Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Net ! Neri...
Net ! Neri...
@Nerminyaman
Twitter
Net ! Neri...”çelikçiçek”
Üni
İzmir
446 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Yeni yazarlarımızı okumayı seven okuyucu güruhtansanız “İhlal” müthiş başarılı bulduğum bir roman okumanızı tavsiye ederim.
Hande, Işın ve Onur
romanımızın kahramanları ile sıradışı bir yolculuğa çıkmak isterseniz buyrun...
Akıcı bir dille yazılmış su gibi okuyacağınız bu roman için size de ,
keyifli okumalar şimdiden...
Murakami benim de kalemini çok sevdiğim bir yazar 2020 de okuma fırsattı bulduğum. Aylin Doğan; fantastik, biraz absürt,akıcı ve bir o kadar eğlenceli kaleme almış hikayesini...Yazarın ilk kitabı olmasına karşın başarılı ve hayal gücü muhteşem. Desteklenmeli
“Düşüncelerini kabul edecek olursanız hiçbir deli , deli değildir”altını çizdiğim cümlesiyle birlikte kitap ile ilgili düşüncemi çok kısa bir şekilde çok detaya girmeden paylaşmak istedim.Daha önce okuduğum yüzyıllık yalnızlık kitabıyla Marquez bana karmaşık bir anlatım biçimi ile zorlanarak okuduğum bir yazardı. Dil , kurgu, akıcılık bu kitapta mükemmel buldum, belki de ben değiştim ve rahat okudum bilmiyorum. Tek bildiğim Marquez’in en etkilendiğim sevdiğim kitabının bu olması oldu.Baş kahramanımız Sierve Maria içine cin kaçtı diye ailesi tarafından manastıra bırakılan kızımızın ortaçağ karanlığında klisenin ne kadar tehlikeli ,işkencelere bahane olarak dini kullanmaları (zamanımızın da yer yer sorunu)çocuklara dahi acımadan kendi iç dünyalarındaki parçalanmışlığı konu almış Marquez.Sınıf farklılıklarına değinen Beyaz ırkın saçmalık ve karaktersizliğini ve köleliğin , yerli halkında olumsuz yanlarıminı gözler önüne serip güzel yanlarının altını çizmiş bizlere...Tarih, din ve o dönemin yaşamına dair gözünüzde çok rahat tablo oluşturan bilgiler de mevcut.Yaşadığı dönemde ,anlatıldığı süreçte Sierva Maria tüm duyguları doyasıya yaşamış bir karakter ve konusunda Aşk görünür gibi olsada temelinde “sevgisizliğin” üzerine kurgulanmış muhteşem bir eser. Marquez okumayan ve okumak isteyenler için bu kitaptan başlamalarını tavsiye ederim.keyifli okumalar...
Okur Takip Önerileri
Sevginin, Aşkın , yalnızlığın ve her şeyden önemlisi insanlığın başkenti Ahmed Arif ‘in hayatını merak ediyorsanız ,seviyorsanız birde Hüseyin Cengiz kaleminden okuyun derim.
“Paranızı , paranın alabileceği şeylere harcayın.Zamanınızı ise paranın satın alamayacağı şeylere.”der Murakami.
Son yıllarda okuduğum en güzel kitaplar arasına giren 1Q84 .
Tam anlamıyla bütün olarak baktığımda kitaba ,Murakami’nin “ zihinsel mastürbasyonu” demek istiyorum.Direkt olarak Murakami ben kurguladım yazdım sayın okuyucum sende bi zahmet oku, düşün ve bi zahmet sorgulamak istersen de sorgula diyor.
Kitabın konusuna “inanmak”diyebilirim.
Bir düşünceye çok sağlam ve güçlü bir şekilde inanırsan gerçek olması ,senin inanma gücünle doğru orantılır.
Ana karakterimiz Tengo ve Aomame ;
birbirinden farklı zamanlarda yaşadıkları dünyanın değişimini keşfetmeleri,bu dünyaya Tengo nun “ kediler şehri “demesi gibi.Bu arada kitaptaki karakterlerin ortak özelliği “yalnızlık” ve bu yalnızlık sürecinin irdelenmesi.
