Ne güzeldir sevmek karanlığı,
Karanlık Allah gibidir ve tek başınadır.
Karanlık ölüm gibidir
Rengi yok
Ahengi yok
Dengi yoktur karanlığın.
“Nazım Hikmet”
Bugünkü Cumhuriyet Türkiyesi’ne yakışan, Sultan Vahideddin’den Şair Nazım Hikmet’e kadar, gurbette kalan değerlerini anayurduna getirip defnetmek, böylece onların şahsına kendi varlığına sahip çıkmaktır.
Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... içimizde bir aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey var: Hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...