Meyus Okur
@MeyusOkur
Herkes biraz meyustur hayatta
Bizler, okuduğumuz kitabı, izlediğimiz filmi ve benzeri şeyleri kendi düşünce tarzımıza göre inceleyip eleştirmekteyiz.
meyusokur.com
Okur
Lisans
İstanbul
214 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Gurur ve Önyargı’nın Türkiye şubesi
Wattpad hikayelerine karşı olan tutumum bellidir. Bana göre bu platformda edebiyat denilen sanatın hiçbir dalı yok ancak insan bazen okurken sığ sularda yüzmek çok da derine inmek istemiyor. İşte böyle zamanlarda bu tarz hikayeler insana can simidi oluyor.
Pınar Gencal ismi bana kitap zevkine güvendiğim bir arkadaşım tarafından tavsiye edildi ve iki kitabını getirip çat diye önüme koydu.
İlki Roma, ben geldim idi ve onu bir günde bitirdim ama buraya incelemesini koymak istemiyorum. Üzgünüm Dominico.
İkincisi Aşk-ı Gurur idi ve onunla ilgili yazmak istememin tek sebebi Mr. Darcy’e olan zaafım diyebiliriz.
Elbette Jane Austen’in edebi yönü kuvvetli kalemi ile bu hikayeyi karşılaştırmak anlamsız ama dediğim gibi insan bazen okurken ağır felsefi kavramlar, dünya tarihi, sanat terimleri, bilimsel makaleler vs. gibi derin sularda değil zihninizi yormayacak arada birkaç cümle kaçırsanız bile geri dönmek zorunda olmayacağınız şeyler okumak istiyor.
Bu hikaye de tam da bunun gibiydi. Günsel ve Orhan’ın macerası fazlaca atar gider, inatlaşma ve bol yanlış anlaşılma barındırıyor. Her şeye rağmen okurken eğlendiğim ve zevk aldığım bir kitaptı.
Zihniniz çok yorgun olduğunda ve kafanızı dağıtmak istediğinizde okuyabileceğiniz bir hikaye. Tavsiye ederim.
meyusokur.com/2023/10/05/pina...
R K
Atsız, okumayı sevdiğim yazarlardan biridir çünkü karşınıza ne ile çıkacağı pek belli olmaz.
Ruh Adam kitabı da aynı minvalde beklemediğim bir hikayeye sahipti. Hayatımda okuduğum en sinir bozucu karakterlerden biri olmayı başaran Selim Pusat merkezli kitabımız eski bir Uygur Masalı ile başlayıp onunla nihayete erdi.
Klasik, sevip de kavuşamayan bir aşk hikayesi olan bu Uygur masalımız, kitap boyunca olayın merkezinde kalmayı sürdürdü.
Ardından günümüze yakın bir zamana gelip, askerliği elinden alınmış ve vatan haini olmakla suçlanan Selim Pusat ve ailesinin hikayesini okumaya başladık.
Hikaye bir noktada doğaüstü olaylarla çevrilmeye başladı. Masum liseli kızların içinden 2000 yıldır uyuyan lanetli cadılar, memurların içinden sufiler, öğretmenlerin içinden prensesler çıkmaya başladı.
Aşırı bir sembolizm içinde boğulduğumuz noktada Atsız belki kendini belki de haddini aşıp karakterini Tanrı ile konuşturmaya hatta ona kafa tutmaya başladığında rahatsız hissettim.
Bunun dışında Ruh Adam okurken keyif aldığım, ilginç, başarılı bir hikayeydi.
Sanırım ben bu kitabı tavsiye ederim ama herkese değil.
meyusokur.com/2023/09/22/h-ni...
R K
Okur Takip Önerileri
Uzun zaman sonra ilk defa bir kitabı bitirdiğimde tamamen tatmin olmuş hissettim. Zira Dorian Gray size istediğiniz her şeyi fazlasıyla veriyor.