Romantizm, aksiyon,din,mezhepçilik,bilim, gizem,kurgu,cinsellik ve tabikiii aşk,düş içinde düş le masal gibi harmanlanmış,muazzam ,keyifli okunan.
Unutmadan kesinlikle çevirisi alkışlanır.sorgulatan bir kitap.
Gerçekten 2 ayın olduğu bir dünya da yaşıyor olabilirmiyiz acaba?
Her zaman böyle midir hayat , her zaman “denge “mi gerçekten bizi ayakta tutan.Birileri sevmediği zaman , diğerinin çok sevmesi midir dünyanın da dengesi...Tavsiye eden arkdş teşekkür ediyorum beni Murakami ile tanıştırdığı için. Sizde seveceksiniz eminim. Sevgiyle...
“Kinyas ve Kayra”
“Kin” ve “yas” kelimelerinden mi oluştu acaba diye düşündüm kitabı alırken:))
Daha ilk sayfalarını okumaya başlamamla tarzının farklılığı...Ve bu farklıkığın bende ki heyecanımı artırıp üstüne yazarın lise yıllarında yazmış olmaya başlaması heyecanımı Ve hayranlığımı tavan yaptı.Yazarı tanıyıp sohbet etmek için can atacak Ve bendeki yazma isteğini ateşleyecek kadar mükemmel !
8 yıl önce evden kaçan iki gencin hayatlarını, hayallerinde olmayacak bir şeyi elde etmek için feda edip düşünmek istememeleri... Bu uğurda karşılarına çıkan her şeyi yok sayarak...Her iki karakterin derdi de “hiç” olmak. Tabii bu düşünce “Kayra’da“ daha belirginleştirilmiş şekilde göze çarpmakta.Yazar hayatla ilgili , yaşamla ilgili düşüncelerini çok güzel yedirmiş birbirine.Kesinlikle kendinizden çok şey bulacağınız.Yazar okurlarına alkol , cinsellik aklına gelecek birçok sorunu ve olmadığına inandığımız insanı Ve nesneyi eylemi sunuyor.Üstelik tüm acımasızlığıyla. Aklıma gelmişken “Dünyadaki en acımasız varlık kendi türünü bile öldürmekten sakınmayan insandan başka kimdir ki?
Kitabın konusu da, kurgusu da mükemmel. Mutlaka okuyun, pembe kllasik kitaplardan sıkıldıysanız ...
Ahmed Arif in aşık olduğu kadın Leyla Erbil kimdir diyerek merak edip ulaşabildiğim ve okuma şansı bulduğum “Tuhaf Bir Erkek”kitabını an itabari iie bitirince üzerine bir kaç satır yazmak istedim. Şiir-Metin şeklinde yazılmış ve arada yazarın bizimle sohbet ediyor tarzı var. Sistemin ve toplumun ,eleştirildiği ve tepkisini gösterdiği bir kitap.”gorgo “ kelimesi dikkatimi çok çekti , eminim okuyan tüm okurda da çektiğini düşündüğüm, bu kelime faşizm ‘i tam bir faşizm eleştirisi ve tepkisi olarak ortaya koymakta.Toplumsal hayatla birlikte kendi hayatını da anlatan Leyla Erbil sevgilisi, kocası olan aynı zamanda bize anlatmaya çalıştığı o tuhaf adam hepimizin anlamaya çalıştığı o tuhaf erkeklerle mücadelemizin derecesini bir bakıma.
“Korkmuş beyin efendisine sığınır.” Sözü de beğendiğim çok laf bence...
Keyifle okunası bir kitap.
