Mona Roza

Mona Roza
@Melalmevsimi
Sonunda kendisinin de sıradan bir Dünyalı olduğunu öğrenen Marslı.
Öğretmen
Lisans
Ankara
Beyoğlu
630 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
115 syf.
·
Puan vermedi
Yola düşmek... Yollar bazılarına çok iyi gelir. Ben de kesinlikle onlardan biriyimdir. Uzun yolculukları severim. Düşünmek için, yazmak için, zihni boşaltmak için, bulmak için hakeza unutmak için iyi gelir çoğu zaman. Herkesin bir yorumu vardır illa yol ile alakalı. Kimi aramaya gider, kimi bulmaya, kimi de kaybetmeye. Yolculuklar çeşit çeşittir kuşkusuz. Uzun hikayenin yolculuğu ise bir uzun hikaye yazmak için olsa gerek... Kitaba gelirsek: Nefes almaya ve kısa bir zaman diliminde kitap bitirme hissine ihtiyaç duyuyorsanız tam böyle bir kitap Uzun Hikaye. Zira kısa vakitlere sahip olan çoğu insan okuduğunu yarım bırakmak zorunda kalabiliyor. Bu da insanda kitap okuma alışkanlığını sekteye uğratıyor. Böyle zamanlarda kısa ve çabuk okunurluğa sahip olan kitaplar can suyu hükmündedir. Aynı zamanda Yazar Mustafa Kutlu' dan okuduğum ilk hikaye kitabı. Belirtmeliyim ki, dilin akıcılığı, hikayenin sadeliği beni memnun etti. kalbe dokunan yerlerinde ise; yine mi bir acı hikayesi okuyorum diye içimden geçirmedim degil. Sebebiyse üst üste aynı hikayelere denk gelmem oldu. Hayat zaten acımasız, insanlar acılarını dindirmek için kitaplara sarılıyor fakat kitaplardaki hikayeler de hayatın içinden olunca illa bir acıya denk geliyorsunuz. Kaçmak istedikleriniz bu sefer kitaplarda sizi kovalamaya başlıyor... İncelememi kitaptan bir cümle ile bitirmek istiyorum. Hikayeyi okumaya niyetlenen okuyuculara ise şimdiden iyi okumalar diliyorum... "Geceleri, yalnız geçen gecelere ne yapacaktım. Bazen pencereyi açıp "Yeter artık, yeter" diye bağırasım geliyor. Bağırmadım. Yumruğumu ağzıma bastırıp gözyaşlarımı sildim. Ve bir karar verdim..."
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336bin okunma
Reklam
528 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kalbimi ağaçkakanlar oydu. Ağladım, çok canım yandı... Bazı hikayelerin hiç acıması yoktu. Hayatın gerçeği dedikleri bu olsa gerekti belki de. Kaç gün kovalarım icimdeki ağaçkakanları bilmiyorum?.. Bir insanın aradığı duygu nedir sizce? Ben o duyguya bazen sevgi adını veriyorum, bazen özlem, bazen merhamet, bazen birazcık şefkat... İnsanın aklının ermeye başladığı en küçük yaşta bu duyguları düşünmesi peki hayatın hangi evresidir? Ah şeker portakalı! Ah Zeze... Okuduğumda neden daha önce okumadım diye hayıflandım, okuduktan sonra da neden okudum diye gözyaşlarımı tutamadım. Kitabın sonunu getirdigimde içim acıyarak dakikalarca ağladığım tek kitap oldu Şeker portakalı... Kendimden hikayeler bulduğumdan mı veya kitabın sonunda; hiç bilmediğim uzaklarda insanların yaşadığı bu sefaletin acısını yüreğimde hissettiğim için mi bilmiyorum! Ama diyebilirim ki, kalbimin odalarından feryatlar taştı sessizce. Ben sevdim! Derinden etkilendim... Sevgili okuyucu ben de kitabı tavsiye üzerine almıştım, ve aynı şekilde ben de size şiddetle okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2019228,9bin okunma
385 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İyi ve kötü'nün aynı cümlede ve aynı iki kişide birleştiği, kişilerin tek olmaktan sıyrılıp bir kişi olduğu, iç içe geçse bile aynı zamanda birbirinin zıttı olan iki kahramanın kendisiyle savaşı; Şah&Sultan... Kim daha haklı ve kim daha haksızdı bu savaşta? Peki ya insan neden kendine devamlı surette bir ülke arardı? Neden illa bir yere, bir yurda veya bir kalbe sığınmak isterdi? İnsanın ülkesi neresiydi? Doğduğu yer miydi? Övüldüğü yer miydi? Yoksa bir sevgilinin kalbi miydi? İnsan aradığı sevgiyi bulduğunda onun ayağına dünyaları sermek için mi savaşırdı? Sorular, cevaplar, hüzünler, gözyaşları, kalp ağrıları... Tüm serzenişleri hissettiğim, pişmanlıkları kendimde yaşadığım, hatalarla yüzleştigim, kendimi suçladığım sonra başka bir bölümde kendimi affettiğim güzel bir romanı sonlandırıyorum hüzünle... Bu duygulara yakın biriyseniz, kendi içinizdeki savaşı gerçek bir savaşla kıyaslamak isterseniz, ve üstüne tarihi iki kişiliği de öğreneyim derseniz okumanızı şiddetle tavsiye ederim. İyi okumalar...
