"Kapılarını dışarı kapatmış bir ruhun olanca sertliğiyle yazdım bu yapayalnız metinleri sayfa sayfa, her hecede yazdığımın değil, yazdığımı sandığım şeyin o sahte sihrini yaşadım."
Bazen insan öyle yalnızdır ki oturup kitap yazar. Bazen de insan öyle yalnızdır ki bu yalnız yazarın, yapayalnız kitabını alır ve okur. Sanmayın ki bunca yalnız bir araya gelince yalnızlık gider...
Kitapları saglam ve kararlı durdukları için tercih ederiz.Bizleri yarı yolda bırakmazlar. Bir kitabın ilk sayfalarında yazar neyi savunuyorsa sonrasında da aynı şeyi savunmaya devam eder. Çunku iyi bir yazar tekrar tekrar dönüm bakar, karakterleri saglamlaştırır, fikirleri netlestirir. Pessoa mi ? Hayir o bir yazar değil,o bir yazan... yazip sandiğında biriktiren o ... hicbir kaygısı yok . Huzursuzluksa bir kitap değil ,bedensiz bir insan .Zaman zaman sertleşen , bazen hüzünlenen vee cok nadir de olsa umut besleyen... Düşten bir insan, akıllara sızmakta hiç zorlanmayan.
Pessoa ya gore ,bir kadının tenine değerek dans etmekle , bunu hayal etmek yahut izlemek arasında hiçbir fark yok.
Sahi öyle mi ?
Hayal gücünüz kuvvetliyse
Ya da gözleriniz keskin
Bence öyle...
"Insan ruhu ne yaparsa acının kurbanı olmaktan kaçamaz. Öyle ki, hazırlıklı olması gerektiğini bilse bile , sevimsiz suprizler karşısında acı duyar. Ömrü boyunca kadınların vefasızlığını dilinden düşürmemiş bir adam, kendini o acı sona o kadar hazırlamasına ragmen çok derin bir üzüntü duyar ve şaşırıp kalır."
Insan ruhunu hiçbir şeye hazırlayamıyor.
Zannedersem ruh oldukca başına buyruk bir yapı.
Aradığınız kitabı bulmanız ümidiyle.