"Şiirler yazdım, kitaplar okudum
Elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki
mutluluktan
Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum."
~Edip CANSEVER
"Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu?"
‘Normal nedir?'
"Normal, sadece bir illüzyondur. Örümcek için normal olan, sinek için kaostur."
~Charles Addams
🕷🕸🕷🕸🕷🕸🕷🕸🕷🕸🕷🕸🕷🕸🕷🕸
Örümcek, ağına takılmış sineğe sordu:
--Seni kurtarması için yalvardığın Tanrı mı, bana öğle yemeği yolladığı için şükrettiğim Tanrı mı?
—Acayip! Var’la yok, eşit olur mu? Mesela ben şimdi var’ım.Yarın yok olacağım. Benim varlığım ve yokluğum arasında, bu iki durum arasında fark yok mu? dedim.
Deli, başını çevirdi. Kahkahayı kopardı:
—Vay! Sen var’sın ha! dedi.Acaba var mısın?
”Aslında unutmak;artık acıyı hissetmemektir.Çünkü yapılanları zihinsel olarak unutmak fizik kurallarına göre mümkün değildir.”
—Sigmund Freud
🌎🌍🌏🌎🌍🌏🌎🌍🌏🌎🌍🌏🌎🌍🌏🌎
’Anlayabildiğin hiçbir şey sana acı vermez.’
Bilge acı çekmez.Acının öğretmen olduğunu bildiği için. Acı, içinde sana yazılmış olan bir mektubun saklı olduğu şişedir. Farkındalığı yüksek insan, acı şişesini açar ve içindeki mektubu okur.
Acı, Tanrı’dan gelen bir ceza değildir.Acı, kişinin kendisini aşmasıdır.Acı, gelişmektir.Spor sonrası duyduğun kas ağrıları, kaslarının geliştiğinin müjdesidir.
Her acıda ‘anlama’ ve ‘anlamlandırma’ sınırlarını zorlarsın.Şifresini çözdürene dek sana varlığını hissettiren acı, onun nedenini anladığın anda kesilir...
Levh-i Mahfuz
“Bilim beyefendi, kediler için bulamaçtır. Bakteri yetiştirmek biliniyor da çocuk yetiştirmek artık bilinmiyor. Atomlarla oynanıyor ama incelik artık bilinmiyor. Uzaya gidiliyor ancak denizler pis kokuyor, balıklar ölüyor. Açlıktan ölenlerin gıdasına harcanandan daha fazlası füze yakıtları için harcanıyor. Gerçek şu ki, çok şey bildikçe daha az yaşanıyor. Bilim, toplulukları aptallaştırmaktan ve gezegenimizi her türlü rahatlığı bulunan karınca yuvasına çevirmekten başka bir işe yaramıyorsa, ben ne yapayım öyle bilimi? Aslan avlamaya, Papou’lar gibi her akşam yiyip içip eğlenmeye bakarım daha iyi. Teknik, insanları daha iyi yapmaz; olsa olsa kötülüğün gücünü on kat arttırır. On bin yıl önce çok öfkelenince kuşlara taş atan aynı hıyar, günümüzde insanla dolu bir uçağa füze savurabiliyor. İlerleme insanların yaptığı budalalığı azaltmaz, onu sadece daha tehlikeli yapar.”