İnsanın başına ne gelirse kaderi midir? Bazen biz de çağırmaz mıyız belaları? "İnsan üç beş damla kan ve binbir endişe" demiş şair.
Bu kitaba dair renkli, süslü ve abartılı cümlelerim yok açıkçası, yazarına göre adeta "insan kendi kaderini çizer". Bu benim inanç algımla çelisiyor, nerdeyse Allah yerine bilinçaltını koymak
Zaman bazen ciddi sınav olur, koşar yetişemezsin. Bazense geniştir,uzar uzar,bitmez. Hasta yatağında ağrıları ile uğraşanla tatilde gezenin zamanının aynı olduğunu kim iddia edebilir?
Peki yaşadığımız iklimin, coğrafyanın zaman alnımız üzerinde etkisi var mı? Bir sosyal psikolog olan Robert Levine'e göre elbetteki var. Yaptıkları çeşitli deneyler, gözlemler sonucunda Abd'de en hızlı ve en yavaş şehirleri listelemiş. Aynısını otuz ülke için de yapmış, çıkan sonuca göre istisnalar hariç ülkeler genelde batı ve kuzeyde hızlı doğu ve güneyde yavaş. Yani ülkelerde farklı iki zaman algısı olduğunu ve özellikle ticari ve ekonomik olarak geride kalan ülkelerde genellikle "olay zamanının" benimsediği, Batı'nınsa büyük çoğunlukta "saat zamanı" odaklı yaşadığını bizzat tecrübe ederek anlatmış.
Kitapta yer alan otuz ülke arasında ülkemiz yok bence buna sebep ülkemin kendi içinde bile kırsal/kentsel, hatta doğu-batı, büyük/küçük şehirlerde birbirinden çok farklı dinamiklerin oluşu. "Kültürlerin zaman algısı üzerine" ilginç bir kitaptı, ilgisini çekene tavsiyedir.
Ah Osman, ne çok şey kaybettin, bilemezsin tabi, belki de verilmiş sadakan mı vardı,neydi? Kurgu dünyasının kaderini de "cetvelle çizemezsin" nihayetinde... Bu kadar kıvrak bir dil ve böyle harika bir zeka ile ortaya keyifle okunan bir ayrılık hikayesi çıkmış. Ne ayrılık ve keyif mi? Aslında vedadan ziyade kişinin kendine olan yolculuğu bile denebilir, konu Osman da değil yani, hakikaten hikaye Osman'dan bir hayli uzun...Ben yazarı yeni tanıdım. Tavsiyedir.
Bir proje kapsamında gençlerle birlikte okumak için seçtik bu kitabı, doğrusu listemde değildi. Fakat iyiki seçmiş, iyi ki okumuşum. Bir solukta kendini açan bir dünyası var kitabın. Hemen dahil oluveriyorsunuz içine. Erdem Bayazıt'ın çeşitli vesilelerle yazdığı kimi yayınlanmış kimi tamamlanamamış yazıları. Dostu Cahit Zarifoglu, ağabeyi Nuri Pakdil, Fethi Gemuhluoğlu, üstad Necip Fazıl.. Kısaca çook güzel adamlara dair yepyeni lezzette yazılar... Meraklısına tavsiyedir.