Biliyorum, gayet iddialı bir giriş oldu ancak böylesi bir kitap da daha azını hak etmiyor. Yazarımız Oscar Wilde, ruhunu şeytana satan bir adamın çöküş hikayesini bize gayet etkileyici bir şekilde sunmuş.
Gençliğinin ve masumiyetinin zirvesinde olan delikanlı Dorian, bir gün; ressam bir arkadaşının yaptığı kendi portresine bakarken güzelliğine hayran olur. Yaşlanıp bu güzelliğinin elinden gideceğini fark eden Dorian o anda farkında olmadan şeytanla bir anlaşma yapar.
Hayatı gitgide daha da karanlığa gömülürken işlediği her günahta kendi portresi çirkinleşip kana bulanır. O ise ebedi bir güzellik ve gençliğe mahkum olmuştur artık.
Dorian; kötü olanın cazibesine kapılıp giderken bana yaşattığı hislerden dolayı ürperdim. Kalbi işlediği her kötülükte biraz daha kararır, ruhu kaybolurken Dorian ve ben bir müddet tutku ve hırstan başka bir şey hissetmedik.
Hikayemizin sonu ise bitmesi gerektiği gibi bitti diyebiliriz. Dorian artık iflah olmazdı zaten. Neyse daha fazla spoiler vermeden burada bitiriyorum. Kitap kesinlikle tavsiyemdir. Okuyup okumamakta kararsız kaldıysanız kesinlikle okuyun derim. Kaybetmez kazanırsınız.
meyusokur.com/2023/08/22/osca...
R K
Bugün sizlere adamım Ahmet Mithat Efendi ile geldim. Hikâyemizin adı ‘Ölüm Allah’ın Emri’
Ahmet Mithat, bir değişiklik yapıp bu kez hikâyenin sonundan başlayıp öncesini anlatmış. Bilen bilir, bu adamın yazdıklarını okumak sanki bir Ramazan gecesi çenesi iyi laf yapan kalender birinin kahvehanenin ortasında elini kolunu sallaya sallaya anlattıklarını kahkahalarla dinlemek gibi bir şey.
Bu kez de aynı kalitede kendisi ile sohbet ediyormuş gibi okudum hikâyeyi. Kısa ancak etkileyici karakterleri vardı. Yine hikâye türünün damağımda bıraktığı o kekremsi yarım kalmışlık hissiyle mücadele etmem gerekti çünkü karakterleri daha yakından tanımak isterdim. Özellikle kötü karakterimiz Behice’yi daha derinlemesine okumak isterdim.
46 sayfa süren bu kısa macerada Sıtkı ile Sinesaf’ın aşklarının masumluğuna da inanıyorsunuz, Paşa’nın ensesi kalınlığına da lakin en çok Behice’nin şeytani aklına takıldım diyebilirim.
Son olarak kitap hakkında şunu belirtmek isterim: kesinlikle tavsiye ederim. Kafanız yerindeyse iki saatte bitirebileceğiniz güzel bir macera
Şimdilik bu kadar, yeni yazılarda görüşmek üzere
meyusokur.com/2023/08/03/ahme...
R K
Şinasi’nin kaleme aldığı Şair Evlenmesi Türk Edebiyatında yayımlanan ilk Türkçe tiyatro eseri olarak kabul edilir. Tek perdelik töre komedisi olan eserde, görücü usulü evliliklerin yarattığı sıkıntılardan bahsetmektedir.
Genç ve fazlasıyla Avrupai olan Müştak Bey, kılavuz aracılığı ile genç ve güzel Kumru Hanım ile evlenmeye hazırlanırken hoca ile beraber oyuna getirilip yaşlı ve çirkin ablası Sakine Hanım ile evlendirilir.
Durumu kabul etmeyen Müştak Bey derdinin anlatmaya çalışırken mahalle imamı olan Ebüllaklaka hoca ve köylü tarafından kınanırken, yardımına yakın arkadaşı olan zeki Hikmet Efendi yetişir.
