Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Genç

Sabitlenmiş gönderi
“Yaşadığım süre boyunca; birinin yüzüme silah doğrultması beni sevdiğini söylemesinden daha samimi gelecek”
Reklam
Ölümlerin karşısında şaşırıyorum Ne desem ki Düşünüyorum. Kalanları ağlıyor gidenin Benim gözlerim kuru Herkes bana bakıyor, biliyorum İçlerinden geçenleri. Başsağlığı dilemek Garibime gidiyor Ölen öldü, sen yaşa Küçültmeye benziyor. Beni böyle kitaplar mı yaptı ne Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum.
Birinin peşindeyim ben; tanımsız bıraktığım birinin. Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. Düşüncelerimi zapt eden, kelimelerimi korkutan birinin. Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. Onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum, asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen bir tutkuyla bağlandığım birinin. Onu arıyorum göğe her baktığımda; bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
yoruldum değiştirmekten kanını yüreğimin hergün yeniden başlayan çığırtkan bir şarkıyı söylemekten hergün yeni bir şarkı bestelemekten
seni özledim. kemiklerim çatırdıyor artık. içimde tuttuğum cümleler kanıma karıştı. zehirlendim sanırım. bir kuyunun girişindeyim, düştüysen haber et düşeyim. seni özledim.
Reklam
Manidar
Bir at arabası tekerleği, atın durmasına hasret, at, arabacının uykusuna hasret, arabacı ölüme hasret…
Düşünün...
saat; demin periyodik mezar ziyaretleri... bir acı habere bakar; denge denen illetin ince olduğunu anlamak. yerler kayar, her yer kayar. düşülür, hem de sırt üstü. düşünün, kaplumbağasınız. bir acı habere bakar.
Arada karalıyorum.
Nisanın ortası, muhtemelen ömrümün de ortasındayım. Sayısız gün batımı, sayısız yağmur, sayısız insan, sayısız film ve birkaç cenaze görmüşlüğüm var. Gözlemlerimin ve yaşanmışlıkların bana kattığı her şeyi; bir kürek toprağı, kırk beş dereceyle dizilmiş tahtaların üstüne atınca kaybettim. koordinat olarak açıklamam gerekirse; hiç hareket etmediğim halde her şey arkamda kaldı. bu durum ne fiziğe yakıştı, ne de benim gençliğime. pek bir talebim kalmadı... Nostalji hastalığım yok ama eski ramazanları, eski bayramları, eski insanları, eski sohbetleri, eski kaşarı ve koca evin içinde tek başıma yaşamadığım günleri özlüyorum. Efkarımı derinlemesine analiz etmek gibi bir şımarıklığım var. konu benim hüzünlerim olduğu zaman rafine bir insanım. Kendime haksızlık etmek, benim hobimdir. günlük şehir hayatının kaosundan bu şekilde sıyrılıyorum. bir saman kağıdına evren için bütün kusurları yazsam, zamanım yetmeyecek. o yüzden ben bütün ihaleyi kendime yüklüyorum. Bu şekilde muazzam bir zaman kazanıyorum. Ortadoğu'daki petrol meseleleri de, ilaç sektörünün pandemi fantezileri de, mülteci sorunu da, fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durum da, tabii ki benden kaynaklı.
Tanrım, daha önce hiç bu kadar ölmemiştim
Yalnızı ve yazığıyım bu dünyanın mağrur bir komutan kadar mazurum ellerime söz geçirmekten caydım yalnızlığımın beş bin nüsha kopyasını çıkardım tanrım, çayı demledim…
Reklam
Ben öleyim ücralarda ey şehir uleması siz tıpış tıpış yaşayın!
Umutsuz bir gecenin nihayetindeyim Veronica, Bir hayli yorgunum, Düşünüyorum da beyaz bir güvercin mi yollasam sana, Seni anlatan şiirler doğar mı yarına ?
Bağır Veronica
Bağır Veronica, Bağırabildiğin kadar, Sesin yankılansın arşa, Bağır Veronica, Bağır,
Kalbim demir masanın küfü, örtünün yırtığı camın kırığı, patlayan freni hayatımın kalbim, anla, bitti mevsim bir başka yolcu yok sana.
Nazımdan sonra tek karizma camu
668 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.