İnsanın hayatında özel günler her zaman için vardır ve önemlidir diye düşünen güruh içinde kendimi de gören biri olarak edindiğim tecrübelerimle artık diyorum ki , özel günlerden daha önemli sonradan farkına varabildiğimiz aslında sadece çok çok özel anlar vardır ve bu anı yaşadığımı sonradan farkeden ben ; Ferzan Özpeteğin Bir Nefes Gibi kitabını hayatıma girdiği andan itibaren yaşama sevincim olan insan tarafından hediye edilmesinden midir , su gibi akıcı bir dil kullanılmasından mıdır, içeriği ve konusundan mıdır şu an itibari ile bitirip inceleme yazmak istemem bilmiyorum ama Roma ve İstanbul arası şimdi ve geçmiş arasında , iki kız kardeşin hayat sırrı üzerine kurgulanmış okuması keyifli bir hikaye. Başkasının hayatını merak ediyorsan kitap oku diye ağzıma plesenk olmuş sözüm üzerine yerini bulan , benim için çerez kitaplar arasına girip bir çırpıda okunan ve biten ,kütüphanemin en değerli rafında yerini alan anlamı büyük sevgilim kitabım... Bu gün tarihe notumdur...
Benim için ;kalemiyle ilk defa tanıştığım yazarımız Meltem Arıkan ‘ın “ Tek Bildikleri Aşktı” kitabı öncelikle kitabın isminin ilgimi çekmesiyle buluştuğum kitaplardan biri oldu.Kitap ile ilgili bir ön araştırma yapmak istediğim de de okuyan kişi sayısının 4 olması benim kitabı okuma isteğimi artırdı ve ilk yorumu yapan kişi ben olayım istedim:)
Kitap kesinlikle bir anlatı biçiminde yazılmış ve kitabın kahramanı edebiyat eleştirmeni İnci Tanır ın yaşadığı hayatın kendi içe dönüşünün itiraflarını anlatmasıyla birlikte “gerçek” in gerçekten gerçek olup olmadığını sorguluyor sorgulattırıyor.
Kitabı okurken her paragraf başında yazarımızın çok sık
“-itiraf ediyorum “ diye başlaması
Okuma şevkimi biraz kırsada itiraflarının bende dikkat çekmesi okumaya devam etmemi sağladı.
Bir kadın olarak da benzer olaylar ve yaşanılan tecrübelerin ortak paydada buluşması aşkı ve ilişkileri sorgulayan bir yanımla ruhumda yaptığım yolculuk kitabı bana keyifli okumayı ve bitirmeyi nasip etti.
Neyin kurgu ,neyin gerçek olduğu, geçmiş , gelecek, şimdiki yaşadığımız an ve karşınızda ;
Tek Bildikleri Aşktı !
Ben sevdim darısı merak edenlerin başına ! İyi okumalar...
Kitapla ilgili uzun cümleler kurup bir inceleme yazmak istemedi canım. Tek söyleyeceğim şey bence bayan erkek herkesin bu kitabı da okuması gerektiği....su gibi gidiyor.
Bu arada içerik sadece sex ‘i çağrıştırsa da ,ki var lakin kendinizi de ister istemez düşünmeye zorlamadan geçemeyeceğiniz bir kitap. Neyi nerden almak hayatınıza katmak isterseniz !
Keyifli okumalar.
Dili , anlatımı , kurgusu ....
Söyleyecek çok şey , söyleyecek hiç bir şeyin yok olduğu...
Muhteşem bir kitap su gibi okunan ve insanın içine işleyen hayretler içinde bırakan....
Okumadıysanız hemen ama hemen alıp okunası bir kitap.
Kahvenizi yapın ve kahveyle birlikte emin olun kitap da bitecek.
Merhabalar
Kutuphanemde okuyacak kitap bakinirken gözüme ilişen uçan sınıf kitabı oğlumun ortaokula giderken okuduğu bir kitap olmalıydı. Merak edip okumaya başladım. Yatılı okulda okuyan farklı karakterlere sahip çocukların başlarından geçen olayların muzip bir şekilde konu edildiği eğlenceli bir kitap.
Yetişkin olan bizlerin çocukluk dönemlerini yad etmek istediklerinde hatırlamak için ya da çocuk yetiştiren bireylerin çocuk aklı ‘nı hatırlamak için okumaktan keyif aldığımı söyleyip okumalarını tavsiye edebilirim
Ben KİRKE...
Kitap standında gördüğüm ilk anda daha hem kapak tasarımı hem KİRKE ismi dikkatimi çekmişti ve kitap okumayı en az benim kadar seven bir arkadaşımla gezerken arkadaşımın hem kendine hem bana hediye aldığı kitap... Kitabı okumaya başlamadan önce mitolojik terimlere yabancı iseniz hemen kitabın arka sayfasını açın ve ordan okumaya başlayın derim.
