_bimelekk

_bimelekk
@Melekyldrmm
فقط الإسلام سوف يسود
6 Şubat
86 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Tam boş yanı bu diyorum cellâdın. Tam bıçağım cehennem gibi güzelken. Aklıma düşüyorsun. Ellerim arık...
Reklam
Seni tanımak, sana rastlamak bile büyük mutluluktur ,insan olana.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Nasılsın?” Diye sormak, söyleyecek sözü olmadığından vakit kazanmak istemekmiş. Hiç düşünmedim. Üstelik sana söylecek sözümün olmaması felâket olur benim için
Ha geçen mektubunda bir “burjuva kokmayım burnuna” diyorsun. Yanlış o ne kokarsan kok, ister sarımsak ister chat noir! Ben sana ölümsüz, ölümlü, değişir, değişmez niteliklerinle mecburum ötesi yok bunun. Kambur, cüzzam da olsan benim için aynı gül tazeliğindesin. Beni idama da götürsen, dönüp yüzüne pişman bakmam.
Reklam
Sen Leylâ bana geldikçe sana ihtiyacım olacak. Seni, bu muazzam aşka lâyık gördükçe ben, her şeyi yenebilirim Leylâ...
Sana iki yıl daha önce rastlayamadım. Ben ki 29 yaşındayım, ama binlerce yıldır seni arıyor, hasretini çekiyorum.
Bu korkunç kaos içinde sen, yeşil ve derin huzur, kafamdasın. Kurtuluşumu, her şeyimi, dünyayı sevmemi sana bağladım, sana borçluyum.
Kulluğum,divâneliğimle ellerini, gözlerini öperim. Öpüyorum ama doyamıyorum. Mutluluk yada cehennem bu galiba. Sana doymak, korkunç ahmaklık olur. Hadi gel...
Benim aziz Leylâm, sevgili belâm. Ya sen olmasan, ben neye yararım? Mânasız bir otomatisme’in , mânasız bir fiziğin, kahrolası boşluğunda, ben garip, ben duyan, ben yirmi dört saatte, yirmi dört bin parça olan, ne yapardım?
Reklam
Kızlarım, oğullarım var gelecekte, Her biri vazgeçilmez cihan parçası, Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim, Bir umudum sende, Anlıyor musun?
Seni, anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır.
Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi?
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık... Ve zehir-zıkkım cigaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
Reklam
Ümit edeyim, tahammül edeyim, güzel. Ben buna razıyım, fakat niçin, neyi beklemek için?
Pür ateşim, açtırma benim ağzımı zinhar Zalim, beni söyletme derunumde neler var.
Dünyada zamanla yıpranmayan, kuvvetini kaybetmeyen hiç bir his yok.
Sevdiğimi söylemez isem sevmek derdi beni boğar demiş Yunus. Seni seviyorum, sanki bu dünyaya gelirken Allah’a söz vermiş gibi, kâlü belâ’dan beri.
Yemin ederim. Ben bir seni yaşayacağım, bir sana yaşayacağım.
Dün yemekte anneme “Beethoven gelse, istese kızını verir miydin?” Diye sordum. “ Kim bu herif” dedi. “Açlıktan ölen bir müzik peygamberi” dedim. Önce tövbe çekti sonra küfretti anam
Reklam
Belki de bugün anneye her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Çünkü küreselleşme ve modern kültür önce kadını rotadan çıkarmaya çalıştı. Kadın istikameti şaşırınca zaten peşinden dolaşan erkek rotadan çıkmış oldu... Hesabı zor bir asırda yaşıyoruz, imkanlar bollaştı, iman kıtlık çekiyor.
Şu ikili konuşma ne güzel: “Anlat her zaman ki gibi” “Ne anlatayım?” “Bizimle ötekiler arasındaki ayrımı” “Bizim gibi adamların kimi kimsesi yoktur. Biraz para biriktirir, sonra hepsini birden harcarlar. Onları düşünecek kimseleri yoktur.” “Ama biz öyle değiliz. Biz nasılız biz onu da anlat” “Biz öyle değiliz.” “Çünkü...” “Çünkü, benim için sen varsın” “Senin için de ben... ikimiz de birbirimizi düşünürüz de ondan.”
Sayfa 32
Aslında bütün bu telâş, bir fâninin, ölümü unutmasının hikayesidir.
Birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak durmuyor mu birbirlerine
Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor, mekân’ı bir satıh, zamanı vehim...
Aynı saatte, aynı şiirde, aynı satırda, yıldızlar eşliğinde buluşalım. Yoksa bu özlem beni benden edecek...