Şah ve Sultan (Midi Boy)
Şah ve Sultan (Midi Boy)İskender Pala · Kapı Yayınları · 202132,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
·
Puan vermedi
Tarih değişir, zaman değişir, şartlar değişir ama bazı gerçekler vardır ki onlar değişmez. İnsan zamana göre değişir mi; pek fazla emin olamıyorum okuduğum onca romandan sonra. Güç el değiştirir mi peki? Bugün de, dün olduğu gibi 'para' gücü temsil etmiyor mu? Güç kimin elinde... Polikuşka kitabı tam da bunları sorgulayan kısa bir hikaye sunuyor bize. İnsanların kendine gelince doğruyu evirip çevirmesini müşahade ediyorsunuz. Diğer yandan da etiketlenmenin hazin sonunu... İnsanların toplum önünde değişmek için verdiği çabayı ve eninde sonunda saygınlığın ekonomik güç ile aynı çizgide olduğunu görüyorsunuz. Hafta sonunu kısa ama düşündürücü bir hikaye ile taçlandırmak isteyenlere su gibi akıp giden; Polikuşka kitabını tavsiye ederim. Okumaya niyet edenlere şimdiden iyi okumalar diliyorum...
Polikuşka
PolikuşkaLev Tolstoy · Can Yayınları · 20192,887 okunma
608 syf.
·
Puan vermedi
Bir kitabın daha sonuna gelmenin haklı gururuyla incelememi yazıyorum. 600 sayfalık bir kitap bitirmek, üstelik bu kitabın yazarı Nazan Bekiroğlu ise taktir edilir. Nazan Bekiroğlu, hikayeciliği ve üslubuyla yine göz dolduruyor. Hikaye ummadığım yerden beni vurdu diyebilirim. Konusunu hiç böyle hayal etmemiştim. Tarihin mihenk taşı olan bir dönemini ele almış sevgili Yazarımız. Nazan Bekiroğlu okuyucusu bilir ki; yazarımızın üslubu masalcıdır. Ağdalı ve dil oyunları çok yapar. Kehribar geçidi kitabında ise üslubu biraz daha sade ve akıcı. Fakat hikayenin uzunluğundan kaynaklanan bir kusuru var, o da hikayede yaşadığım kopukluk. Hikaye ağır ilerlediği için iyi bir konsantrasyon gerekli diye düşünüyorum. Eleştireceğim bir konu da, tabii ki konunun uzunluğu. Aslına bakarsanız çok ayrıntıya yer vermiş yazarımız. Ben en azından 100 sayfayı kitaptan çıkarırdım. Bu, kitaba veya hikayeye herhangi bir zarar vermezdi. Sevgili okur nihayete gelecek olursam konusu güzel ve okumaya değecek bir roman. Lakin önemli bir hususa değinecek olursam, zamanlamayı iyi seçmenizi tavsiye ederim. Geniş zamanda okumalısınız ki hikayeden kopma yaşamayın. Şimdiden okumaya niyet edenlere iyi okumalar dilerim.
