Ne o, siz de mi dünyaya aldırış etmeye başladınız?
Herkes ne diyecekse desin banane..!
Herkes ne diyecek:)
Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki...
"Nerede hata yapıyoruz Olric?
- Uygulamada efendimiz..
- Nasıl yani Olric?
- Hiç onun saçlarına dokunmak, sadece kokusunu hissetmek, sıcaklığını duymak yerine diğerleri gibi sadece cinsel obje olarak gördünüz mü?
- Hayır Olric..
- Çıkar gözetmeksizin, iyi de kötü de her şeyine razı olarak yanında oldunuz mu?
- Evet Olric..
- Onu Ondan çok sevmediniz mi? Ondan çok düşünmediniz mi? O gülerken bile gerçekten gülüyor mu diye kendi içinizi yemediniz mi? Saçının teline zarar gelse dünyayı ateşe vermediniz mi? Sesini duymakla bile eliniz ayağınız kesilmedi mi?
- Öyle Olric..
- Daha ne olsun Efendimiz?
- Ne yapmalı Olric?
- Özür dileyin efendimiz.. Onu ondan çok sevdiğiniz için, Onu ondan çok düşündüğünüz için, yeri geldiğinde anasından babasından çok koruyup kolladığınız için, zor anlarında çıkarsızca yanında olduğunuzda size minnettarken, yüzünde tebessüm varken unuttuğu için, kendinden korkup sizi sevmediği için, bunca sevgiye rağmen hala kaçtığı için, yalancı bakışlarla bakmayıp, yüreğinizin en derininden gelen sevgiyle onu sevdiğiniz için, canınızı bu kadar yaktığı için özür dileyin efendimiz..
- Ama Olric!
- Dileyin! Hata sizin efendimiz..
~ Özür dilerim ey yâr gönül tahtıma seni sultan eylediğim için..
Affet beni diğerleri kadar basit sevemediğim için.."
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim
Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak
Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak
Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu;
Toprağı rüzgârı denizi göğü
O her zaman bir insanla anlamlı
Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı
Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların
Ve ucuz korkuların kör kuyularına
Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz...
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim
-Ki bu en büyük kötülüktür size-
"Gökyüzünü öpmek isterdim Ömür hanım, gözlerimle değil dudaklarımla. Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan. Delilik mi dedin? Kim bilir... Belki de yerde sürünmenin bir tepkisidir bu, ya da ne bileyim bilinçsiz bir aykırı olmak duygusu. Gökyüzü de olmak isteyebilirdim değil mi? Kim ne diyebilir ki?"
"Her şeye rağmen, mutluluktan ölünebiliyorsa, o zaman kesinlikle bu şekilde öleceğim. Ayrıca, ölüm döşeğindeki birisi, mutluluk sayesinde hayata tutunabiliyorsa o zaman ben de hayatta kalacağım."