Köylüyü de galeyana getiren düzenbaz hocaya rüşvet verip durumu tersine çeviren Hikmet Efendi, arkadaşının evliliğini kurtarırken, hocanın düzenbazlığına şahit olup bunu sesli dile getiren çöpçü yediği azardan sonra bir daha insanların işine karışmaya tövbe eder.
Bir çırpıda biten ve içerisinde ufak tefek laf oyunları olan eser tam olarak kafa dağıtmalık olmakla beraber o zamandan bu zamana çokta bir şeyin değişmediğini göstermektedir.
İnsanları oyuna getirmek için çabalayanlar, bu tuzağa düşenler, doğruyu söylediği için dokuz köyden kovulanlar derken Hikmet Efendi gibi olayı çözen gözü açık dostlarımız olmadığı sürece işimiz iş sevgili okur.
meyusokur.com/2023/07/28/sair...
Vaveyla
Hayatımda ilk kez Shakespeare okumanın verdiği bir geç kalmışlık hissiyle yazıyorum bu yazıyı. Romeo ve Juliet en ünlü eseridir rahmetlinin bu yüzden ben de bundan başlamak istedim ancak sanırım bu okuyacağım ilk ve son Shakespeare olacak zira bana hitap eden hiçbir şey bulamadım.
Tiyatro ağzıyla yazıldığı için olay çok hızlı ve aniden ilerliyor. Haliyle bu da okuma kalitesini düşürüyor.
Açıkçası ben Romeo ve Juliet i okumak değil izlemek isterdim.
Yine de bazı cümleler kalbinize dokunmuyor değil. Bu tarz eserlerde çeviri o kadar önemli oluyor ki…
Elbette seveni çok fazla olan bu eser hakkında çok fazla şey söylemeyeceğim ancak bende uyandırdığı izlenim şöyleydi: sanki 16. Yy Veronası’nda bir Cennet Mahallesi izliyordum.
Evet herkes herşeyi eşit miktarda sevmek ya da nefret etmek zorunda değil. Ben kitabı sevmedim demiyorum ama hadi siz de itiraf edin aklınıza biraz da olsa böyle benzetmeler gelmedi mi?
meyusokur.com/2023/07/08/w-sh...
R K
Muhteşem Gatsby önce filmini görüp sonra aa bunun kitabı mı varmış dediğim bir maceradır. Uzun zaman önce alıp kitaplığıma koymuştum ve hiç aklımda olmayan şartlar altında okumayı bitirdim.
İtiraf etmem gerekirse kitabın başında hikayeye odaklanamadım ve ne anlattığını bir müddet yakalayamadım. Sonrasında hikaye beni bir noktada yakaladı ve savaş sonrası vaktini gereksiz işlerle geçiren o neslin arasına ben de daldım.
Ne yaparsa yapsın yanına kar kalan üst tabaka ile parası olsa bile yaptığının bedelini mutlaka ödeyen alt tabaka arasındaki derin uçurumu çok farklı bir açıdan ele alan Fitzgerald bir dönemi kısa ama çarpıcı bir olayla ortaya koymayı başarmış.
İnsanlardaki boş vermişliği, umursamazlığı çok net bir şekilde görüyorsunuz. Kitapta hiçbir karakterin gerçek bir amacı yok. Partiler, eğlenceler, gece hayatı yaşamlarının tek amacı.
Caz çağı olarak adlandırılan bu kayıp zaman Amerikan Edebiyatı için de büyük bir kaynak sanırım.
Kitap için söyleyebileceğim fazla bir şey yok. Anlatmak istediği şeyi çok güzel anlatmış ancak beni etkilemedi ve zihnimde çok fazla yer tutmayacak. Tavsiye eder miyim bilmiyorum. Buna okuyucu karar vermeli.
meyusokur.com/2023/06/26/muht...
R K
