Kitapta, Nazilerin toplama kamplarında 12 yaşındaki kahraman bir kızın yaşadığı korkunç olaylar anlatılıyor. Olayın kahramanı Dita Krause'un gerçek yaşamından esinlenilerek yazılmış güzel ama çok trajik bir roman. İnsan bazı yerlerde nefes almakta zorlanıyor bazı yerlerde yutkunamıyor bile. Bu kadar acıyı, dramı, dehşeti yaşatmak nasıl bir ruh halinin eseri anlamak mümkün değil. İnsanın aklının alamayacağı kadar kötülük bu Nazi ölüm kamplarında yaşanıyor.
Spoiler vermemek adına içerikle ilgili bir şey yazmayacağım. Ama içeriği ilginç kıldığı için sadece şunu söyleyeyim. Auschwitz'deki aile kampındaki çocukların kitap okuyabilmeleri için yaşamını korkunç bir tehlikeye atan 12 yaşındaki cesur Dita'nın kütüphaneciliğini ele alıyor. Nazilerin tüm kitapları yasakladıkları ve yakaladıklarını da hemen infaz ettikleri bir ortamda sekiz adet kitaba gözü gibi bakan bir kütüphaneci. Onları okşayan, tamir eden, kağıt kokularını parfüm gibi içine çeken kitap delisi bir kız.
Dünya tarihi insanlık dışı olaylarla dolu gerçekten. Nazilerin soykırımına uğrayan Yahudilerin, bugün bir benzerini Filistinlilere yapmaları da tarihten hiç ders alınmadığını gösteren acı bir tecrübe.