KİRKE yi okumak ;
Bir nevi kavır parça dinlemek gibi bir şeydi benim için. Mitolojik ve güncel hayatın harmanlanmış,kavuşturulmuş hali.
Yunan mitolojisi ve benim buna merakım
Kitabı keyifle okumama sebep oldu.
Bu arada KİRKE yi okurken Azra Kohen ın AEDEN kitabı da hafızamdan film şeridi gibi geçti...
Olympos lu tanrıların dünyasını Homeros un destansılığıyla okumak isteyenlere gelsin bu kitap!
Keyifli okumalar...
Ben KİRKE!
Unutursun ve Üç Kız Kardeş i okuduktan sonra sabırsızlıkla okumayı beklediğim bir kitaptı ve nihayet bugün başlayıp yine elimden düşürmeden ,bir solukta okuduğum,okumaktan keyif aldığım , beni çok etkileyen bir öykünün devamı Kalbimin Can Mayası...”Büyürken , genç kız olurken fark ettim ki ,benim annem de sen de ve senin annen için öteki kadın.Annelerimize yaşatılan reddedilişin iki ucuyduk seninle.Rüçhan Hanım’ın ölüme giderken hüzünle baktığı bir aynayız biz.Birimiz aynanın sırrı, diğerimiz camıyız.” VE “Sadık Bey’in kalbi çok eski bir yerden sızladı.Dönüş ‘ün yüzüne bakakaldı.”Yaşlanırken acının ta kendisi olan insanlar,acıya genç yaşta yakalananlardır.”Kalemine sağlık İclal Aydın...
Hasret...
Mübadele döneminde Keskin de yaşamış bir ailenin oğlu olan Tacettin ve Rum asıllı Patricia nın aşkı ile ön plana çıkan, o dönemin zorluklarını yani mübadele dönemini , bi nebze de olsa anlatmaya çalışmış sevgili Canan Tan...Cumhuriyet tarihi konularını okumayı sevmemden mi , Ulu Önderimiz Atatürk e olan hayranlığım ve sevginden mi ,Mübadele dönemini anlatmasından mı bilmiyorum ama Canan Tan ‘ın yazdığı, en çok sevdiğim kitabı oldu Hasret...Kitaba evimde başlayıp ,iş yerime giderken İzban da okudum ve sonlarına doğru Tacettin in oğlu Ali nin yıllar sonra baba evine gelip karşılaşma anlarındaki duygu dolu satırlar da gözyaşlarıma engel olamayınca o an çevremdeki insanların dikkatini çekmem , iş yerime ağlayarak girmem (aşk a her zaman saygım vardır aşka aşık bir kadın olarak 🤣)ve günümün buruk geçmesi ....gibi gibi... Hasret ;okuması keyifli ,çerezlik kitaplardan . İyi okumalar 🤗
Evet yaaa belki bu kitabında bir şeyler bulurum diyerek ısrarla okuduğum bir yazar oldu Canan Tan ama çok üzgünüm hep bir şeyler eksik , hep bir şeyler yarım kalıyor... En azından bir Nazım Hikmet in Piraye si gibi bir aşk okumayı isterdim ama maalesef bir aşk Yok tu ortada... (bence kitap taki karakterlerde sadece gizli aşık olmaya aday Ömer di aşık olan piraye ye ) Dili akıcı olduğu için 4 saat gibi bir sürede okudum ama bana bu kitabın sonunu getirmeme sebep olan tek şey Tarihi Diyarbakır anlatımı oldu. Heyecanlandırdı, merak ettiğim bir şehirdi ve kesinlikle gezilmesi öncelik vermem gereken şehirler listemde birinci sıraya yükseldi...
Anlamakta ve düşünmekte zorlandığım bir kurgu ile karşıma çıkan “kabuk” kitabıyla ZEYNEP KAÇAR !
Üç kuşaktan oluşan ve kendi ağızlarıyla konuşturulan karakterler.