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,318 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Hayat tezatlarla karşımıza çıkıyor her zaman. Sizin alkışladığınız bir şey, diğerinin yıkımı demek oluyor. Kimi, unuttuğu için mutlu görünürken; diğeri unutulmuş olmak yüzünden kendini dünyanın en değersiz insanı hissediyor... Sevinçlerimiz, umutlarımız, alkışlarımız birilerinin canını yakabiliyor, ne garip... Bir idam mahkumun'un kitabında bu durum kitabın en önemli konusuydu. Doğrusu ortada yargılayacağınız bir suç verilmemiş. O sebeple kitabı okurken, haklı veya haksız diyemiyorsunuz. Sadece duygulara ve olayların sonuç olarak nasıl saçma bir yere vardığını hissediyorsunuz. Suçlunun dahi duygusunu duyumsarken, idamı alkişlayanların nasıl bir duyguya sahip olduğuna saşıyorsunuz. Okadar kolay yargılıyoruz ki her şeyi. Ve bu huyumuzdan vazgeçmemiz de neredeyse mümkün görünmüyor. Kısa sürede ne okusam diyen arkadaşlara tavsiye ederim. Sıkıcı bir kitap olmamakla birlikte insana başka bir pencereden bakmayı da öğretiyor. İyi okumalar dilerim şimdiden okuyacak arkadaşlara.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Kızıl Panda Yayınları · 2021119,5bin okunma
512 syf.
·
Puan vermedi
512 sayfalık boş vaktiniz varsa okuyun derim. Bu hikaye için ben 200 sayfayı fazlalık buldum açıkçası. Kitaba 8.3 ortalama puan verenleri de hiç anlamadım. Kitabın herangi bir bölümünde vurucu bir hikayeye de rastlamadım. Fakat yarım kalan kitaplar ruha iyi gelmiyor diye bir şans verdim ve romanın sonunu merak ettim. Ne mi oldu? Vasat bir son diyebilirim. Devamlı bir atak bekledim okurken. Okuyup bir şey kazanmadim, okumasaydım da bir şey kaybetmeyecektim. Ama sizin vaktiniz bol ise okuyun zarar gelmez. Ne diyelim iyi okumalar
Kumral Ada Mavi Tuna (Midi Boy)
Kumral Ada Mavi Tuna (Midi Boy)Buket Uzuner · Everest Yayınları · 202110,8bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
" Günün birinde yokluğuma alıştığında ki insanlar her şeye alışırlar, işte o zaman sen de beni tanımış olduğun için mutluluk duyacaksın kendince. Hep dostum kalacaksın benim. Benimle gülmek isteyeceksin. Bazen aklına esecek, pencereni açmak isteyeceksin. Bazen gökyüzüne bakıp gülerken görecekler seni. Aklını kaçırdığını sanacaklar. Ve sen de onlara evet diyeceksin. Ben yıldızlara her baktığımda gülerim diyeceksin." Güzel cümleleri olan hüzün dolu bir kitap okudum... Azla yetinmeyip daha ne bulabiliriz diye yollara düşen insanın, çok olan şeylerle de yalnızlaştığını kelimeler arasında buldum. Uzun bir yolculuğa çıkıyor insan; git-gelleri olan. Peki bu yolculuğunda neyi arıyor biliyor mu? Ben bilmiyorum mesela. Bir çok düşünce, bir çok his, bir çok duyguyu barındıran kısa soluklu bir macera... Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Okuyun ve insanların Küçük Prens'in deyimiyle; ne kadar garip insanlar olduklarını sizde keşfedin.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015233,7bin okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
Geliniz Sevgili 1K okuyucuları... Size güzel mi güzel, heyecanlı mı heyecanlı bir kitap tavsiyesiyle geldim. İskender Pala okuyucuları bilirler ki, yazarımız ağdalı cümleleri pek sever. Metinler edebi betimlemelerle dolar taşar. Hal böyle olunca okunması zor ve zahmetlidir. Bir cümleye kafa yorarken önden okuduğumuzu unutur tekrar başa döneriz. Benimde yarım bıraktığım bir romanı olmuştu bu sebepten ötürü. Romanlarında birkaç medeniyeti bir arada vermeyi, farklı kültürleri kıyas ederek harmanlamayı da pek sever İskender Pala. Karun ve Anarşist kitabı da medeniyetlerin harmonisiyle dans ediyor adeta. Bu Romanı çok sevdim. Sanırım yazarımız bu ağdalı anlatımını geç olmadan farketmiş ve değişikliğe gitmiş. Üstelik hikâye üretme yeteneğinden de hiç bir şey kaybetmeyerek; deyim yerindeyse kalemini ağlatmış Şahsım adına diyebilirim ki Karun ve Anarşist romanını çok sürükleyici buldum. Dediğim gibi betimlemeler yazarımızın üslubuna göre oldukça sade ve akıcı. Merak uyandırıcılığı had safhada. Tarihten izler taşıyor demeye bile lüzum yok. Bugünü, dünü, mitolojiyi ve dahi efsaneleri bir arada bulacağınız bir kitap; koşun koşun okuyun derim...
