ama ancak hakim yakasının düğmelerine kadar kaldırabildi. Boynundaki tutukluk devam ediyordu ve adam da saygısızlık derecesinde uzundu.
Sayfa 179Kitabı okudu
"Size sevgim sonsuz, yine de korkarım ki benim, yeğeninizin yüreğinde pek yerim yok."
Sayfa 127Kitabı okudu
"Saray mı!" diye nefes verdi Rosaline, tüy kalemiyle kağıdı tırmalayarak. "Perde arkasında bıçak darbelerinin konuştuğu grotesk bir tiyatro sahnesini tanımlamak için ne kadar da güzel bir kelime."
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
"Kadınların kalbinde yazanları açık bir kitap gibi okuyabilseydim hayat fazlasıyla yavan olurdu."
Sayfa 151Kitabı okudu
Ophélie, son bir kez avucunu Kitap'ın üzerine koyduktan sonra kubbeyi kapattı. Usulüne uygun şekilde geçmişe veda etmişti. Artık geleceğe yer açacaktı.
"Dışarı'dansın ama hiçbir şey bilmiyorsun." "Evet bilmiyorum. Ama muhtemelen senden daha yaşlıyım. O yüzden senden daha fazla şey biliyorum." "Öyleyse anlat bana. Laneti nasıl bozacağımı anlat."
"Senin için dünyanın okyanuslarını aşarım. Beni sadece ölüm durdurabilir."
Sayfa 621Kitabı okudu
2.109 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.