Murat

Murat
@M0r4t
Sıkı Okur
Kitap okumak hususi bir sanattır. Mustafa Kemal Atatürk #57410286 #74112219
“Daha önce dediklerimi unutmayın. İş bulmak uzun vadeli bir soruna kısa vadeli bir çözümdür, l’ck çoklarının kafasında tek bir sorun vardır, kısa vadeli çözüm. Ay sonunda gelecek faturalar, yani Katran Lolita. Onların yaşamını para yönetir. Daha doğrusu parayla ilgili korkuları ve cehaletleri demek daha doğru belki. Annelerinden, babalarından öğrendikleri gibi yapar, para için çalışırlar. ‘Başka yolu yok mu?’ diye sormaya zaman bulamazlar. Düşüncelerini kontrol eden duygularıdır artık, beyinleri değil.”
Reklam
“Fiyatların artması gerekmez mi?” diye sordum. “Başında iyi yöneten bir hükümeti olan eğitimli bir toplumda artması gerekmez. Aslında fiyatların düşmesi gerekir. Kuşkusuz bu yalnızca kuramsal olarak geçerli. Fiyatların artmasının nedeni cehaletten kaynaklanan hırs ve korkudur. Okullar insanlara para konusunda daha çok şey öğretseydi, dolaşan para miktarı artacak, fiyatlar düşecekti; ne var ki okullar insanlara yalnızca para için çalışmayı öğretmekle kalı yurlar, paranın gücünü kuşanmayı öğretmekten uzaklar.”
“Doktorlar vizite ücretlerini aırtırınca avukatlar da komisyonlarım artırır. Avukatlık ücretleri artınca, okul öğretmenleri de artış talep eder, bu da ödediğimiz vergilere yansır ve bu böyle sürer, gider. Çok geçmeden zenginle yoksul arasında öyle büyük bir uçurum olur ki kargaşa doğar ve bir büyük uygarlık daha çöker gider. Büyük uygarlıkların çökmesi, sahip olanlarla sahip olmayanlar arasındaki uçurumun derinleşmesinin sonucudur. ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ sözünü ka-nıtlarcasına, Amerika da aynı yolun yolcusu, çünkü biz tarihten hiçbir şey öğrenmeyiz. Tek yaptığımız tarihleri, isimleri ezberlemek ama ders almaya yanaşmayız.”