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,2bin okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
Sevgili okur; Her zaman ağır yükü olan kitaplar okuyamazsınız! Kitap okumayı pek huy haline getirmemiş insanlardan genelde bunu duyarım. Başlayıp bitiremiyorum. Uzadıkça uzuyor. Ağır dili var. Sıkıcı buluyorum. Bu cümleleri sarfeden okur/okuyamazlar zannımca kitap seçmeyi ve doğru tavsiye almayı bilmiyorlar. Hiç gitmediğimiz bir yola en sapa yollardan gidersek bir daha o yolculuğa elbette çıkamak istemeyiz. Öncelikle iyi bir rehberimiz olmalı. Kuşkusuz dünyanın koşuşturması ve hengâmesi içerisinde bize pratik seçenekler sunmalı ve bizi bıktırmamalı. Sunacağı her şey hayati olmalı ve bizi anlatmalı. Bunlar benim önceliklerim arasında en azından. Şimdi kitaba gelecek olursam tam da bu hayatiyete sahip güzel bir kitap. Akıl veriyor vermesine fakat yöntem de sunuyor, teknikte öğretiyor. Ki bu çok önemli bir husus benim için. İşten güçten vakit ayıramayıp okuyamadığım zamanlarda, ipin ucunu kaçırmışım hissi vermediği gibi kaldığım yerden devam ettiğimde yeni öğretilerine devam ediyor. Anlayacağınız üzere her sayfada maddeler halinde pratikler sunduğu için kitap kendini tazeliyor. Psikoloji ve kişisel gelişim merakınız var ama kalın kitap okumayı tercih etmiyorsanız tam tadında bir kitap sizi bekliyor. Anlaşılır ve sade dili de cabası. Okumak isteyenlere şimdiden iyi okumalar ..
Kendine Yaslanan Dik Yürür
Kendine Yaslanan Dik YürürKunter Kurt · Dorlion Yayınevi · 2018167 okunma
Reklam
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Göstermek! Evet göstermek; tam anlamıyla anlatılmak istenileni anlatan kelime bu! İnsanlar bir çok şeyi göstermek için başarıyordu. Varlığı elde etme çabası yokluktan değil de gösterebilmek içindi. İspatlamak için kendini... Tüm o çileler, sıkıntılar, sabırlar; biri onla gurur duysun, onun varlığını hissetsin diyeydi. Kaç insan bu duyguyu
Martin Eden
Martin EdenJack London · Dorlion Yayınevi · 202089,9bin okunma
395 syf.
·
Puan vermedi
·
732 günde okudu
MİLENA'NIN FRANZ KAFKA'YI ANMA YAZISI Prag'da yaşayan Alman şair Franz Kafka evvelki gün, Viyana dolayındaki Klosterneuburg yakınlarında bulunan Kierling Sanatoryumu'nda hayatını kaybetti. Onu burada pek az insan tanırdı, çünkü kendi kabuğunda yaşayan biriydi, bilen ve dünyadan korkan bir insandı; yıllardır verem hastasıydı ve bir yandan
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 201754,3bin okunma
220 syf.
