Meltem

408 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"İş işten geçti, diye düşündüm. Bilmem gereken onca şey için iş işten geçti. O kadar çok hata yapmıştım ki karmakarışık düğümlerin arasından yolumu bulup da ilk hatama dönemiyordum." Madeline Miller
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,6bin okunma
Reklam
235 syf.
9/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
“Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan ‘Tanıştığıma memnun oldum’ demek beni öldürüyor. Ama hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.”
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,4bin okunma
531 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yeraltı edebiyatına yabancı değilim. Birçok kitabı okudum diyebilirim. Fakat Kinyas ve Kayra’da farklı bir tat alıyor insan. Ağızda acı bir tat bırakan cinsten. Kitapta geçen karakterlerde kendinizi bulabilmeniz çok fazla... Okurken insanı yorabilecek bir kitap. Çünkü cümleleri derinlemesine düşünmek istiyor insan. Anlamak, anlamlandırmak istiyorsun. Altı çizilecek onlarca cümle vardı kitapta. Yer yer Kayra oluyordum yer yer Kinyas olabiliyordum. Bazen yaptıklarını onaylıyordum bazen de onaylayamıyordum. Okuduğum kelimeler bir araya gelince o kadar fazla şey anlatıyordu ki yorulmamak elde değildi. Kitabı okumaya başlarken ağır gelebilir ama bir süre sonra kitabı yaşamaya başlıyorsun. Ve bitmesin diye soluklanarak okumaya başlıyorsun çünkü anlaman gereken iki karakter var. Hem çok aynı hem çok farklı... Ve Kinyas,ın Kayra’ya son cümleleriyle bitirmek istiyorum bende. “Ve artık bilmesinin zamanı geldi! Gözlerini açmalı. Nefsine sahip çıkmasının zamanı geldi. Hayat reddedemeyeceği kadar güzel ve gerçek. Bu hayatta umut, sevgi, dostluk, insanlık var! Ölümse boş bir kağıt!” Kitap ağırdı ama okumak güzeldi ve çok da sevdim...
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
10/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Bir kitap düşünün ve bitmesini istemediğiniz bir kitap. Okurken kendimizi geliştirebileceğimiz, törpüleyeceğimiz, eksiklerimizi görebileceğimiz bir kitaptı. Okuduğum her cümleden etkilendim ve her cümlenin altını çizmek, aklıma kazımak istedim. Kitabı o kadar çok benimsedim ki bir an yaşanılan her şeyi yaşadım. Ezilen, dışlanan, kabullenilmeyen halkları gördüm. Kitabı çoğu zaman okurken soluklanıp, derin düşüncelere dalıyordum. Karşımızda ki insanları neden kategorilere ayırıyoruz? İnsanlığı bizi ilgilendirmiyorsa; dili, dini, ırkı, rengi bizi neden ilgilendirsin? Acizlikten başka nedir bu... “Ben, derisi kara adam, sadece şunu istiyorum: Hiç bir araç insana hakim olmasın. İnsanın insana kulluğu son bulsun. Yani ne ben başkasının kulu olayım, ne de ben başkasını kulluğa zorlayayım. Nerede olursa olsun, hangi görünüş altında olursa insanı keşfetmeme ve onu sevmeme izin verilsin.” Özellikle bunu okurken içimde ki acının tarifi yoktu. İnsanlığı reddetmeye hakkımız yok ve sadece beyaz bir dünya da yok! Ve son olarak: “ Hayata evet, sevgiye evet. Cömertliğe ve diğerkâmlığa evet. ... Horgörüye hayır. Nefrete hayır. İnsanın insan tarafından sömürülmesine hayır. İnsanın insana kulluğuna hayır. Ve insanın en insan yanının, yani özgürlüğünün yok edilmesine de hayır.”
Siyah Deri Beyaz Maskeler
Siyah Deri Beyaz MaskelerFrantz Fanon · Encore Yayınları · 2016474 okunma