Monachopsis

“İnsanlar hâlâ şunu anlayamıyor: Dünyaya çocuk getirmek sadece karnını doyurmak değil, zihnini de eğitmektir. Aksini düşünmek, hem zavallı çocuğa hem de topluma karşı işlenmiş bir ahlak suçudur.” //– John Mill
Reklam
Bazı insanlar üzüldüğüne sevinir. Üzüntünün onu güçlendirdiğini, hayata hazırladığını düşünür. Ama hayata hazırlanana kadar kısacık ömrün bittiğini görmezler. Bazı insanlar her şeye sevinir. Hayata neşe kattığını düşünür. Ama sevinci her zaman yaşayınca mutluluğun nadire değerini yaşayamaz, mutluluğa alışır, mutluluktan bıkarlar. Belki ne yaparsak yapalım istediğimiz gibi yaşayamayız. O yüzden salın kendinizi, siz bu dünyadan gelip geçen bir kuşsunuz ama bu sizin değersiz olduğunuz anlamına gelmez. Peki o küçük ve ünsüz insanlar... Büyük insanlar onlar sayesinde olur. Herkesin başardığı yerde başarının değeri kalmaz. Sizler nasıl olursanız olun; başarılı olun, başarısız olun. Değerliyi değerli kılan daha az değerli olandır ama değerlidir. Siz sevinin, üzülün, başarın, başaramayın... Ama siz değerlisiniz bunu unutmayın. Bunu bilerek yaşayın ve kendinizi üzmeyin şu oldu şu olmadı diye. Kendinizi üzedebilirsiniz, sonuçta hayata hazırlar //– ???
Elimdeki konuşmayı bir kenara bıraktım. Kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Koşarak büfeden küçük bir su aldım. Birkaç Yudum içtikten sonra heyecanımı dindirmeye çalıştım. Bunu yapabilirdim, sahneye çıkabilirdim. Korkumun beni yönlendirmesine izin veremezdim. Harika bir konuşma yapacaktım ve insanlar bana bayılacaktı. Böyle olması gerekiyordu. Ama

Reader Follow Recommendations

See All
Mesela bir arkadaşın aradığında çok kötüyüm dediğinde "Hemen geliyorum." diyemeyen insanlar var. Çünkü annesine, saat erken olsa bile arkadaşım çok kötüymüş hemen gitmem lazım dediğinde otur oturduğun yerde daha geçen gün çıktın ya dışarıya diye azarlarlar. Ve o kapıyı çekip çıkamaz. O zaman o kapı tamamen kapanır. Ya da hoşlandığı çocuk elinde çiçeklerle kapıya gelse diye asla hayal edemez bazı insanlar. Mahallede ki insanlar ne der? Babası görürse ne yapar? diye düşünür ya da sevgilisi hadi gel sana sürprizim var dese "ya aşkım babam bu saatte izin vermiyor." demek ne kadar rencide edici. Mesela çok beğendiği kıyafetleri alamaz bazı insanlar. Cüzdanında kaç para olduğuna bakması gerekir. Ama tarz oluşturmak için beğendiği kıyafetlerden önce o parayı harcaması gereken başka şeyler oluyor. "Kanka hadi sen de gel hep beraber denize ya da kafeye gidiyoruz." diyenlere ya benim o gün çok önemli bir işlerim var derken aslında ailesi izin vermediği için yalan söylemeye mecbur bırakılan insanlar var. Bunlar var yani hepimiz biliyoruz. Her insanın yaşantısı aynı olamayabiliyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Kendini kısıtlamak zorunda kaldığın her şeyden terk ediliyorsun, azalıyorsun. Yanlarında olmadığın için arkadaşların kopuyor, hayallerin uzaklaşıyor, zevklerin dışarıya kötü görünüyor. Hayallerinde olan şeyleri görüp fotoğraf paylaşıyorsun veya beğeniyorsun. Birileri onları bile yargılayıp sana laf edebiliyor. Sanki hayatını o kişi seçmişte hayallerini seçmene bile karışıyorlar. O yüzden hayal etmekten korkmayın, olgun düşünün, kendiniz olun. //– ???
"Birine nasıl veda ederiz ya da o kişiye veda edebilir miyiz? Genel olarak baktığımızda bu soruların tam olarak net bir cevabı yok çünkü kişiden kişiye göre değişkenlik gösteren bir durum, kişiler arasında ki bu durumda bu konuda bir hayli belirsizdir.O kişiden vazgeçtiğimizi söyleyebiliriz ya da kendimizi buna inandırabiliriz ama tam olarak asla veda etmeyiz çünkü o kişiyle olan özel anılarınız bunun mümkün olmamasında oldukça büyük bir etkendir." //– ???
Reklam
Reklam
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.