·
Puan vermedi
Her kitabı okuyamayız, her fikre aşina olamayız, her ülkeyi gezemeyiz, her duyguya hakim olamayız.. Uzar gider örnekler. Her şeye biz yetişemeyiz. Sevgili Elif Şafak sadece bir roman yazarı değil aynı zamanda gördüğü, gezdiği, okuduğu, duyumsadığı bir çok şeyi bize hazır olarak sunan bir yazar kesinlikle. "Sanma ki yalnızsın" kitabı da kısa kısa denemeler sunarak; bize dünyada, ülkemizde olup bitenler hakkında kısa kısa bilgiler sunuyor. Yaptıkları, ettikleriyle ve dahi yaşadığı tecrübelerle ufkumuzu genişletiyor adeta. Ben iyi ki okudum dedim açıkçası. Eğer vaktim az, koşuşturmam çok diyorsanız bu tam sizlik bir kitap. Konu konu ilerlediği için hikayeden kopma gibi bir sorun yaşanmıyor. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Sanma ki Yalnızsın
Sanma ki YalnızsınElif Şafak · Doğan Kitap · 20181,769 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı okumaya karar vermeden önce birçoğumuz gibi ben de kitap ile ilgili incelemelere göz atmıştım. İncelemelerin çoğunda, hikayenin kahramanı bir çocuk dediği için; bende kitabın yetişkinler için olmadığı izlenimini uyandırdı. Evet hikaye kahramanı bir çocuk fakat bakış açısı felsefi geldi bana. Hikaye örgüsü sade ve yalındı ama bayağı değildi. Bir çok anlamlandırma vardı hikayede. Yer yer akıl kurcalayan mistik hikayeler, yer yer macera dolu sahneler geldi gözümün önüne. Akıcı bir sinema filmi tadında okudum diyebilirim kitabı. Eğer daha çok fikir, tarih, kişisel gelişim gibi daha zihni yoran kitapların okuyucusu iseniz ve araya soluklanmalık bir roman katmak istiyorsanız Momo kitabı tam size göre. Kısa zamanda okuyup bitirilecek bir akışa sahip. İyi ki okumuşum dedirtti...
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,5bin okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
755 günde okudu
Havvanın üç kızı... Sevgili Elif Şafak insanları düşünmeye ve empati duygusunu geliştirmeye davet ettiği bir roman yazmış. Hangi düşünce yapısıyla karşılaşırsak karşılaşalım zıt kalıplara ne kadar tahammülkar olduğumuzu sorguluyor adeta. Farklı pencerelerden, farklı dünyalara bakan insanların, arasındaki çatışmaya gerek aile bazında, gerekse sosyal çevre bazında değinmiş. Romanın hikaye örgüsüne değinecek olursam; Yazar, hikaye örgüsünde hiç bıktırmadı ve hiç yavaşlamadı. Her bölüm kendi içerisinde bir dinamiğe sahipti. Her bölümde farklı bir konuyu açıklayarak ilerledi. Usluba gelecek olursak: bir nehir gibi akıp gidiyordu cümleler sanki. Deyimler, alıntılar, özlü sözler, yepyeni kadifemsi kelimeler beni iklimden iklime taşıdı. Hibeme yeni cümleler eklediği için yazara içimden şükran hissi duydum ve hayranlık besleyerek teşekkürler ettim.. Konusu bakımından kimseyi kırmak istemiyorcasına bir objektiflik söz konusuydu diyebilirim. İnanç ve inançsızlık bağlamında özgür bir perspektif benimsiyor ve barışçıl bir dil kullanmaya özen gösteriyor gibiydi. Yargılamak değil de, soru sormayı, suçlamak değilde naif bir ifadeyle sorgulamayı anlamlı kılmaya özen göstermiş yazar. Fikirleri seversiniz veya sevmezsiniz fakat: "benim gibi düşünmeyeni bilmemeli miyim?" sorusundan yola çıkacak olursam, kitabı okumanızı tavsiye ederim. Belki de Havvanın üç kızından birini kendinizde bulursunuz kim bilir? Şimdiden iyi okumalar...
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,2bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Yıllar evvel Üsküdar da bir sahafçıdan aldığım kitabı kütüphanemde bir köşeye koymuştum. Sahafçı: "çok okunan ve sevilen bir kitap tavsiye edeyim mi?" diye sormuştu. Çok okunması ve sevilmesi iyi bir kitap algısı yaratıyor elbette fakat bu algıyı zamanla kıranlardanım. Bu tavsiye ile almıştım Seranad'ı. Yıllarca gözüme göz kırpıp
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020135,8bin okunma
Reklam
79 syf.
