Zarifoğlu, Zengin Hayaller Peşinde kitabıyla beni iklimden iklime taşıdı.
Kitabı almamın sebebi yazarın şair olması hasebiyle cümlelerinde şiir etkisini yakalayacağımı ummamdı fakat şiirsellikten ziyade bu kitapta; şiirden, edebiyata, tarihe, sanata, siyasete kadar bir çok geniş yelpazede yorum, eleştiri bilgilendirici başka başka ufuklar açan yazıya rastladım.
Kah mizah vardı cümlelerde, kah eleştiri, kah sorgulama. Öğrene öğrene, sindire sindire okudum. Kendi Tarihimize, Edebiyatımıza, Sanatımıza, kültürel mirasımıza Onun deyimiyle; eskiciler ve yeniciler eleştirileri ile, daha mutaassıp çerçeveden konuya hakim olmak istiyorsanız okuyun derim.
Zarifoğlu'nun beni en etkileyen yazılarından birisi olan "Acıyı sevmek" denmesinden bir kaç cümle ile incelememi bitiriyorum şimdiden iyi okumalar:
" Ne vardı acıyı böylesine sevecek!
.... Acıya bu kadar tutkun olmasaydık ayrılıklarımıza duyduğumuz bu kadar özleme rağmen hareketsiz kalmazdık.
... Acı bir alışkanlık, bir tiryakilik olmuşsa eğer, yitirilen her şey için birbirimize veya yapamıyorsak kendi kendimize sızlandırıcı yakınışlarda bulunacak ve kendi kabuğumuza çekileceğiz. İçe kapanışın bol bol icat edeceği şey ise yeni acılar, uydurma, hastalıklı acılardan başka ne olabilir! “