Ah! Bir insanın görebileceği en korkunç manzara,
şimdiye kadar gördüklerimin en korkuncu.
Zavallıcık hangi çılgınlık seni ele geçirdi?
Hangi kötü tanrıdır bu,
böyle üzerine çöken
senin ve kara bahtının?
Yazık zavallı bahtsız, çok yazık!
Sana bakmak istemiyorum
her ne kadar
sormak, öğrenmek istediğim şeyler olsa da
öyle bir dehşetle dolduruyorsun ki içimi.
Alma o gece müthiş bir keder içindeydi, dehşet nöbetleri geçirip tir tir titriyor, kıyamet günü gelmişçesine kendini yargılıyordu. Bana mektup yazmaya başladığında artık aklının başında olduğunu sanmıyorum. Bana söylemeyi unutmuş olmalı. Anlatmak istiyordu, ama sonra unuttu. Eğer durum böyleyse Hector’un filmleri yok edilmemiş demektir. Yalnızca kayıp onlar, eninde sonunda biri çıkıp Alma’nın filmleri sakladığı odanın kapısını tesadüfen açacak ve bütün hikâye yeni baştan başlayacak.