·
Puan vermedi
Haiku Kuşu, japon şiir geleneğini yansıtan 'yükte hafif /pahada ağır' 99 Haiku'dan oluşuyor. Kısa sürede okudum, özellikle bazı şiirler üzerine düşünülerek okunabilir. Okuyucuyu yormuyor kitap. Benim en sevdiğim tarafı şiirlerin anlamlarına uygun resimlerin çizilmiş olması. Şiire meraklı olanların, tarz ve biçim açısından kütüphanesinde bulundurması güzel olabilir. Japon şiirlerini merak edenlere şimdiden iyi okumar diliyorum.
Haiku Kuşu
Haiku KuşuAhmet Necdet · Alkım Yayınevi · 20043 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
Hangi cümle ile başlasam? Hangi kelime zulmün, acının, esaretin, acımasızlığın tarifini en iyi anlatır? Kim haklı bu kavgada? Çocukların öldüğü hangi dava haklı olabilir? Bir yanda kendi evlerinden yurtlarından sürgün edilen ve bir ülke arayışına giren siyonizm sevdalıları Avrupa yahudileri, diğer yanda kendi toprağını sanki bile isteye
Limon Ağacı
Limon AğacıSandy Tolan · Pegasus Yayıncılık · 20166,4bin okunma
183 syf.
7/10 puan verdi
Bir solukta okunabilecek bir roman önerisi isteyenlere Doğunun Limanları romanını hiç düşünmeden tavsiye ederim. Fakat şunu da belirtmeliyim ki bu, romanın harikalığından değil bilakis üslubun yumuşak olmasından kaynaklı bir görüşüm. Hikaye örgüsü bunaltıcı olmamakla birlikte, bazı yerler tatmin derecesi düşük uzunlukta ve netlikte. Konuyu merak ediyorsunuz ama devamı gelmiyor. Tahttan indirilen bir hükümdarın kızı olan İffet Sultanın, delilik yaftasıyla bir doktorla evlenmesi ve Adana'ya yerleşmesiyle hikaye başlıyor. Sonradan nesil Müslüman ve yahudi birlikteliğiyle devam ediyor. Kitabın temasında din ayrılığının bir şey ifade etmediği vurgulanmaya çalışılmış olsa da; kendi kültüründen tamamıyla uzaklaşan hanedan mensubu fertleri içimi acıtıyor. Olay örgüsü, Beyrut, Fransa, Lübnan gibi doğu ile batı arasında gitgel içinde geçiyor. İtiraf etmeliyim kitabın son kısmı beni oldukça etkiledi. Bu da benim gözümde canlanan olumsuzlukların üstünü kapattı diyebilirim. O yüzden haksızlık etmemeye ve inceleme yazmaya değer buldum. Okumak isteyenlere şimdiden iyi okumalar dilerim.
Doğunun Limanları
Doğunun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 199832,2bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Nazan Bekiroğlu denince akla masalsı uslubu gelir sanırım. Evet, Nun Masalları; adından da anlaşılacağı ve benim de tahmin ettiğim gibi masalsı bir usluba sahip. İnsanlar geleceğin hayalini kurar fakat Bekiroğlu; geçmişin hayalini kuruyor. Şiirsel uslubu, güzel cümleleri hakeza farklı kelimeleriyle ufkumu genişlettiği aşikar olmakla birlikte ortada hikaye var mı ben bulamadım. Ama sanırım hikayeyi yazarın kendisi de bulamamış. Devamlı var olmak ve yaşamış olmak aslında varlığa delil midir? ve fakat yaşanan yazılmazsa kim bilebilir hikayenin kahramanlarını, hatta ortada hikaye olur mu? gibi sorularla ilgilenmiş. Yazılmamış olmanın, yaşanmamışlık olmayacağına kafa yorarken, kendi varoluşunun etrafında dönüp duruyor. Var mıyım? Yoksa kimse bilmiyor diye yok muyum? Anlattığı hikayelerin sonu ve başlangıcı var mı, bir soru işareti bıraktı kafamda. Ki bu soru işaretlerinin hepsi kendi bilinmezliği ve arayışında bizzat mevcut. En nihayetinde bu kitap okunmalı mı derseniz, elbette okuyabilirsiniz. Şiirselliği arayanlar ve masallara inananlar için gerçekliğin üstünü biraz örtmek açısından güzel. Fakat bir kelebeğin, ışığın etrafında dönmesi gibi yazarın buhranları etrafında döneceğinizi de belirtmek isterim. Şimdiden iyi okumalar...
