Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Musa Atakan Özadalı

Musa Atakan Özadalı
@Mszdl
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu kollarımda uyuyan küçük varlığın bana asıl coşku veren yanı, diye düşündüm, bir çiçeğe - uyurken bile benliğinde lamba alevi gibi yanan- bir gül görüntüsüne olan bağlılığıdır. Şimdi daha da çabuk örselenebilirmiş gibi geliyordu bana. Alevleri korumak gerekir, yoksa küçük bir esintiyle sönüverirler.
Reklam
Zaten yalnız çocuklar ne aradıklarını bilirler, dedi Küçük Prens. Bezden bir bebeğe bütün zamanlarını verirler, varsa yoksa o bebektir; ellerinden alınsa ağlarlar.
Güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. Kimse sizin için canını vermez. Buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile o tek başına topunuzdan önemlidir. Çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgârdan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğrunda öldürdüğüm odur. Yakınmasına, böbürlenmesine hatta susmasına kulak verdiğim odur. Çünkü benim gülümdür o.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Musa Atakan Özadalı

Musa Atakan Özadalı

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde
8.3/10 · 23,2bin okunma
Hep aynı saatte gelsen daha iyi olur. Sözgelimi öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya başlarım.
Reklam
İnsanlar nerede? Çölde biraz yalnızlık duyuyor kişi... İnsanların arasında da yalnızlık duyulur, dedi yılan.
İçlerinde arkadaş olabileceğim tek insan oydu. Ama gezegeni o kadar küçüktü ki iki kişi almazdı...
Kelebeklerle dostluk kurmak istediğime göre iki üç tırtılın kahrını çekeceğim elbet.
Zaten ben hiçbir şeyin gerçeğine varamadım şimdiye kadar. Yargılarımı sözlere değil, davranışlara göre ayarlamalıydım. İşte ne güzel koku ve ışık saçıyordu bana. Onu yüzüstü bırakmam yakışık alır mıydı? Suçsuz, zavallı hesaplarının ardındaki inceliği kestirmeliydim. Çiçekler öyle değişkendir ki! Ama ben çiçeğimi gereğince sevmek için çok küçüktüm o sıralar.
“Ne kadar güzelsiniz!” “Yaa?” dedi çiçek tatlı bir sesle. “Güneş’le aynı anda doğduk da...”
Reklam
Ne diyeceğimi kestiremiyordum. Kendimi çok beceriksiz buluyordum. Ona nereden yaklaşılır, nasıl ulaşılır bilmiyordum... Ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi.
Kıpkırmızı kesilmişti. “Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir. 'Çiçeğim işte şunlardan birinde,’ deriz kendi kendimize. Ama bir de koyunun çiçeği yediğini düşün, bütün yıldızlar bir anda kararmış gibi gelir. Bu mu önemli değil?” Arkasını getiremedi. Hıçkırıklar boğazını tıkamıştı.”
“Bir gezegen görmüştüm, kırmızı suratlı biri yaşıyordu orada. Bir kerecik olsun çiçek koklamamış, hiç yıldız görmemiş, hiç kimseyi sevmemiş. Sayıları toplamaktan başka bir şey yapmamış hayatında. Yine de bütün gün senin gibi 'Önemli bir adamım ben! Ciddi bir adamım! ’ der dururdu. Gururundan yanına varılmazdı. Ama adam değil mantarın tekiydi.”
“Onu anlatmaya çalışmam unutmak istemeyişimdendir. İnsanın arkadaşını unutması ne acı. Kaldı ki arkadaşı olan kaç kişi var içimizde? Bir gün onu unutursam gözleri sayılardan başka şey görmeyen büyüklere dönerim.”
Hayatımda ilk kez birisi bana "kendine çok dikkat et dedi" anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde... rastgele, yürürken aklına geleyim sızlasın için... zaman sen olmayınca geçmiyor, sen olunca da yetmiyor... üşüyorsan söyle, seni bir kat daha seveyim. bak! papatya mevsimi geldi. mevsimlerden papatyayı severim. sonra seni. sonra yine
109 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.