Eğer ağlayıp sızlasaydı, tövbe etseydi, kaybolup giden gözler buyurmuştur.Allah'ın lutfu ile geri gelirdi.
Fakat tövbe etmek de elde değildir. Tövbe zevki her sarhoşa meze olamaz.
Yaptığı işlerin uğursuzluğu ve inkârının şomluğu, gönüle giden tövbe yolunu kapatmıştı.
Onun gönlü katılıkta taşa dönmüştü. Tövbe, oraya ekin ekmek için o
taşı nasıl yarabilirdi?
(Mesnevi'den)
İnsan günaha girebilir. Günah işlemeyen kimse bulunabilir mi? Elbette kimse günah işlemek istemez. Ama elde
olmadan nefsin tuzağına düşer de, Hakk'ın arzu etmediği bir günahı, bir suçu işlerse, hemen tövbe ve istiğfar etmelidir. Fakat
Mevlâna'nın buyurduğu gibi:
"Tövbe; isyan sarhoşlarının ağzına meze olamaz ki." Her günahkâra tövbe etme duygusu verilmemiştir ki. Nasıl ki bazı varlıklı kişilere, zenginlere şükretme duygusu verilmediği gibi. Bir ârif, insanın ne kadar âciz
olduğunu anlatmak için;
"Gönlümde günah işlemeye istek var
Dildeyse gezer tövbe ile istiğfar." diye yazmıştır. Bir
hadîslerinde yüce Peygamberimiz;
"Sizin dertleriniz, günahlarınız; devanız da tövbe ve istiğfarınızdır." diye buyurmuşlardır.
Fadîl b. lyaz hazretleri;
"Günahları terk etmeden af ve mağfiret istemek, yalancıların tövbesidir."dediği gibi, Yahya b. Muaz
hazretleri de;
"Ben tövbeden sonra işlenmiş bir günahı tövbeden evvel işlenmiş, bitmiş bir günahtan daha çirkin görürüm." diye
buyurmuştur