Nun Masalları
Nun MasallarıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,727 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Zarifoğlu, Zengin Hayaller Peşinde kitabıyla beni iklimden iklime taşıdı. Kitabı almamın sebebi yazarın şair olması hasebiyle cümlelerinde şiir etkisini yakalayacağımı ummamdı fakat şiirsellikten ziyade bu kitapta; şiirden, edebiyata, tarihe, sanata, siyasete kadar bir çok geniş yelpazede yorum, eleştiri bilgilendirici başka başka ufuklar açan yazıya rastladım. Kah mizah vardı cümlelerde, kah eleştiri, kah sorgulama. Öğrene öğrene, sindire sindire okudum. Kendi Tarihimize, Edebiyatımıza, Sanatımıza, kültürel mirasımıza Onun deyimiyle; eskiciler ve yeniciler eleştirileri ile, daha mutaassıp çerçeveden konuya hakim olmak istiyorsanız okuyun derim. Zarifoğlu'nun beni en etkileyen yazılarından birisi olan "Acıyı sevmek" denmesinden bir kaç cümle ile incelememi bitiriyorum şimdiden iyi okumalar: " Ne vardı acıyı böylesine sevecek! .... Acıya bu kadar tutkun olmasaydık ayrılıklarımıza duyduğumuz bu kadar özleme rağmen hareketsiz kalmazdık. ... Acı bir alışkanlık, bir tiryakilik olmuşsa eğer, yitirilen her şey için birbirimize veya yapamıyorsak kendi kendimize sızlandırıcı yakınışlarda bulunacak ve kendi kabuğumuza çekileceğiz. İçe kapanışın bol bol icat edeceği şey ise yeni acılar, uydurma, hastalıklı acılardan başka ne olabilir! “
Zengin Hayaller Peşinde
Zengin Hayaller PeşindeCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 2019742 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
238 günde okudu
Kalbe dair ne varsa bu kitapta özet haline gelmiş, bir çok kaynaktan bilgi okura sunulmuş. Özellikle, tasavvuf alanına merakınız varsa sizi açıklamalı ve yalın anlatım ile tasavvufi konularda bilgilendirecektir. Kısa hikayeler, anlamlı kıssalar, bol bol düşünmeye sevk eden paragraflar sizi bekliyor diyebilirim. Bir solukta okuduğumu söyleyemeyeceğim. Ama bu kitabın ağır aksak olmasından değil, bilakis içeriği bakımından çok derin olmasından. Uzun lafın kısası; Kalp aleminize iyi gelecek!
Kalp
Kalpİskender Pala · Turkuvaz Kitap · 20194,421 okunma
Reklam
111 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir tek seni sevdiğim doğruydu... Ve bu doğru yüzünden hayatım yalana battı. Sen beni dışladığından beri beni sevenlere bir hayalet hediye ettin. Tepeden tırnağa aşka, tepeden tırnağa özleme batmış bir hayalet... Yazarın bu kitabını tam olarak hatırlamamakla birlikte yaklaşık 2002 yıllarında okudum. Sonra ara ara alıp tekrar içinden satırlar okudum. Yıl 2020 ve hala açıp kendimden birşeyler bulabiliyorum. Az ve öz sayfası sade anlatımı ile kaliteli cümleler sunuyor yazar size. Okumak isteyene tavsiye ederim.
