¿sherlock?

"Kalbini sadece bir et parçası olarak görmüşsün sen. Bütün bunlara, senin bu haline sebep olan budur. Onu düşünmemiş, onu dinlememiş, ona göre hareket etmemişsin. Oysa bir et parçası değildir o. Et değildir çünkü. O, senin ta kendin, nefes alıp nefes verdiğin yer, vatanındır. Sen orada yaşıyorsun asıl. O sağlamsa, sen salimsin. O yıkık dökükse, sen viranesin."
Reklam
"Gitmek kaçış mı olur, kurtuluş mu, bilmiyorum. Ama içimde, uzakları özleyen bir taraf var. Sorsan uzaklık nedir, neresidir, nasıl gidilir, onu da bilmiyorum. 'Ah gidebilsem, diyorum, gidebilsem, bir uzaklaşabilsem buradan... Her şey değişecek, ben de değişeceğim.' Olmuyor işte, beceremiyorum. Ne zaman bir adım atmaya yeltensem, ayağım takılıyor, olduğum yerde kalakalıyorum. Görünmez bir çiviyle tutturulmuş gibiyim buraya. Görmüyorum, ama nerede bulunduğunu, içimdeki acıyan yerin, onun eseri olduğunu biliyorum. Ah bu acı... Ah bu sancıyan yaram... Ah bir bulabilsem, içimin hangi köşesine attığımı bilmediğim, işlevini kaybeden bir kerpeten gibi pas tutmuş cesaretimi..." GENÇ HAYAT
"İnsanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan. Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar."

Reader Follow Recommendations

See All
Küçük Prens yine konuşmaya başladı: "İnsanlar nerede? Çölde biraz yalnızlık duyuyor kişi..." "İnsanların arasında da yalnızlık duyulur," dedi yılan.
"O zaman sen de kendini yargılarsın. En gücü de budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir."
Reklam
"Yıldızın birinde, bir gezegende, benim gezegenimde, Dünya'da, avutulmak isteyen bir Küçük Prens vardı şimdi. .... Ne diyeceğimi kestiremiyordum. Kedimi çok beceriksiz buluyordum. Ona nerden yaklaşılır, nasıl ulaşılır bilmiyordum... Ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi."
"Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir. "Çiçeğim şunlardan birinde," deriz kendi kendimize. Ama bir de koyunun çiçeği yediğini düşün, bütün yıldızlar bir anda kararmış gibi gelir. Bu mu önemli değil?"
"Biliyor musun, insan üzgün olunca günbatımının tadına daha iyi varıyor." "Demek sen kırk dört günbatımı izlediğin gün pek üzgündün?" Küçük Prens buna karşılık vermedi.
"Ne yazık ki ben kapalı sandıkların içindeki koyunları görmeyi beceremem. Belki de büyüklere benziyorum biraz. Yaşlandık ne de olsa."
"Onu anlatmaya çalışmam unutmak istemeyişimdendir. İnsanın arkadaşını unutması ne acı. Kaldı ki arkadaşı olan kaç kişi var içimizde? Birgün onu unutursam gözleri sayılardan başka bir şey görmeyen büyüklere dönerim."
Reklam
"Böyledir onlar. Çok şey beklememelisiniz. Çocuklar büyükleri hoş görmeye alışmalıdır."
"Bütün koca adamlar bir zamanlar çocuktular. (Gerçi aralarında bunu hatırlayanlara az rastlanır ya.)"
"Bütün insanlar günü belirsiz bir ölüme mahkumdur." Victor Hugo
"Gerçek her zaman bir kuyunun dibinde değildir. Biz bilgiyi vadilerin derinliklerinde arıyoruz, bulundukları yerde yani dağların doruklarında değil." Edgar Allan Poe
"Sevgili kargam, bana sonsuz fedakarlık, hiç bitmeyecek sevgi nedir diye sorsan, sadece anne derdim heralde. Annelik ne kutsal, ne güzel bir elbisedir kadınlar üzerine. Bu elbiseyi giymek herkese nasip olmaz. Her giyinen de layıkıyla taşıyamaz. Belki de dünyada hiç kimsenin yapamadığını bir tek onlar yapıyor: Anneler, daha çok kalpleriyle görürler, duyarlar ve düşünürler. "
59 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.