İnsanlar neden vicdanlarını rahatlatmak için karşıdaki kişiyi kim olduğuna bakmadan umarsızca bir hırsla yargılıyor? Kendi günahını onun sırtına bırakıp kaçmak hevesinde olurken haklı olmanın kazancını kaybettiklerine iyi eğliyor. Dönüp bir baksalar bir daha göremeyecekleri insanları hep yanlarında olacaklarına inanmış bir şekilde kırıp parçalıyorlar. Sonra da insan en çok sevdiğini kırarmış diyorlar. Yalan. İnsan sevdiğine kıyamaz. Kıyamasın. Yoksa sevginin hiçbir türlüsü dahi güven vermeyecek bana. Bir yalana inanmış olmanın haklı kırgınlığını yaşayacağım.