Hayallerini Yak Evi Isıt
Hayallerini Yak Evi IsıtCezmi Ersöz · Gendaş Kültür · 2002783 okunma
130 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Özgür olmazsan insan da olamazsın / Motto
Az olsun öz olsun, ama okuduğum kitap bana bir şeyler katsın diyorsanız; Motto tam size göre. Cümle kalabalığından uzak, yalın ve sade anlatımla buluşturmuş yazar okuyucuyu. Doğru söylemeliyim ki; ön yargıyla aldım kitabı elime. Şu görmekten bıktığımız özlü sözler, kısa mesajlar hakeza günlük tweetlerden oluşan bir kitap yazılmış diye düşündüm. Sonrasında edindiğim fikir; derin cümlelere sahip olduğu kitabın. Günün stresini okuma hissiyatıyla doldurdu bilakis. Uzun uzadıya metinlerin sıkıcılığından sıyrılıp, az vakitte bir kitap okumuş hissi de mutlu etti açıkçası. Bir iki sayfa okuyup azar azar bitirmek isteyeceğinizden eminim. İyi okumalar şimdiden
Motto
MottoDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 2016894 okunma
127 syf.
9/10 puan verdi
Hep Seni beklemiştim... Artık gidiyorum
Ne zaman iskeleden ayrılan geminin düdüğünü duysam İçime sis çöker, kaybolurum ..... Beklemek... Gidenin değil kalanın öyküsünü okudum bu kitapta. Şiirselleştirilmiş bir anlatımla gün gün anı defteri okumuş hissi uyandı. Küçük bir adada yaşayan bir genç, veya çocuğun dilinden hasret anlatılıyor. adaya sadece yazları gelip gidenlerin bıraktığı izleri okuyorsunuz. Ve elinizden bir şey gelmiyor. Unutamıyor, bekliyor. Bekledikçe o beklenenin inmediği gemiler ıstıraba dönüşüyor. En son ne mi oluyor? Korkularıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Denizinin kıyısında yaşadığı onca hatırayı geride bırakıp gitmeye niyetleniyor. Yazar baştan sona yazdığı şiirleri bir sıraya koymuş. Doğmak, sevmek, kalmak, beklemek, ölmek ve gitmek... Bekledikleri ise hiç gelmiyor. Ve kararını verip, son şiiriyle veda ediyor: Gemiyi maviye boyadım artık gidebilirim ... Ben seni hep sevdim...
Gemi Ne Zaman Gelecek
Gemi Ne Zaman Gelecekİsmet Değirmenci · Assos Yayınları · 20108 okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
Son zamanlarda çerezlik, günlük konuşma tarzımıza yakın kitaplar çoğunluğun ilgisini çekmeye başladı. Yazarına saygısızlık olmasın diye 10 üzerinden 4 verdim kitaba. Yine üşenmemiş 3 günde yazmıştır sanırım. Kapak tasarımı da bir emek ister nihayetinde. 4 belki de çok ama emeği düşündüm. Kelimelerin basitliği de iki kadının bir araya geldiğinde yaptığı dedikoduyu anımsatıyor adeta. Bir yandan cümlelerin içinde pozitif düşünmeyi söylerken diğer yandan tüm negatifliği içimize ekiyor. Bazı cümlelerde bizi üzen insanı affetmemizi, kin tutmamamızı telkin ederken bir başka cümlede yaşattığını yaşa emi minvalinden düşünceler yer alıyor. Tamamen çelişkilerle dolu buldum. Ha bir de güldüğüm yerler var. Mesela yazar bi yerde: "bazen özellikle yalnız kaldığımda hissediyorum yalnız olduğumu." diyor. Daha neler neler. Kitabı tamamıyla okumaya tahammül edemedim ben. İşte aradan cımbızla çektiğim birkaç cümle alıntıladım o kadar. Kitabı zihnini dinlendirmek için okumak isteyen olursa saygı duyarım fakat ben zaman harcamam böyle bir kitaba.
Yalnız Anlaşıldık
Yalnız AnlaşıldıkSongül Ünsal · Olimpos Yayınları · 20181,037 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
130 günde okudu
Stefan Zweıg'in dediği şekliyle: "Sanki bir ateşin içine düşmüştüm." Bu kitabı okumaya başladığımda bana hissettirdiği duyguyu yine yazarın kendisi tarif etmiş. Bir solukta okudum diyemeyeceğim. Fakat bu olumsuzluk anlamında değil. Bilakis bilinmediğini ısrarla ifade eden kadını bilerek ve tanıyarak okumak isteyişimden... Herkes
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,2bin okunma