Kitap Ortadoğu’daki bir fahişenin hayatını konu alıyor. Fahişe deyince tabii ön yargı oluşabilir bazı arkadaşlarımızda ama çocukluğundan beri cinsel istismara uğrayan hem de en yakın akrabası amcası tarafından, bu kadının çocukluğu acılarla dolu sevilmeyen ötelenen soğuk odalarda aç uyumak zorunda kalan..
Okurken yine ataerkil sisteme güzel eleştirilerim oldu ve bu zihniyete karşı neden savaş açtığımı bir kez daha anladım. Kadını üreme makinası, erkek bakıcısı ve tüm ev işlerinden sorumlu tutan zihniyetten bahsediyorum, kadını kendi malı olarak gören zihniyetten bahsediyorum.
Kitabın evlilikle ilgili olan yorumları beni derinden etkiledi. Özellikle Arap yarım adasında olan evlilik biçiminden bahsediyorum ve bunun din adı altında yapılması kadının ne olursa olsun kocasına itaat etmesi gerektiği düşüncesiyle yetiştirilen bir toplum. Gerçekler acı her ne kadar kabullenmesekte.
Kahramanın yani Firdevs'in başından geçenler gerçekten derinden, çok derinden yaralıyor. Okurken aslında küfür dağarcığınızın ne denli geniş olduğunu fark ediyorsunuz. Bazı kısımları çok zorlanarak, bazen elimden bırakmak zorunda kalarak okudum.
Tavsiye ediyor muyum ? Elbette. Hem de kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu belirterek. Yazarın dilini de sevdim açıkcası Türkçeye çevrilen tüm kitaplarını okumak istiyorum. Özellikle benim gibi kadın-çocuk cinayet ve istismarlarına karşı duran herkesin okuması gerekenlerden.
Herkese keyifli okumalar dilerim.