Mihri

224 syf.
·
Puan vermedi
Ben Amir
Ben Amir
İncir Kuşları
İncir Kuşları
Meyra
Meyra
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
Bosna Savaşı yakın tarihimizin acı bir gerçeği. Bundan 30 yıl önce medeni geçinen Avrupa’nın ortasında yapılan bir katliam. Sadece katliam değil etnik bir temizlik amacıyla Sırp askerleri tarafından binlerce kadın tecavüze uğradı. Resmi verilere göre savaşta 10.000 ile 50.000 arasında kadın ve genç kızın tecavüze uğradığı biliniyor. Ve bu tecavüzden binlerce çocuk doğduğu da acı bir gerçek. Kitap bu tecavüzler sonucu doğan Amir’in hayatını anlatıyor. Daha 14 yaşındayken Sırp askerleri tarafından tecavüze uğrayan Amina Terziç oğlu Amir’i doğum yaptıktan sonra hastanede bırakıp gider. Amir Bosna’da bir aile tarafından evlatlık alınır. On yaşına kadar evlatlık alındığını bilmeyen Amir, bu bu durumu mahallede top oynarken yaşadıkları anlaşmazlık ile kavga sırasında arkadaşlarından öğrenir. Kitap Amir’in öğrendiği gerçek ile yıllar içinde derin bir depresyona sürüklenmesini, gerçek annesinin kim olduğunu araştırıp yüzleşmesini konu alıyor. Sinan Akyüz’ün kitapları genel olarak beni derinden etkiliyor. Özellikle daha önce okuduğum “ İncir Kuşları” ve sonrasında okuduğum “ Ben Amir “. Belki beni bu kadar etkilemesini sebebi de o çocuklarla yaşıt olmam ve ailemden daha önce Bosna Savaşının Balkanlar’da ne gibi etkiler bıraktığını dinlemem. Bu konu ilginizi çekiyorsa kesinlikle tavsiye ettiğim bir kitap ama psikolojik olarak biraz ağır gelebilir.
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 20231,212 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Ayşe Kulin’in en saçma kitabı olabilir!
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 Gece
Ayşe Kulin’in kalemi ile lisede sıra arkadaşımın verdiği bir kitapla tanışmıştım. Aşırı sevdiğimi ve akıcı bulduğumu hatırlıyorum. Kitaplarını da hep bir mantık çerçevesine oturtup okuduğumu, her kitabından bir şeyler aldığımı hatırlıyorum. Ama yazarın en mantıksız, saçma bulduğum kitabı bu olabilir. Yazar 1960 darbesinde polisten kaçan yaralı bir genci ve onun evine alan bir kadının üç günlük hikayesini anlatıyor. Kadın elli yaşında, genç çocuk yirmili yaşlarında. Üç günün sonunda ikisi arasında duygusal ve cinsel bir ilişkiye bağlanıyor. Mantığını kuramadığım şey neden? Yazarın kitapta ne anlatmak istediğini, okura yansıtmak istediği durumu çözemedim. 1960 darbesi desem sadece darbeden kaçan bir genç ve sokağa çıkma yasağına değiniyor. Dönemin daha ayrıntısına inmiyor. Kadın ve gencin ilişkisi desem bir daha görüştükleri ile ilgili kitabın sonunda herhangi bir olaya değinmiyor, kadının kocasını aldattı - karşılıklı olarak - gösteriyor. Kitapta gencin Alevi olduğundan bahsediyor. Ve Aleviliğin ne olduğu ile ilgili yüzeysel bir anlatım var. Alevliğin çok yanlış anlaşıldığına dair, iftira atıldığına, basit düzeyde Alevilik inancının ne olduğunu anlatıyor. İsterdim ki en azından bu konuyu bu kadar yüzeysel olarak geçmesin, daha ayrıntısına bir giderek Alevilik hakkında bilgi versin ve kitap daha anlamlı bir hale gelsin. Dediğim gibi yazarın okuduğum ve sonunda da en anlamsız buldum kitabı olabilir.
4 Gün 3 Gece
4 Gün 3 GeceAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20241,975 okunma
453 syf.
9/10 puan verdi
Şam’da Bir Türk Gelin
Piruze
Piruze
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
Şam’da bir Türk gelin Ahh Piruze… Sinan Akyüz’ün İncir Kuşları kitabındaki Suada kadar - hatta belki daha bile fazla - etkiledin, üzdün, ağlattın beni.
Piruze
PiruzeSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202412,1bin okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Leyla
Leyla
Alexandra Cavelius
Alexandra Cavelius
İnsan, insanın kıyametidir! Bunu en iyi anladığım kitaplardan biri Leyla. Çok değil 30 yıl önce güya Avrupa’nın göbeğinde (!) yaşanan olayları anlatan bir kitap. 92 senesinde sadece Müslüman bir kadın olduğu için eziyet edilen, işkence gören, defalarca tecavüze uğramış kadınlardan biri Leyla. Savaş başladığında 16 yaşında olan Leyla’nın 3 - 4 sene içerisindeki yaşadıklarını anlatan bir kitap. Kitap benim için o kadar sürükleyici ve etkileyiciydi ki 36 saat gibi bir sürede okudum sanırım. Okurken boğazıma oturan yumrudan kurtulmak için ard arda yutkunurken gözlerim hep dolu doluydu. Kesinlikle okullarda okutulması gereken kitaplardan biri. Bize savaşın, kinin, nefretin; din, dil ve ırk ayrımının ne karar ilkel ve aşağılık bi duruma gelebileceğinin en açık örneklerinden biri.
Leyla
LeylaAlexandra Cavelius · Pegasus Yayınları · 20168,1bin okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Matt Haig
Matt Haig
-Spoiler var- Hayattaki seçimlerinden dolayı mutsuz olan Nora Seed intihara meyilli bir depresyon hastasıdır. Anne ve babasını kaybetmiş hayattaki tek yakını abisidir ki abisi geçmiş yüzünden ona kızgın olduğu için görüşmek istemez. Nora’nın çalıştığı müzik mağazasındaki işine son verilmiş, kedisi ölmüş, özel piyano dersi verdiği öğrenci dersi almaktan vazgeçmiştir. Tüm bu aksiliklerin ardından depresyonun dibine vuran Nora intihar eder ve kendisini ölümle yaşam arasında olan “ gece yarısıkütüphanesi”nde bulur. Bu kütüphanede binlerce kitap, her kitabın içinde Nora’nın yapacağı seçimlere göre yaşayacağı hayatlar bulunur. Her seçtiği kitapta kendisini farklı bir yaşamda bulur. Kiminde Deniz biyoloğu, kiminde olimpiyat şampiyonu, kiminde dünyaca ünlü bir rockstar’dır. Nora mutlu olacağı istediği hayatı bulabilecek mi? 42 dile çevrilen bu roman oldukça sürükleyici, akıcı ve vererek uyandırıcı bir kitap. Bizim günlük hayatımızda pek çok defa şöyle olsaydı nasıl olurdu acaba dediğimiz durumlar kitabın içerisinde bolca mevcut. Üç cümle ile kitabı özetleyebilirim aslında. Kaderimizi, hayatımızı bizim kendi tercihlerimiz belirliyor. Mutsuz ve kötü giden hayatımızı değiştirmek bizim elimizde. Keşkeleri iyilere çevirebiliriz!
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202476,3bin okunma
Reklam