Öncelikle bu kitap benim için çok özel ve unutamayacağım kitaplar arasına girdi onu söylemek istiyorum. Yani yaşananlar o kadar gerçek ki insanı içine almaması mümkün değil ve mutlaka her insan bir kelimesinde olsun içinde kendini bulabileceği bir kitap. Ben çok fazla hissettim bunu. Kitapta çok sık geçen hatta kitabın bence ana fikri diye düşündüğüm kalbimizdeki boşluklar ve bunları doldurduk mu, bunlarla yaşamayı mı öğrendik bunu sorgulatıyor. Ve ben en başından kitabın son noktasına kadar her okuduğumda bunu sorguladım ve kalbimdeki boşluğun dolduramadığımı ve bununla bir şekilde yaşamayı öğrendiğimi fark ettim. Aslında bunu fark etmek bile kişisel gelişim için hatta insanın kendi iç huzuru için önemli.
Kalbimdeki Boşluk 'un kendisi için yorum yapacak olursam şöyle düşünüyorum; dili kesinlikle ağır değil çok anlaşılır, hikaye örgüsü hiç sıkıcı değil aksine ben elimden bırakmak istemedim. O kadar akıcı ki insan ne olacak acaba bir sonraki sayfada beni ne bekliyor diye merakla okuyor, heyecanla okuyor. O heyecan kitabın sonuna kadar hiç bitmiyor ki bence bu kitap için önemli bir şey yani ben biraz böyle kitapları sevdiğim için belki de bilmiyorum.
Kesinlikle okuduğuma değdi sevgili yazarımızın (
Duygu Göker Şentürk) kalemine sağlık diyorum. Ben çok keyif aldım. Bana çok çok şey kattı. Başta da söylediğim gibi hiç unutmayacağım bir kitap oldu. Hatta ara ara dönüp bazı cümleleri okuyacağımı düşünüyorum çünkü çok derin ve anlamlı cümleler var.
Duygusal bir hikâyeye, kalbinizdeki boşlukları keşfetmeye hazırsanız hemen başlayın derim.
Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim. 🩷