Tanrı zar atar mı, yoksa evrendeki her hadise kaçınılmaz bir deterministik süreç içerisinde mi gerçekleşiyor?
Eğer kuantum kuramının gösterdiği gibi ortada bir zar varsa, o zaman Tanrı'yı nereye koyacağız?
Yok eğer, 'ol deyince olduran' bir Tanrı varsa; zara neden gereksinim duydu ki? Kitabın en can alıcı konusu bu.
Bu evrende Allah'ın varlığına işaret eden güçlü rasyonel deliller vardır. (misal; kompleks tasarım gibi)
Ve benzer şekilde yokluğuna işaret eden bazı deliller de vardır. (kuantum mekaniği gibi)
Ama Allah'ın varlığı/yokluğundan ziyade, bizim için daha öncelikli bir husus var:
Biz insanız. Bizi diğer hayvanlardan sıyırıpta insan yapan
Kitap okuduğumuzu düşündüğümüzde illüzyon görmüş olduğumuzu bir an için kabul etsek bile, bu illüzyon görmüş bile bir bilinç durumudur ve varlığı reddedilemez (elenemez).
Evrim teorisine göre doğal seleksiyon sürecinde canlıya yarar sağlayan özellikler seçilirken, yarar sağlamayanlar elenir. Eğer irade yoksa, o zaman bilincin doğal seleksiyonla seçildiği söylenemez.
Teizme göre evren ve canlıların yaratılması belli bir mekanik sürecin sonucunda gerçekleşmiş olsalar da bu süreç ile Allah'ın "gayeleri" gerçekleşmiştir.
Teist felsefeci ve bilim insanlarına göre ise bu evrenin ve yasalarının varlığı Allah'ın zihnindeki (ilmindeki) bir gayeye bağlı olarak yaratılmışlardır ama bu yasaların kendisinin bir gayesi yoktur.
Materyalist-ateist felsefeci ve bilim adamlarına göre evren ve yasaları ezelden beri vardır, evrendeki mekanik işleyişin kendilerine bağlı gerçekleştiği yasaların bu şekilde var olmasının bir gayesi yoktur.
Evrenin rasyonel yapısı olmasa zihin onu anlayamazdı. Akılda belli özellikler olmasaydı da evren anlaşılır olmazdı. Dış evren ve akıl arasındaki uyum çok önemli bir fenomendir.