Emir, Hasan gibi değildi. Hasan, cesur, hayata karşı durabilen, sadık, hep dürüst olmaya çalışan, yerini bilen bir çocuk iken Emir ise Babasına olan sevgisini ve ilgisini üzerine çekmek için yalan söyleyen, onun istediği gibi bir çocuk olmadığı için üzülen, eline geçtiği fırsatları dostluğunu kaybetme uğruna bile kullanabilen bir çocuktu. Emir hikayenin sonunda hayata, insanlara karşı yeterince dürüst ve cesur, dostluğuna sadık, yaptığı hataları affettirip iyi bir insan olabildi mi?
Bu kitap sadece Emir ile Hasan'ın değil bir milletin yani Afganistan'ın hikayesi. Bir yok oluş hikayesi. Bizler kendi evlerimizde, sıcak yerlerimizde uyurken, kitaplarımızı okurken birileri çok acı çekiyor, birileri çok üzülüyor, birileri çocukluğunu yaşayamıyor ve daha nice kötülüklere maruz kalıyor. Maalesef dünyanın düzenini değiştirmeye sadece okumak yetmez; bu acıları anlatmalı, paylaşmalı, en gür sesler ile konuşarak davranışlarımızı tutarlı hale getirmeliyiz. Ancak belki o zaman kötü giden şeyleri değiştirmeyi başarabiliriz.
Birilerinin birine zulmetmeyi özgürlük sandığı bir ülkenin ve hepimizin acısıdır anlatılan. Doğada insanın insana yaptığı kötülüklerden başka bir kötülük daha var mıdır? Bence yoktur.