Ne hayatlar var dedirten kitap…
Yemenin bir köyünde dünyaya gelen Nojoud 10 yaşına gelince resmen evden bir boğaz eksilsin ve ( ablasının başına gelenler onunda başına gelmesin diye) aile bireylerinin verdiği kararla kendisinden yaşça çoooooook büyük birisi ile evlendirilir. Babası damattan kızı ergenliğe gelinceye kadar ona dokunmayacağının sözünü alır, alır ancak adam kızı aldığı gün sözünü tutmadan küçücük kız ile birlikte olur…. Ama kendisi küçük yüreği ve aklı kocaman olan Nojoud durmaz yılmaz ve boyundan büyük işler başararak 10 yaşında boşanır…
Bu süreçte verdiği tüm mücadele takdir edilesi… Küçük yaşında bu acı olayları yaşamasaydı ve bu büyük mücadeleyi vermek zorunda kalmasaydı keşke…
Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?
Strasbourg da sefalet, açlık ve acılarla yaşanan bir hikaye… Kimisi bu olayın tamamen kurgu hayal ürünü olduğunu, kimisi ise gerçekten yaşandığı kanısında. 1518 Yılında Enneline açlıktan bebeğini yememek için onu ırmağa atıyor. Sonrasında ızdırapla aklını yitirip dayandığı yerde parmaklarıyla ritim tutuyor, pıt pıt pıt ve dans etmeye başlıyor. Kısa sürede dans edenler artıyor ve tüm şehirde dans vebası ortaya çıkıyor. İnsanlar durmadan dans ediyor ve bilinçlerini kaybedip ölüyorlar…
Kitaptan alıntı: “Sütün kalmamıştı. Onu doyuramayacaktık. Hem sonra, başkalarının yaptığı gibi onu yemekten iyidir böylesi.”
Yeterince açık aslında tırlatmamak elde değildir
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,518 okunma