Mustafa Mert Gençay

Ama hayat devam ediyordu. İnsan istemese bile başkalarıyla karşılaşıyor, başkalarını seviyordu. Başkalarına duyulan sevgi, ölenlere duyulan bağı azaltmaktaydı. Buna evet demenin kendimi kandırmak olduğunu biliyordum. Hayat, canlılara öncelik tanırdı.
Sayfa 28
Reklam
İstanbul'un Harika Tasviri
Burası ikiye bölünmüş bir dünya, karşıt güçlerin şehriydi: Dindarlarla laikler; eskiyle yeni; Doğu'yla Batı... Avrupa ile Asya arasındaki coğrafi sınırda duran bu ebedi şehir, gerçekten de Eskidünya'dan daha da eski bir dünyaya uzanan bir köprüydü. İstanbul.
Sayfa 467Kitabı okudu
İstanbul
Eski Bizans başkentinde akşam olmuştu. Marmara Denizi'nin kıyısında yanan ışıklarla birlikte camiler ve ince minarelerden oluşan şehir silueti aydınlandı. Akşam namazı vaktiydi ve şehirdeki hoparlörlerden ibadet çağrısı yapan ezan sesleri yankılanıyordu. La İlahe İllallah Allah'tan başka ilah yoktur. İnançlılar camilere koşarken, şehrin geri kalanı işlerine devam ediyorlardı. Gürültücü üniversite öğrencileri biralarını içiyor, işadamları anlaşmalarını yapıyor, tüccarlar baharatlarını ve halılarını pazarlıyor ve turistler büyülenmiş bir halde olan biteni izliyorlardı. Burası ikiye bölünmüş bir dünya, karşıt güçlerin şehriydi: Dindarlarla laikler; eskiyle yeni; Doğu'yla Batı... Avrupa ile Asya arasındaki coğrafi sınırda duran bu ebedi şehir, gerçekten de Eskidünya'dan daha da eski bir dünyaya uzanan bir köprüydü. İstanbul. Artık Türkiye'nin başkenti olmayan şehir, yüzyıllar boyunca üç farklı imparatorluğun; Bizans, Roma ve Osmanlı'nın merkezi olmuştu. Bu yüzden İstanbul, tarihi en fazla çeşitlilik gösteren yerlerden biriydi. Şehir; Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Yedikule ile ilgili folklorik savaş, zafer ve yenilgi efsaneleriyle doluydu.
Sayfa 467Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Günümüzde, İtalyancası quarantina olan kırk rakamı, karantina kelimesinin nereden geldiğini hatırlatan tatsız bir kelimedir.
Sayfa 377Kitabı okudu
Langdon sekizgen şeklin estetikle değil, sembolizmle ilgisi olduğunu biliyordu. Hıristiyanlıkta sekiz rakamı, yeniden doğuşu ve yeniden yaratılışı temsil ediyordu. Sekizgen, Tanrı'nın cennet ve cehennemi yarattığı altı günü, Sebt için bir günü ve Hıristiyanların vaftizle "yeniden doğdukları" veya "yeniden yaratıldıkları" sekizinci günü temsil eden bir hatırlatmaydı. Sekizgen, tüm dünyada vaftizhaneler için kullanılan yaygın bir şekil haline gelmişti.
Sayfa 292Kitabı okudu
Reklam
Reklam
61 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.