Zihin yalnızca bir süreçtir.Aslında zihin yoktur;sadece düşünceler,düşünceler öyle hızla hareket ediyor ki sen sürekliliği olan bir şeyin var olduğunu düşünüyor ve hissediyorsun.
Dile başkalarıyla iletişim kurmak için gereksinim duyulur;kişinin kendisiyle iletişim kurması için ona ihtiyaç yoktur.O çok kullanışlı bir araçtır;hatta en kullanışlı olan araçtır.İnsan sadece dil sayesinde bir toplum bir dünya yaratabildi.Ama dil yüzünden insan kendisini unuttu.
Her an kendimizle çatışma halindeyiz.Eylem bir yönde giderken düşünce diğerinde gider,hisler ise bambaşka bir yere.Sürekli bölünüyoruz ve giderek daha çok parçalara ayrılıyoruz.Sefalet budur;bütünlüğümüzü,birlikteliğimizi yitiriyoruz.
Mutsuz değilim, fakat mutlu hiç değilim.
Sanki evime misafir gelmiş de, bana iyilik olsun diye bulaşık makinasını boşaltmış, fakat her şeyi yanlış yere koymuş gibi. Ben ondan boşaltmasını istemedim üstelik. Hiç ellemese daha çok yardımcı olacaktı. Niye elledi ki? Şimdi onun gitmesini bekliyorum sessizce. O gidince hepsinin yerini değiştireceğim. Çünkü olmadı, yapamadı. İşte böyle bir anlamsızlık içindeyim. Biri bana istemediğim bir iyilik yapmış ve hayatımı daha da karıştırmış gibi.
Bir palyaçonun,mükemmel bir palyaço olması için melankolinin olması gerektiğini tabi ki bilirler,fakat melankolinin onun için çok ciddi bir şey olduğunu akıllarına getirmezler.