Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ali Muhammed İmam Tirmizi Rahmetullahi aleyhin 25 yaşında hadis tahsiline başladığını okuyunca tekrardan kendime bir umut aşıladım. Elhamdülillah Şemaili Şerif eseri ile Aleyhisselamin hayatına tanık olup, yaşantımda Aleyhisselamin izine karışma duasına. " İstedim ki izim izine karışsın Ya Rasulullah" Rabbım sen bu niyetle, amelle ve ihlasla rızıklandır beni, eşimi, zürriyetimi, ailemi ve ümmeti Muhammedi. Günde en az bir hadis ile gününü bereketli kılma duasında ol kendim, zira, Rasulu Ekrem Aleyhisselam senin rehberin, rehbersiz yolculuğun sonu hüsran, elemdir. İmam Tirmizî en son olarak 415. Hadis ile noktalamış. Tabiin muhaddislerinden Muhammed ibni Sirin şöyle dedi: " Hadis demek din demektir. O halde dininizi kimden alıp öğrendiğinize dikkat edin." Çünkü Peygamber Efendimiz Aleyhisselam " Nefsani arzuları benim ortaya koyduğum şeylere boyun eğmeyen kimse mümin olamaz." buyurdu. "Eğer bir müslüman, Peygamberinin verdiği bir hüküm karşısında içinde burukluk yaşıyorsa derhal kendini "bakıma almalıdır." Gönlünde onulmaz bir hastalığın depreştigini, dünyasını ve ahiretini kaybetmek üzere olduğunu düşünmelidir. Çünkü hadis, din demektir. Ağzından çıkan sözün dine uygun olduğunu bilmeyen kimse ağzını açmamalıdır. Açarsa Allah'ı ve Resulullah'ı gücendireceğini hesap etmelidir."
