Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

başlangıcın çağrısı

başlangıcın çağrısı
@Mysteriumfascinans
Lisans
373 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
İnsan bilinci Tanrı'nın kendi kendini temaşa etme yöntemi olabilir mi? Gözlemlenebilir evrende bilinen tek akıllı canlı olarak insan kendini ve içinde bulunduğu kozmosu anlayabilecek kapasitededir. Evrendeki tüm olasılıkları düşündüğümüzde Dünya'da canlılığın meydana gelmesi bir yana bir primatın evrimleşerek bilinç kazanması çok düşük bir ihtimali taşır. Burada ya bir rasgelelik ya da bir ereksellik söz konusudur ki bu iki kavramda kozmosu anlamaya çalışırken sık sık karşımıza çıkar. Eğer her şey sürekli devinen bir rasgele olasılıklar zincirinin ürünüyse sorulacak pek de sorumuz yoktur. Ama bir ereksellik doğrultusunda ise Tanrı insanı niçin yaratmıştır veya kierkegaard'ın deyişiyle: "Tanrı benimle ne kast etmiş olabilir..."
Reklam
Hızla esen fırtınalardan kuduran bir denizin savurduğu kum kadar, ya da bulutsuz gecelerde, gökte parlayan yıldızlar kadar, servet dağıtsa Cömertlik, şu cömert boynuzundan elini hiç çekmeden geri, yine de insan soyu ağlamaktan vazgeçmez.
Ey ölümlü insan, seni böyle hüzne, kedere boğan ne? Bana öyle geliyor ki, yeni ve alışılmamış bir şeyle karşılaş­tın. Kaderin sana karşı değiştiğini sanıyorsun, ama yanılıyorsun. O hep böyle yapar, doğası böyle onun.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Korkularla, arzularla tutuşmuş adam, kendine bile efendi değildir zaten.
Yaşamına çekidüzen vermiş, serinkanlı bir adam, Kibirli kaderi ayaklarının altına alır," şansıyla da, şansızlığıyla da yüz yüze gelir mertçe, hiç yılmadan başını dimdik tutar.” Kımıldatmaz onu bir an bile yerinden, ne açık denizlerin öfke soluyan tehdidi, dipten döndürüp dalgaları, çılgınca birbirine katan; ne de Vesuvius dağı, ocakları infilak edince dumanlı ateşini oradan oraya savuran; Yüksek kuleleri vurup deviren ) alevden yıldırımın topları, yanından geçip gider.
Reklam
Belki Anaxagoras’ın sürgününü işitmemişsindir; Socrates’in zehirlenmesini, Zeno’nun çektiği ıstırapları. Çünkü ne de olsa bunlar yabancı örnekler.Ama kesinlikle Canius, Seneca ve Soranus’u biliyorsundur. Çünkü onların anısı daha taze ve toplumda çok iyi tanınırlar. Sırf benim ilkelerime göre yetiştiklerinden ve ahlâksızların uğraş alanlarına ters düştüklerinden felakete sürüklendiler. O halde en büyük görevimiz hainlere karşı çıkmak olduğundan, bu yaşam denizinde patlayıp duran fırtınalarla boğuş­mamıza şaşırmamamız gerekir.
Masum birini yolda yüzüstü bırakmak Felsefe için zül sayılır.
İşte tam da bu şekilde, kasvet bulutlarım dağıldığında, temiz havayı içime çektim ve zihnimi toparlayıp bana şifa veren kadının yüzünü tanımaya çalıştım. Gözümü hiç kırpmadan ona bakınca, gençlik yıllarımdan beri evinde yetiştiğim dadım Felsefeyi en nihayet tanıdım.
Hepsi bir yana, olayların nedenini arardı derinden: Gürültü koparan fırtınalar neden heyecanlandırır denizin dalgalarını, hangi ruh harekete geçirir şu durağan yıldızların çemberini, niçin kızıl doğudan doğar güneş, batıdaki dalgaların altında kaybolur: Hangi güç ılıtır o güzelim bahar günlerini, donansın diye toprak gülkırmızı çiçeklerle; Kim lütfeder de, zamanı geldiğinde, bereketli sonbahar sulu sulu üzümlerle dolar; işte araştırırdı bütün bunları inceden inceye, saklı doğanın türlü sırlarını keşfederdi.
536 syf.
·
Puan vermedi
·
330 günde okudu
Dinsel Deneyimin Çeşitleri
Dinsel Deneyimin ÇeşitleriWilliam James
8.2/10 · 35 okunma
Reklam
Mazoşist karakter: Otoriter bir anneye boyun eğme ihtiyacının veya bireyin özgür ve spontan olmasını güçleştiren katı ana-baba tutumunun (ikinci yıldan sonra) bir sonucu olarak gelişen mazoşist karakter genellikle mızmızlanma, şikâyet etme ve baskılanmış öfke ile karakterize olur. Genelde, böyle bir birey duygularını sınırlamaya eğilimlidir ve sonuçta oluşan gerilim kollar ve bacaklardaki gergin kaslarda görülebilir. Gözler genelde acı çeker gibi bakar ve kişinin sızlanan bir ses tonu vardır.
Düşünceliliğe dayalı meditasyon, Morita ve Naikan terapileri kaynaklarını, Hindistanda tohumlanan Hint öğretilerinden etkilenmiş olan Zen budizminden almışlardır. Hint ve Budist felsefeleri bir kişinin kendini yargılama, karşılaştırma ve suçlamadan kurtarmasına yönelik bir yol öğretir. Düşünceliliğe dayalı meditasyon bireylerin "an"ı yaşamalarına; hoşnutsuz edici düşünce veya duygular üzerinde durmamalarına, böylece daha az stres yaşamalarına yardımcı olur. Naikan terapisi soyutlanmanın önemini, sosyal sorumluluğu geliştirmenin ve farkmdalığın bir yolu olarak vurgulamıştır. Morita terapisi idealizm ve mükemmeliyetçilik arayışından ziyade, gerçekliğe pratik ve somut yaklaşımlar geliştirmeyi önemser. Tümünde içsel farkındalık ve sosyal sorumluluk vurgulanır.
1. Kaygıları ve diğer duyguları olduğu gibi kabul et. Çalışmaya devam et ve duygularını değiştirmeye yönelik her türlü girişimi bırak. 2. Kaygın ortaya çıktığında bunu tanımla ve yaşarken çalışmaya devam et. 3. Kaygının hoş ayrıntılarını not al. Kaygını kafandan atamıyorsan bunu herhangi doğal bir konu gibi çalış.
2.992 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.