Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kördüğüm

Kördüğüm
@Mockinbird
145 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Neyi kaybettiğini hatırla!
Brezilya'daki kimi yerliler "Kaç yaşındasın?" diye sormak yerine, "Yaşamın kaç kez çiçeklendi?" diye sorarlarmış. Çiçeklerin açtığını kaç kez gördüysen, gözünün önünden geçen bahara kaç kez dikkat kesildiysen o yaştasın. Takvim yaşın yet- miş, yetmiş beş, yüz olabilir; ama çiçeklerin açtığını kaç defa gördün, kaç defa çiçeklere dikkat kesildin? Eski Türklerde de böyle bir şey varmış: "Kaç yaşındasın?" sorusu yerine, "Ömründe kaç bahar gördün?" derlermiş.
Sayfa 196
Reklam
Temaşa
Denizin bir dili var ve insana hakikati fısıldıyor. O ışık oyunları, gölge üzerindeki köpükler, dalgalar bizi bir yere götürüyor. Eğer Allah'ın yazdığı senaryo ve çizdiği resim üzerinde yoğunlaşmak istiyorsak atacağımız ilk adım seyretmek olacaktır. Tabiatta bir kafe yok, insanlar yok; sadece manzara ve o manzarayı seyretmekten doğan manevi bir keyif var.
Sayfa 45 - Turkuvaz Kitap
"Büyük şey yoktur; küçük şeyleri büyük bir aşkla yapmak vardır." Bize bahşedilmiş olan, armağan edilmiş olan o günbatımını şevkle seyretmek vardır. İnsanın hayatında mutluluk kaynakları eksik değil, her an gözümüzün önünde bir mucize olup bitiyor; fakat biz ya onun bir mucize olduğunun idrakiyle yaşıyoruz ya da yaşayamıyoruz. Günün batmaması bir felaket olurdu, günün doğmaması da bir felaket olurdu. Mesela uykuya gidemememiz bir felaket, uyku- dan uyanamayışımız da ayrı bir felaket olur. Dolayısıyla insan, hayatın ana dokusunu oluşturan şeyler olup bittiği için şükran duymayı da öğrenmeli. Akıl, kendine bahsedilen nimetin şükrünü eda etmeli..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Adalet!
"Ey hükümdar! İnsanın yapamayacağı bir şeyi yıkmaya kalkışması yakışıksız bir harekettir. Pekâlâ bilirsiniz ki gökten inen oklara hiçbir şey siper olmaz. Mazlumun hakkı zalimden, mahkûmun verilmeyen hakkı hâkimden alınır.
Sayfa 179
Reklam
Hayy, bütün bunları görünce kesin olarak anladı ki, mükaşefe yoluyla erişilen bilgilerin onlara aktarılması olası değil; onlardan oruç, namaz, hac, zekât gibi yükümlülüklerden, belirlenmiş miktardan fazlasını beklemenin bir anlamı yok. Büyük bir çoğunluğun şeriate ilgi duyuşu maişetlerini sağlamak, güvenlik içinde yaşamak, haklarını tecavüzden korumak içindi. Uhrevi saadete ancak iman edip ahiret ekinini dileyen ve ona yaraşır şekilde çalışıp çabalayan azınlık erişebilır; azgınlık vadisine sapıp dünya hayatını ahirete yeğleyenlerin dönecekleri yer ancak cehennemdir.
Sayfa 99
Kutlu inkişaf!
Hayy, düşündüğü bütün suretlerde aynı sonuca ulaştı. Böylelikle önceden suretinden kaynaklandığını sandığı fiil ve etkilerin, aslında suretin değil, sureti bir alet gibi kullanan bir failin eseri olduğunu keşfetti.
Sayfa 54
Allah'a ulaşmaya engel olan husus, ilahi yola girmemektir. İlahi yola girmeye engel olan husus, irade yoksunluğudur. İradeye engel olan husus, îman yoksunluğudur. Îman yoksunluğunun sebebi ise, Allah'ın yolunu gösterecek ve hatırlatacak insanların olmayışıdır.
Sayfa 109
Eğer ahlâk, değişimi kabul etmemiş olsaydı, o zaman tavsiyeler, öğütler ve eğitim vermek bâtıl olurdu. O zaman Allah Rasûlü (s.a.v) neden: Ahlâkınızı güzelleştirin. buyurdu? Hayvanların huylarının değiştirilmesi mümkün iken, Âdemoğlu için bu nasıl düşünülemez? Mesela vahşi olan doğan kuşu ehlileştirilebiliyor. Obur olan köpek terbiye ediliyor ve avını yemiyor. At serkeşlikten uysallığa çevrilebiliyor. Bunların hepsi ahlâkın değişeceğini gösterir.
Sayfa 39
Genelde düşünüldüğü gibi inanca olan tehlike dinsizlerden gelmemektedir. Hakiki tehlike zayıf, layık olmayan inananlardan gelmektedir.
Sayfa 151
Reklam
Müslümanları eğitmek için insanları eğitsinler, hem de en mükemmel ve kapsayıcı şekilde. Onlara tevazudan çok şeref ve haysiyet, teslimiyetçilikten çok cesaret, merhametten çok adalet hakkında konuşsunlar. Kendi yolundan gidecek ve bunun için kimseden izin istemeyecek şeref sahibi bir nesil yetiştirsinler. Çünkü aklımızda hep tutalım: İslam'ın ilerlemesini -her türlü ilerlemeyi olduğu gibi- sakin ve teslimiyetçi kimseler değil, cesur ve itiraz (isyankâr) ruhlu kimseler gerçekleştirecektir.
Sayfa 122
Bugünkü İsrail'de Yahudilerin Müslümanlara olan tutumu nasıldır, bunu herkes bilir çünkü bu günümüzün gerçeğidir. Fakat Müslüman devletinde Müslümanların Yahudilere olan tutumunun nasıl olduğu hususu daha az bilinir çünkü bu tarihe ait olan bir durumdur. Yahudilerin Müslümanlara karşı olan bugünkü tutumları Müslümanlara, tarihi hesapları görmek maksadıyla "misli ile iadede" bulundukları düşünülebilir. Tarih apaçık olarak iki gerçek hakkında şahitlik yapmaktadır: 1- Yahudiler bütün Müslüman ülkelerinde azamî barış ve dinî hoşgörüye sahiptiler ve 2- Yahudilere karşı nadiren de olsa bazı haksızlıklar yapıldıysa da, bunlar münferit hadiselerdi ve muazzam büyüklükteki karşılıklı ilişki ve tesir döneminde kaybolup gitmektedir. Avrupa antisemitizm tepkisine benzer bir tepki arap ve İslam dünyasında hiçbir zaman söz ko- nusu olmamıştır.
Sayfa 89
751 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.