derin bir hayal kırıklığı ruhum
bedenim aksak
tenim kül rengi
ben heves edilen her şeyin
uğurlandığı sonsuz durak
ben son müşterisi dün ölmüş
bir mezra kıraathanesi
ben "olmamış kahraman emeklisi "
ben bu yaşadıklarımı yaşayacak adam değildim
lakin cekildi artık su
tuz koktu
ama buna rağmen
gövdem ortalarda bir vicdan azabı gibi
sürtünecek bir duvar kenarı arayacak diye bekleyenler
çok bekleyecek
rezil olanlar konvoyunun başı olacağım daha
beceremeyenler mahallesinde muhtar
kalbi kırıklar ordusunda general
velhasıl bir şişe daha şarap açsınlar bana
çok işim var!
omzumda ve bütün hücrelerimde
işlenmiş ve işlenecek bazı günahların yükü
oysa ben trenle tren, kuşla kuş, çocukla çocuk
atla at, minderle minder , ağaçla ağaç olan ben
ne ara girdim bunca yükün altına?