Kendi sahnemizde, partnerlerimizi bizim yazdığımız senaryoyu oynamaya teşvik ederiz.
Bizi memnun etmese de,
aslında içimizden gelmese de,
bizim dünyamıza uyan bir senaryodur.
Bunlar sadece geride bırakmak istemediğimiz geçmişin izleridir.
Kusurlar kulübüne hoş geldiniz! Oynamayı bıraktığımızda ve kabul edeceğimiz bir şey kalmadığında, birbiriyle çatışan tüm taklitler de sona erer. Her şeyi olduğu gibi bırakabiliriz.
Sadece kendiniz olun. Daha büyük bir hediye söz konusu olamaz. Sizden daha büyük bir hediye yoktur. Kendinize dair tüm planlarla bütünleşin.
Birçok farklı hikayeden oluşan bir derleme. İçerdiği hikayelerin biraz kasvetli bir havası olduğunu da söyleyebilirim.
Birkaç farklı hayalet hikayesi, robotlu, lanetli çeşit çeşit içerikler var. Ben oldukça sevdim. Belki de karanlık atmosfere duyduğum ilgidendir. Böyle dedim diye yanlış anlaşılmasın, korku türünde bir kitap değildi. Daha çok; birbirinden farklı, kimi ihanet eden kimi ihanete uğrayan ortak noktalarının ise yalnızlıkları olduğu insanlar anlatılıyordu denebilir. Favorim ise ilk hikaye olan ve kitaba adını veren Lanetli Tavşan oldu.
Love, Death & Robots, belki biraz da Black Mirror tarzında işleyişleri seven insanlardansanız bu kitabı da beğenebileceğinizi düşünüyorum. İyi okumalar dilerim :)
"İnsan olarak yaşamak istiyorum, " diye cevapladı sonunda. "Kendim gibi biriyle tanışmak, sevmek ve sevilmek, çocuk sahibi olmak istiyorum. Çocuklarımın büyüdüğünü, kendi eşlerini bulduklarını, torunlarımı yetiştirdiklerini görmek istiyorum. Böyle bir hayat hayalimdeki."
" Böyle bir hayatın sonunda ölüm vardır," dedi. Rüzgarın ve Kumların Hükümdarı.
Prenses başını yukarı aşağı salladı. "Biliyorum ama ölüm gelene kadar yaşanacak bir ömür de var."
"Burada kal, prenses. Birlikte rüzgara ve kumlara hükmederek zamanın ufkuna yelken açalım. Güneş ve ay parçalanıp yok olana dek, yıldızlara ve bulutlara uzanan bu uçsuz bucaksız alemdeki her şey senin emrine amade olsun."