"İşte e kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak içini elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ, Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye, diye homurdanıp dururuz."
"Babam bana bu kadar güzel bir şey hiç söylememişti. O anı yıllarca beklemiştim. Bana çok şeye mal olmuştu. ama hiç olmamasından iyiydi. Sakin bir tavırla devam ediyordu."
" Kırk , yaşlardaki bir erkek cesedinin limana vurmasıyla romantik bir şekilde bahsedilen kaza arasında okurlar hiçbir bağ kurmamıştı ; fakat o kısacık satırları okur okumaz gazetenin ardından parıldayan gözlük camlarıyla ay gibi beyaz suratlı o adamı, bir hayalet gibi tekrar gördüm sanki."
Peki... Ölümünden sorumlu... Biri var mı?'
'Hayır' dedim tekrar. Oysa içimden ona 'Ben! Sen! Ben! Ve sen... İkimiz! Bir de onun inadı, o aksi nadı diye bağırmak geliyordu.
"Artık inançlı bir Hıristiyan değilim... Benim için ne cennet ne de cehennem var... Cehennem varsa da beni korkutmuyor çünkü o gün öğle öncesinden akşama kadar yaşadığım saatlerden daha kötü olamaz..."
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız bir de oğlan,
Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim.
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.
Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
Kendilerininmiş evleri...
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi.
Behçet Necatigil