Şu an şu yaptığınız en nefret ettiğim şeylerden biri. Sevmemiş olmanız başkalarına müdahale etme hakkı vermiyor size. Burada kimse kimsenin ne okuduğuna karışamaz. Küçümseyemez. Okuduktan sonra zaman kaybımıydı, degilmiydi buna ben karar veririm.
Türk edebiyatının güzide şairlerinden Edip CANSEVER'in, Cemal SÜREYA'nın, Can YÜCEL'in ve Behçet Necatigil'inde içinde bulunduğu dokuz şairin yazma süreçlerinin eşleri tarafından anlatıldığı keyifle okunacak bir makale.
hurriyet.com.tr/eslerinin-kalem...
Keyifli okumalar dilerim :)
“İnsanın dünyaya gelmesi bir mucize. Düşünün, milyonlarca döl hücresinden bir tanesi tutuyor ve insan yavrusu dünyaya geliyor. Bu büyük rastlantı herkes için söz konusu. Can ve benim içinse şu koskoca dünyada milyonlarca genç arasında birbirimize rastlamamız bir mucize değil de nedir? Ama bizim şansımız bu gerçeği başında fark etmemiz ve sonuna kadar böyle yaşamamızdı.”
"On dakikan kaldı. Koşman gerekecek," dedi Gandalf.
"Ama-" dedi Bilbo.
"Ona zaman yok," dedi büyücü,
"Ama-" dedi Bilbo yine.
"Ona da zaman yok! Koş bakalım!"
filmde olmamasına en çok sinirlendiğim sahne bu. Filmde rahat rahat giysileriyle falan gidiyor halbuki kitapta üstüne basa basa bir mendil bile almadan gitti deniyordu.