Okurken o kimdi , bu kimdi diye hafızamı toplamaya çalışmaya zorladığım hatta bir ara elimden bıraktığım...merakıma da yenik düşerek tekrar kendimi okumaya zorladığım anda ikinci bölüme geldiğimde kitabı yuttuğum...
Bir kadın okur olarak da , bir kadının yalnızlığı, delirme noktasına gelmesi, delirmesi,hislerini bu derece yoğun anlatma becerisi...
İnsanın gerçekten kabuğundan sıyrılıp,karşısına asıp onu izlemenin , içinde tümüyle yaşamanın acıya dönüşüp kalemle yazıya dikte edilmiş hali.
Kitabı bitirdikten sonra hayatımda ilk defa bir kitabı anında başa dönerek (ki
Çerez niyetine okurum dediğim ara kitabımdı.)tekrar okumaya başladığım kitap olarak kendi okuma tarihime geçmiş ilk kitap oldu.
Siz de şimdiden ;
Kendinize bir üç saat ayırın,
kahvenizi yapın ve kaleminizi kağıdınızı yanınıza alarak !
Keyifli okumalar ....
Kitabı okumaya başladığım ilk sayfalarda daha yine , yeni bir pişmanlık hissini yaşamam kaçınılmaz oldu.Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını okurken duyduğum hisle hemen hemen aynı bir his.... İlber Ortaylı medya dan takip ettiğim lakin kitaplarından ilkini daha okuma fırsatını bugün bulduğum “Bir Ömür Nasıl Yaşanır “ ....
Röportaj şeklinde kaleme alınan İlber Ortaylı’nın yaşam tecrübesinden edinmiş olduğu tavsiyelerinden oluşmuş bu kitap
bence özellikle ortaokul dönemi yaşayan çocuklarımızın yaş grubundan başlayarak okunması ,okutulması gereken bir kitap !
Kendini yenilemek , öğrenmek , dikkat etmek, verimli çalışmak için bir rehber niteliğindeki kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Özelliklede ,hızla tükettiğimiz şu zaman dilimi içinde bu devirde.
Yine ilk defa kalemiyle tanıştığım yazarlardan biri Kürşat Başar ...
Aklımda Hep Sen !
Dili ve anlatımıyla su gibi okuduğum kitaplardan oldu. Hepimizin içinde bulunduğu , yaşadığı belkide daha yaşayacağı ,bilinen yada bilinmeyen hayat yolculuğumuzdan kesitler sunduğu bir serüvene sürüklüyor. Kendi edindiğimiz tecrübelerimizi yazarın kalemiylede okuma fırsatı bulduğum bir yolculuk oldu banada.... kalemine sağlık Kürşat Başar
Kitabın yazarı Hüseyin Cengiz bey le tanışma fırsatı da bulan bir okur olarak “ ve sonra yol bitti “ için şunları söylemek isterim.ilk okuduğum kitabı ve okumadan önce ve kendisi ile sohbet te kitabının çok eleştiri aldığını duyduğum anda merak edip hemen okumak istedim. Kitabın konusu bence iyi bir seçim Ermeniler, Dersim katliamı , Ege kıyıları, Munzur dağı eteklerinde yaşayan hayatların konu edildiği. Lakin anlatımı biraz dağınık buldum ve arada geriye dönüp acaba dikkatim mi dağıldı diye düşündüğüm anlar oldu. Diğer kitaplarında da aynı şeyi yaşarmıyım merakımdan dolayı “içindeki bana dokun “ uda okumayı istiyorum. Sanırım yeni yazarlarımızdan ve çok da kötü bulmadığım için kaleminize sağlık demek istiyorum verilen emeğe karşılık...
Nilgün Bodur un kendi hayatında edindiği tecrübelerini paylaştığı sade diliyle anlattığı kemdinizden mutlaka bir şeyler bulabileceğiniz bir kitap. Keyifli okumalar bu arada kitabı okurken Nilgün Bodur a msj atıp soru sormadan da geçemedim 🤔
İtiraflarım...
