Murat Gürsoy

Murat Gürsoy
@MuratGursoy
Hasan el Basri şöyle demiştir; "Hasta olan Ma'kıl b. Yesarı ziyarete. gitmiştik. Bu sırada yanımıza vali Ubeydullah (bin Ziyad) girdi. Ma'kıl valiye; sana Resulullahtan işittiğim bir hadisi rivayet edeceğim. O şöyle buyurdu dedi: "Müslümanlardan bir ahaliye valilik/yöneticilik eden kimse halkı aldatıp, zulmetmiş olduğu halde ölürse muhakkak Allah ona cenneti haram etmiştir." (Buhari, Fethul Bari, 14/7151
Reklam
Huzeyfe bin Yeman şöyle demiştir: "Bugün zamanımızdaki münafıklar Nebi (sav) zamanındaki münafıklardan daha beterdirler. Çünkü o zamanki münafıklar nifaklarını gizlerlerdi. Bugünküler ise bütün bütün açığa vuruyorlar." (Buhari, Fethul Bari, 14/7113)
Ebul Esved ra'den rivayet edildiğine göre Rasulullah sav şöyle demiştir: "Onların içinde bir takım kimseler vardır ki, kılıkları insan gibi olmasına karşılık, kalpleri şeytanın kalpleri gibidir." (İbni Hacer, Fethul Bari, 14, s.86)

Reader Follow Recommendations

See All
Bay Pipo
Bay PipoSoner Yalçın
8/10 · 3,955 reads
Reklam
Ata b. Yesar dedi ki: İblis, ölüm anında olan bir adama gelip: "Kurtuldun" deyince, adam: "Kurtulmadım. Senden (şerrinden emniyette değilim), ancak (ölümden) sonra emniyette olurum" karşılığını verdi. (Beyhaki, Şuabul İman, 827) İbnul Mübarek, Zühd 104 (308)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor: “Sizi gece ve gündüz ardarda daima takip eden melekler vardır. Sabah ve ikindi namazında toplanıyorlar. Sizinle geceleyenler gök’e yükseliyorlar. Allah-u Teâlâ onlardan daha iyi bildiği halde onlara kullarımı ne hal üzerine terkettiniz? diye sorar. Diyorlar ki: Onları biz terkederken namaz kılıyorlardı ve onlara gittiğimizde de namaz kılıyorlardı.”
Sayfa 33 - 2. Cilt
Doğrunun ölçüsünü millet ve halk görenlere..
Muaviye ra, Hz Aişe ra'ya "Bana bir mektupla vasiyetini yaz, fakat çok şey yazma" diye bir mektup yolladı. Hz Aişe ra da cevaben şöyle yazdı: "Selam üzerine olsun. Bundan sonra: Ben Rasulullah sav'in şöyle dediğini işittim: "Kim halkın öfkesini umursamadan Allah'ın rızasını ararsa, insaların sıkıntısına karşı Allah ona yeter. Kim de Allah'ın öfkesini umursamadan insanların rızasını ararsa, Allah onu insanlara havale eder." Selam üzerine olsun. (Tirmizi, Zühd, 65 (2416)
Hz. Ali ra dediki: "Tekasur suresi nazil olana dek kabir azabının varlığı konusunda şüphe edip dururduk." (Beyhaki, Şuabul İman, 395) Tahric: Tirmizi 5/447 (3355)
İbn Kayyım رحمه الله şöyle diyor: Allah seni gece namazlarına kalkmaya muvaffak kılmışsa, yatanlara aşağılayıcı gözle bakma. Allah sana oruç tutmayı nasip etmişse, o zaman yiyenlere aşağılayıcı gözle bakma. Allah sana cihad kapısını açmışsa, o zaman oturanlara aşağılayıcı gözle bakma. Zira yatan, yiyen, oturan Allah'a senden daha yakın olabilir. "Senin için gece yatıp, sabahında pişman olman, geceyi namazla geçirip sabahında kendini beğenmenden daha hayırlıdır. Çünkü kendini beğenenin ameli kabul olmaz!" . . ▪Medâricu's-Sâlikîn
Reklam
Fadl b. Musa anlatıyor: Fudayl b. İyad, Ebyuverd ile Serahs arasında yol kesicilik yapan bir eşkıyaydı. Tövbesine gelince, Fudayl bir kıza aşık olmuştu. Bu kızın yanına çıkmak için bir duvardan tırmanırken birinin 'İnananların kalplerinin Allah'ı anması ve O'ndan inen gerçeğe içten bağlanması zamanı daha gelmedi mi?"[Hadid 16] ayetini okuduğunu işitti. Ayeti işitince de: "Evet, ey Rabbim! Zamanı geldi" dedi ve geri döndü. Dönüşte gece vakti bir harabeye ulaştı. Harabede de bazı yolcular konaklamıştı. İçlerinden bazıları: "Buradan gidelim" derken, bazıları: "Sabaha kadar bekleyelim, zira şimdi gidersek Fudayl yolumuzu kesebilir"dedi. Sonrasını Fudayl şöyle anlatır: "Onların (beni görmeden) bu şekilde konuştuğunu işittiğimde kendi kendime düşündüm ve: ''Ben geceleri günahlar işlerken burada müslümanlar benden korkuyor. Vallahi Yüce Allah beni bunların yanına kendime gelmem için yönlendirdi. Allahım! Sana tövbe ediyorum ve tövbemin gereği olarak da Kabe'nin komşusu olacağım'' dedim.'' (Beyhaki, Şuabul İman, 6935; Kuşeyri, er-Risale, 1/62-63)
İmam Maverdi dedi ki: "Biz her mezhebten/görüşten kitap topladığı halde, gün geçtikçe kara cahilliği artan çok adamlar görmüşüzdür."
Sayfa 103
İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: “Doğru zamanı kaybetmek eksikliğin dibine götürür, zira zamanı koruyan mükemmellik derecelerinde yükselir. Zamanı kaybeden yerinde kalmaz, bilakis eksiklik derecelerinde iner. Bir insan ilerlemezse mutlaka gerileyecektir. Kul sürekli durmadan yürür; yukarıya yükselir veya aşağıya iner. Öne doğru gider veya geriye gider. Doğal hayatta ve şeriatta durmak yoktur. İnsan aşamalardan ibaret olup hızlı veya yavaş, ileri veya geri gider. Yolda duracak değildir. Ancak hedef yolunda yavaş veya hızlı bir şekilde hareket etmektedir. İçinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.” İnsanoğlu durağan olarak zikredilmemiştir. Zira cennet ve cehennem arasında bir konak yoktur. Bu iki yerden başka geçilecek başka yol olmayacaktır. Her kim salih amel işleyerek ilerlemezse, kötü amellerle geriye gitmeye mahkumdur.”
Sayfa 278
269 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.