Yaşlanabilir ve fiziksel olarak titreyebilirsin, damarlarındaki bozulmaları dinlemek için gece uyanık kalabilir, tek aşkını özleyebilirsin ya da onurunuzun zihnin alt kanallarında boğulduğunu fark edebilirsin. Öyleyken bile tek bir şey geçerlidir: ÖĞRENMEK
"Merhametli Cevherciğim! Ah niçin Kendini bu hâle koydun. Ben sana ne yaptım ki benim uğruma hayatımı feda ettin?"
Cevher sonsuz bir sessizliğe teslim olmaya başlamış bir sesle:
"Çünkü seni seviyordum.... Zararı yok.... ilk gördüğüm zaman,
senin gözlerin kalbimde öldürücü yaralar açmıştı....Zaten yaşayamazdım..." dedi.
-Benim alakam var
- Kime ?
- Bir halayık parçasına!
Sevdiğini gözünde küçülten yüreğinde büyültemez gerçekten sevene en güzel oymuş gibi gelir, sevdiği için böyle bir ifade kullanana da aşık kelimesini kullanmak aşka bir hakarettir.
"Kalbimde oluşan cerihaların en dehşetnâkını senin bi-payan sevgin oluşturur."
(Kalbimde oluşan yaraların en dehşetlisini senin sınırsız sevgin oluşturur.)
Bazen birini sınır tanımadan sevmekte ona yapabileceğimiz en büyük kötülüklerdendir.
Kendimi dünyada bir sığıntı, bir çile çekici değil, beklenen bir misafir, dünyayı da cennet sanırdım. Gördüklerimi aç bir süngerin suyu içtiği gibi, hep içime çekerdim.