İtiraflarım... Tolstoy... içinde bulunduğumuz yaşama dair , her dönemde herkesin sorguladığını düşündüğüm arayış ve sorgulamalarını birde Tolstoy Dan duymak isteyip merak edenlerin keyif alacağı bir kitap. Diğer eserlerini hangi psikoloji de ve nasıl yazdığınıda anlamamıza yardımcı olacağı da kaçınılmaz....Bilim ve Din ...sorgulamalar ve tespitler yaşanılarak edinilmiş tecrübeler... mutlaka kendinizden birşeyler bulacağınız okunası bir kitap
Bir arkadaşımın okumam için hediye ettiği bir kitaptı nigahtar...TV den oyuncu olarak tanıdığım,Başak Sayan ın kalemiylede dolayısıyla yeni tanıştım. Okunması sade dili ile anlaşılırdı.keyifle okumaya başladım lakin konu aktıkça bir ay önce okuduğum Arif Ergin in Tekvin kitabıyla kurgusu o kadar çok benzerlik gösteriyorduki bu biraz okuma hevesimi kırdı. Tekvin çok beğendiğim bir kitap olduğu için Nigahtar ıda okumaya devam ettim ve bitirdim.Tanrı ve bilim her zaman dikkatimi çeken konulardı sonuçta benim için.Bana ne kattı derseniz Halaç-ı Mansur u daha yakından tanımak için onunla ilgili kitapları okumaya da karar verdim.Başucu kitaplarımın arasına giremesede okunmaya değer bir kitap diyebilirim ...
Aşk vardır , ona inanmaktan vazgeçme ...bir Arkdş tavsiyesi üzerine kütüphaneme eklediğim jojo moyes “senden önce ben “ i kitabın isminden de anlaşıldığı üzere konusu aşk olan bir kitabı okumaya başladığım için mutluydum. Kimbilir hangi yaşanmış bir aşk ın kahramanları ile tanışacaktım.gerçekten yaşanmış bir aşk hikayesi miydi sadece kurgudan mı ibaretti...yazarımız en sade dil ve anlatımıyla gayet başarılı bir şekilde aktarmiş okuyucusuna will ve Lou da hayat verdiği hikayesine...benim için ilginç olan kendimi karekterlerin yerine koymamamın imkansız oluşuydu...insan okurken sağlığının kıymetini bilip her an şükrediyor ve kendimizde, ailemizde olmasa bile çevremizdeki engelli olarak hayatına devam eden insanlar için daha duyarlı daha farkındalığı yüksek bireyler olmamız gerektiğinin , onların hayatını daha kolay hale getirmek için ne yapabilirim i düşündürmeden duramıyor...Okumanızı tavsiye ederim. Siz bu kitabı okumaya başlayın ben senden sonra ben e başlıyorum
Elimizle sıkı sıkıya tutamadığımız hiçbir şeyin bizim olmadığını bilmek gerekir.Aslında hiçbir şeyi sıkı sıkıya tutamadığımızıda.Tanrı’nın bu büyük evini herkes içinde kendine bir yer bulsun ve mutlu bir yaşam sürsün diye verdiğini de görebilir.Bu evin yeterince büyük olup , herkesin payına bir lekecik de olsa güneş ışığı , bir tutam mutluluk düşeceğini;herkes için hiç yoksa küçük bir palmiye gövdesi ve ayaklarını basabileceği bir yer olduğunu görebilir.Tanrı’ nın istediği ve belirlediği bir şekilde.... PAPALAGİ;GÖĞÜ DELEN ADAM...Günlük yaşamımızda süre gelen , tam da ortasında bulunduğumuz anın gayet anlaşılır bir dille anlatmayı başardığı için ,eleştirilerini de gerekçeleriyle anlatması açısından ayrı bir önem taşıdığını , önemli olduğunu düşündüğüm için mutlaka okunması gereken kitaplar arasındaki yerini almalı derim ben ....
