Merve Nur Sesli

Merve Nur Sesli
@MerveNurSesli
Sıkı Okur
Oy hakkı, Batılı devletlerce sömürgeleştirilen veya baskı altında tutulan ülkelerdeki ulusalcı feminist hareketler açısından öncelikli bir mesele haline gelse de 1940'lı, 1950'li yıllardan önce hiçbir destek görmemiştir.
Reklam
Feminizmler, kadınları aldıkları eğitime bağlı olarak itaat, vazgeçiş, edep, aşırı hassasiyet veya çekingenliğe yönlendiren psikolojik engellerden kurtarmayı hedefler -ki tüm bunlar hem dini hem de laik kültürlerce yüceltilmiş özelliklerdir.
Nereye ait olduğunu artık bilmeyen bir kadın benliğinin sahneye aktarılması, sadece erkeklere özgü olması arzulanan bir bireyselliğin ortaya çıktığı veya devrimci yeni aile modelleri arayışına giren tüm çevrelerde büyük yankı uyandırmıştır. Feministlere göre özgürlüğü kadınların bizzat kendisinin elde etmesi gerekiyordu. Özgürlükle kastedilen, hukuk tarafından hak ve ödevlere sahip birer özne olarak tanınmanın yanı sıra hayatı kendi iradesine göre yaşama, kendini gerçekleştirebilme ve bireyselliğini beyan etme olanaklarına da erişmektir.

Reader Follow Recommendations

See All
[...] "sömürgeci feminizm" veya "emperyal feminizm" olarak adlandırılan muğlak feminist stratejiler ortaya çıkarmıştır. Üstünlüklerinden emin Avrupalı feministler, sömürge topraklarında kendi becerilerini ve Batı'nın uygarlaştırma misyonuna sağlayacakları katkıyı sergileme olasılığı görüyordu. Batı ve beyaz ırk temelli bir tahakkümün gerekliliğine duydukları inanç, kültürleri tarafından cehalete mahkum edildiklerini düşündükleri yerli kadınlarla ilgili oryantalist ve basmakalıp yaklaşımlarını güçlendirmiştir.
Kamusal alanda en basit bir hareketi dahi edep, din ve ahlak adına kısıtlayan, kadınlığı itibarsızlaştıran kalıplaşmış yargılar nasıl kabul edilebilirdi?
Reklam
Reklam
79 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.