Kitap ilk şehirlerin ortaya çıkmasından, MÖ 3500 den. günümüze kadar şehirlerin kuruluşu gelişimini kronojik olarak anlatmış. Şehirlerin bulunduğu toplumlar için ne ifade ettiğini ve uygarlığın gelişimine katkıları, yükselişleri ve düşüşleri, olumlu ve olumsuz yönleri üzerinde durulmuş. Konuyu özet olarak vermesi okuyucuyu sıkmamış. Ancak konuyu Avrupa merkezli olarak anlatması yazarın önyargılı olduğunu düşündürdü. Çünkü kitabın önemli kısmı Avrupa ve Batının şehirlerine ve sömürge şehirlerine ayrılmış. Halbuki Akdeniz çeversini saymazsak Avrupada şehirleşme Ortadoğu ve Asyadan daha sonra gelişme göstermiştir. Böyle düşünmemin nedeni kitapta Pers şehirlerinden İpekyolu üzerinde yer alan Ortaasya şehirlerinden ve başkentler hariç önemli İslam şehirlerinden hiç bahsetmemiş olmasıdır. Belki önemsiz ama çevirmenin hatası olabilir. Hindistanı anlatırken halkı için birkaç yerde Kızılderili ifadesi kullanılmış. Yanılmıyorsam bu hata diğer baskılarda düzeltilebilir. Konu olarak ilgi duyduğum bir alan şehircilik konusu belki bu yüzden ilgi ile okudum, ilgi duyanlara şehirleşmenin kısa tarihini tavsiye ederim.
