Mehmet Şahin

Bugünün Müslümanı da modern dünyanın insanı. Onu da aletler ve eşyalar başının üstüne kadar doldurdu.
Reklam
Modern dünyanın insanının yüz ifadelerine bakın. Şahsiyetine bakın. Ancak modayla bir araya gelince bütünleşiyor ve ifadesini kazanıyor. Onu daha iyi anlamak için araç gereçle, elektrikli ev eşyalarıyla, araba vesair ulaşım araçları, zevk aletleriyle, israf aletleriyle yan yana getirmeniz gerekiyor.
Çağın insanının başından şapkasını alınız. Kostümünü çıkarınız. Kravatını çözünüz. Ayakkabı ve çoraplarını alınız. Diğer giysilerini de çıkarıp atınız: İşte bir çıplak. Göreceksiniz ki bu çıplakla bir Afrika yerlisi çıplak hiç de birbirinin aynı değil. Biri tabii öteki uyduruk bir çıplak.

Reader Follow Recommendations

See All
Lüks bir salonda, ışıklar altında, smokinli erkeklerin ve gece elbiseli açık bayanların, aralarında herhangi meşru bir bağ olmadan, birbirlerinin kollarında müziğe uyarak salınışları, kenarda ellerinde kadehleriyle durup seyredenlere çok güzel ve kibar görünebilir. Bunu onlar adına anlamak mümkündür. Aynı şekilde bir Eskimo'nun erkek misafirine karısını ikram edişini de o kültürün kalıpları içerisinde izah edebilirsiniz. Buradan hareketle ülkelere, kültürlere göre, güzellik, namus, kibarlık, misafirperverlik vesair telakkileri, çeşitli toplumların farklı tezahürleri, veya eğilimleri olarak, kendi mantıkları ve yapıları içinde değerlendirmek, bunlar karşısında irkilmeniz ne kadar şiddetli olursa olsun soğukkanlılığınızı muhafaza etmek de mümkün. Ancak falan ülkede düzenlenen "Türk Haftası"nda Türk'ü bin yıl önce girdiği İslâm dairesinde kesin şekiller alan ve İslâm'ı aslî karakteri hâline getiren bir toplumu, iç çamaşırların, geceliklerin, endamlı, oynak mankenler tarafından sergilendiği bir defile ile tanıtmak mümkün müdür? Ya da bu tanıtılan biz miyiz? Ya da buna razı olacak Türklerin sayısı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kaçtır? Bu tanıtma programlarını Kızıl Rusya'nın, Kızıl Çin'in sınırları içerisinde esir, milyonlarca Türk'e gösterseniz ve işte "Bu programlarla sizi dünyaya tanıtıyoruz." deseniz, onların sizler için ağızlarından çıkan ilk kelime ne olur?..
Çocuk için ne kadar zordur büyüklerin içindeki zamanı saymak, onu elinde biriktirmeye çalışmak.
Reklam
Günler yapışkan bir çamaşıra vurulup, çekilirken onu bırakmak istemeyen, bir iki santim onunla birlikte kalkan ve havalanıp ikinci kez inen bir tokaç gibi peş peşe darbelerle akıp gidiyor.
Lezzetlerine doyamadığımız bu dünya kim bilir ne kadar dar, boğucu ve yalnızlıklarla dolu.
220 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Bir Değirmendir Bu Dünya
Bir Değirmendir Bu DünyaCahit Zarifoğlu
8.8/10 · 8.9k reads
Zenginlik nedir, buzdolabına sahip olmak mı, yoksa bazı şeyleri bozmadan korumak, canının istediği kadar yiyip doymak, hür olmak, kendine yetmek mi?
Sayfa 120Kitabı okudu
Kum saati bir kere daha boşaldı. Sabır ve Şehitlik iki sadık dost gibi ağırlanıyor körpe yüreklerde, dev gibi dağları dolanan yiğitlerde. Akşamlar nasıl ağır. Sabahlar nasıl zinde.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Öldürenler, öldürdüklerini et ve kandan ibaret varlıklar, eşyalar olarak görmüyor olsalar bu cinayetleri işleyebilirler mi?
Ne kadar dehşete kapılırsak kapılalım, öte dünyaya ve Allah'a kapılarını kapamış, kalplerini zifiri karartmış olanların, hakim olmak, ve yalnızca kendileri yaşamak için durmadan öldürmeleri ve öldürtmeleri son bulmayacaktır.
Nasıl istersiniz insanlardan düşüncelerinin, duygularının aynı olmasını, aynı kişileri sevmesini ve onlara uymasını? Nasıl ve kimin adına, ve niçin?
"Moda ve kibarlığın birbirine bu kadar düşmanca baktığı devirler olmuş mudur? Hiç kimse, 'güzellik artık bunlardır' demesin. Zira 'o hiçbir zaman değişmemiştir."
Hz peygamber, namazdayken bir çocuğun ağladığını duysa, onun ıstırabını dindirmek için namazı hafif tuttu. Böylece İslâm'da sevgi ve merhamet hissi, aile içi bir duygu alışverişi olmaktan başlayarak, dünyaya, insanlara, hayvanlara ve bütün yaratılanlara bakışın temeli çıkış noktası oldu.
1,255 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.