Reader Follow Recommendations

See All
Oturduğumuz masanın altını» birsof'tbol topu yuvarlandı. Zengin baba topu yerden alıp geri fiıiattı. “Hırs ve korkunun cehaletle ne ilgisi var?” dedim. “Var, çünkü oııca hırs ve onca korkunun nedeni para konusunda cahil olmaktır. Bazı örnekler vereyim. Ailesini daha iyi geçindirmek için daha çok para isteyen bir doktor vizite ücretini artırır. Bu en çok yoksullara dokunur, buna göre yoksulların sağlık koşulları paralılardan daha kötiidiir.
“Size biraz zalim davrandım. Bunun bir amacı var. Bm, konuşmamızı hep hatırlayın istiyorum. Bayan Martin’i hep gözünüzün önüne getirin. Sözünü ettiğim eşeği düşünün hep. Sakın unutmayın, eğer düşüncelerinizi etkilediğini anlamazsanız, o iki duygu, korku ve arzu, sizi hayatın en büyük tuzağına düşürebilir pekâlâ. Ömrünüzü korkuyla geçirmek, düşlerinizin peşinden koşmamak zalimce. Para için çok çalışmak, paranın sizi mutlu edecek şeyleri satın alabileceğini düşünmek de zalimce. Gecenin bir yarısı uyanıp ödenecek faturaların sıkıntısını çekmek korkunç bir yaşam biçimi. Sınırlarını maaş tutarınızın belirlediği İbir yaşam sürmek gerçekten yaşamak değil. Çalıştığınız işin size güvence vereceğini düşünmek kendi kendinizi kandırmaktan başka bir şey değil. Zalim olan bu işte, eğer mümklünse sizin kurtulmanızı istediğim tuzak da bu. Paranın insaflıların yaşamını nasıl yönettiğini görüyorum. Bunun başınıza gelmesine izin vermeyin. Paranın sizi yönetmesine lütfen izin vermeyin.”
Reklam
Uzun bir sessizlik oldu. Zengin baba gülümsüyordu. O gün dediklerinin hepsini anlamadım. Fakat kendileri bu dünyadan göçseler bile anlattıkları yıllar boyu pek çoklarına yol gösteren bütün büyük öğretmenler gibi zengin babanın o gün dedikleri hâlâ kulaklarımda.
“Kişi bilme ve kendini tanıma çabasını bıraktığında, cehalet çıkar sahneye. Mücadele anlık kararlarla yürür, zihnini açmayı ya da kapamayı öğrenmektir bu. “Unutmayın, okul çok, çok önemlidir. Okula bir beceri ya da meslek öğrenmek, toplumun katılımcı bir üyesi olmak üzere gidersiniz. Her kültürün öğretmenlere, doktorlara, tamircilere, sanatçılara, aşçılara, işadamlarına, polis memurlarına, itfaiyecilere, askerlere ihtiyacı vardır. Onlar okullarda eğitilir ki kültürümüz büyüsün, serpilsin. Ama ne yazık ki çoğu kimse okulu başlangıç değil son diye görür.”
“Korkuyu ve arzuyu besleyen cehalettir. Çok parası olan zenginlerin zenginleştikçe daha da korkması da bundan. Para havuçtur, hayali görüntü. Eğer eşek bütün resmi görebilseydi, havucu izleme kararını yeniden gözden geçirebilirdi.” Zengin baba daha sonra insan yaşamının cehaletle aydınlık arasındaki mücadele olduğundan söz etti.
“Gözümün önüne gelen yeni beysbol eldiveni, şeker ve oyuncaklar eşeğe gösterilen havuçtan farklı değil, öyle mi?” Zengin baba, Mike’ın sorusuna, “Evet,” diye karşılık verdi. “Hem insan büyüdükçe, oyuncakları daha da pahalı olur. Korku sizi kapıdan dışarı çıkarır, arzu çağırır. Kayalara doğru gidersiniz ardından. İşte tuzak budur.” “Peki ya çözüm?”
“Duygularınıza teslim olmayarak tepkinizi ve düşüncenizi gcciktirebildiniz. En önemlisi bu. Korku ve hırs gibi duygularımız hep olacak. Buradan yola çıkarak, o duyguları kendi yararınıza ve uzun süreli kullanmanız, duygularınızın düşünme yetinizi denetim altına almasına izin vermemeniz önemlidir. Çoğu kimse korkuyla hırsı kendi zararlarına kullanır. İşte cahillik bu noktada başlar. Pek çok insan maaş gününü, zam almayı iple çeker vc iş güvencesine önem verir, çünkü arzu ve korku hissini sonu nereye varacak diye sorgulamaz. Yük arabası çeken bir eşek resmini getirin gözünüzün önüne, eşeğin sahibi elindeki havucu hayvanın burnuna tu-tuyordur. Eşek sahibi yoluna gidiyordur belki, ama eşek bir hayal peşinde ilerliyordur. Ertesi gün eşek başka bir havucun peşi sıra ilerleyecektir.”
Reklam
Taşlar yerine oturmaya başlamıştı. Yükseköğrenimli babam iyi eğitim görmüş ve iyi bir meslek sahibiydi. Oysa okulda ona parayı ya da korkularını nasıl denetim altına alacağı öğretilmemişti. Demek ki iki babadan da farklı ve önemli dersler alabilirdim. Mike, “Öyleyse senin sözünü ettiğin parasız kalma korkusu oluyor. Para arzusu düşüncemizi nasıl etkiliyor peki?” diye atıldı. “Saat ücretinizi artırma önerisinde bulunduğumda kendinizi nasıl hissettiniz? Arzunuzun kabardığını hissetmediniz mi?” Kafa salladık.
“Peki ama tuzaktan nasıl kurtulacağız?” “Yoksulluğun ya da maddi darlığın en temel nedeni korku ve cehalettir. Ekonomi, devlet ya da zenginler değil. İnsanı tuzağa düşüren kendi yarattığı korku ve cahilliktir. Dolayısıyla siz, çocuklar okula gidip yükseköğrenim diploması almalısınız. Ben de size nasıl tuzağa düşmeyeceğinizi öğreteceğim.”
“Bakın, hepimiz eninde sonunda işçileriz. Yalnızca konumlarımız farklı. Ben ikinizin de tuzağa düşmeme şansını yakalamanızı istiyorum. İnsanı tuzağa düşüren iki duygu var: Korku ve arzu. Onları kendi çıkarınıza kullanın, size zarar vermelerine izin vermeyin. Öğretmem gereken bu işte. Destelerce para kazanmayı öğretmekle ilgilenmiyorum. Bu ne korkunuzu ne de arzunuzu denetim altına alır. Önce korkuyla arzuyu ele almazsanız, zengin olsanız bile yüksek ücretli köle olmaktan kurtulamazsınız.”
“Öyleyse ne öneriyorsunuz?” “Benim istediğim size paranın gücünü ele geçirmeyi öğretmek. Ondan korkmamanızı sağlamak. Bunu okulda öğretmezler adama. Öğrenmeyecek olursanız, paranın kölesi olursunuz.”
“Evet, öyle demesini anlıyorum,” dedi zengin baba gülümseyerek. “Gelgeldim böyle önerilerin kaynağı gene korkudur.” “Size göre babamın öyle demesinin nedeni korkması mı?” “Evet. Para kazanamayacaksın, topluma giremeyeceksin diye ko kuyor. Yanlış anlama beni. Seni çok seviyor ve senin için en .yisini istiyor. Bu da korkusunu haklı kılıyor. Öğrenim ve iş bulmak önemlidir. Ancak korkunu yenmene yetmez. Dinle, senin okumana bunca önem vermesine yol açan korkuyla birkaç dolar kazanmak uğruna sabahları kalkıp işe gitmesine neden olan aynı korku.”
1,834 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.