Ölümüne masum doğan kız, üzülme
Saman sarısı kıvırcık saçların için
Hiç uzamadılar biliyorum, uzayamadılar
Gökten bombalar yağıyordu doğduğun gece
Alevler iniyordu
İplik iplik, hüzme hüzme
Memede uyuyan çocuklar bir daha uyanmadılar
Bir çiğnemlik et oldular yeniden
Yandılar için için
Yandılar günlerce
Ölümüne masum doğan kız üzülme
Saman sarısı kıvırcık saçların için
Sırf sen üzülme diye
Bir gün saçlarını uzatacak Filistin…
Leylâ’nın gözleri dalmıştı. Sonra:
- Dünyada hâlâ karşılıksız en büyük fedakârlığı yapan şövalyeler var. Yaşamayı güzelleştiren de zaten bu mert insanlar oluyor! diye sözlerini tamamladı.
Mustafa bunu bilim dünyasına girer girmez anlamıştı.Kapıdan girer girmez hemen, "İthal malı bilim olmaz," demişti. Bu,ithal malı kafa olmaz demekti aynı zamanda.
Ben gene kendimi kurtardım doktor; binlerce Mustafa İnan damdan düştükten sonra öldü,binlerce Mustafa İnan hâlâ kuyumcu yanında,eczacı yanında çalışıyor,birçok Mustafa İnan da soğuk evlerde,sefertasıyla ısıtılan yemeklerde istediği tadı bulamadığı için bilimden ayrıldı.
"Respice post te.Hominem te esse memento.Memento Mori!" --- "Arkana bak.Ölümlü bir insan olduğunu hatırla! Ölümlü olduğunu hatırla! Bu dikkat çekici cümleyle başlıyor eser.Her insan için önemli olan kendi anlam arayışıdır.Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Ne yapmak istiyoruz? Ya da neyi yapmıyoruz? Bu yol her zaman kolay olmaz.Yaşamın içerisinde bize rehberlik eden insanlar da her zaman bulunmayabilir.İşte bu eserde yol açmış,yol göstermiş belli kişileri görmekteyiz. Burada tabi bu kişilerin daha çok ezoterik/batıni yanları üzerinden hikayeleştirilerek zahirine bir göz kırpılmış.Kendi anlam arayışını bulmak isteyenlere,sorgulayanlara bir de Dünya'ya ezoterik bakış açısıyla bakmak isteyen herkese bu eseri tavsiye ederim.
Gülün Altında buluşmak dileğiyle...
ÇırakAyhan Özden · Ayyıldız Kitap · 20222,737 okunma