Ben ben-nü
En büyük mutluluk, mutsuzluğun kaynağını bilmektir ! Demiş ya Dostoyevski bende bu sözün devamını yazayım;mutsuzluğunun kaynağını bulabilmişsen eğer , ya o kaynağı yok edeceksin ya da dönüştüreceksin....Dönüştüremediğin mutsuzlukların için vazgeçebilmek de bir gayret gerektiriyor.seni ve vazgeçilmezlerini mutlu etmek için....fazlasıyla duygusal şiddet e maruz kaldığımı kabullenen ben Nermin olarak,kendimden fazlasıyla kesit bulduğum bu kitabı okumak bana iyi geldi. Edinilmiş tecrübelerimin bir başka hayat ta da edinilmiş olması , edineceklerimi , edinilmiş tecrübeleri değerlendirip yol almam da bana rehber olması için hafızamın bir köşesine yazıyorum...gerçek hayat hikaleri okumayı seviyorum. Şu yaşadığımız zaman dilimi içinde başkalarının hayatını merak edıyorsanız;dedikodu etmek yerine, kitap okuyun ! Saygılar....
Unutursun....
Daha çok ekrandan tanıdığım ve ilk defa kalemiyle tanıştığım İclal Aydın.Unutursun... farkındalığımı artıran, sayfaları çevirdikçe içine daldığım ,anı yaşadığım ,kendimden kesitler bulduğum ,geçmişle ,anı ,birbirine çok güzel bir şekilde harmanlamayı başarabilmiş bir anlatım.yaşar,samire,lorin...bir ailenin üç kuşak kadını...birlikte geçirdikleri zaman içinde birbirlerinden uzak ve Hacı Gavras bey ! Aşk için giden kalan ve ölen....Düşündümde ; gerçek sevgi sevdiğini sevdiğine teslim edebilmek midir ?kendimde yazma olan hissimi , bir an önce kaleme alıp yazma isteğimi şiddetle artıran bir kitap....tavsiye ederim kesinlikle okumalısınız
Gör Beni
Bana kitap okuma alışkanlığı kazandıran yazarımız Nermin Bezmen den sonra Kadın yazarlarımızdan Azra Kohen ! Önünde saygı ile eğildiğim bir yazar daha ... Fi Çi Pi den sonra AEDEN ...ve GÖR BENİ ... İKİ DEVRİN HİKAYESİ...Türk yazarlarımızdan böyle güzel eserler okumak , okuma ihtiyacımı kat ve kat artırıyor.Konusu, anlatımı,dili,duyguyu o kadar kuvvetli hissettiriyor karşı tarafa içinde yaşamamanız imkansız... kitabı okuduktan sonra öncelikle bende en çok yazarı tanıma onunla sohbet etme hissi uyandırdı. Cumhuriyet dönemine gidip o günkü şartlar da yaşanılan hayatları , selim ve Ülkü (dudu) ilmiye ve Orhan ın aşkı zamanımızdaki aşkları ve sevgiyi insanlığı sorgulattırıyor ister istemez insana...gündemize oturan bir konuda var ki ... müslümanlığımızı sorgulamak yerine insanlığı sorgulamamızın vazgeçilmez olduğu bir zaman dilimi...ve ilmiye açıkladı:”unutmayın, doğru daima doğrudur, ta ki birileri onun yanlış olduğunu kanıtlayana kadar ve tarih , doğru sanılan yanlışlarla doludur.... sözün bittiği yer !son sayfaları gözyaşlarıyla okuyamayıp ertesi gün e bıraktığım bir kitap. Teşekkürler Azra Kohen.... hep bizimle kal
Tekvin
Arif Ergin... Yazarın ismini ilk defa duymuştum ve ilk kitabı olduğunuda kitabı okuduktan sonra öğrendim. Granch ın bütün kitaplarını okuyan bir okur olarak Türk yazarlarımızdan birinin Tekvin kitabını yazması beni mutlu etti diyebilirim. İlk kitabı olarak değerlendirdiğimde de başarılı bulduğum bir kitap oldu. Okurken elimden bırakmak istemediğim kalın olmasına rağmen kısa sürede bitirdiğim kitaplar arasına girmeyi başardı. Akıcı.Aktarılan bilgiler kayda değer. Konusu güzel. Kafanızı meşgül edip düşündüren bilgiler içeriyor diyebilirim. İstanbul tarihi yerler, Osmanlı,Kuran da geçen ayetler , Osman Hamdi Bey...Bütün olarak ele aldığımda biraz ters köşe yapabilirmiydi yazarımız ! Evet. Lakin ilk kitap olarak baktığımda yazarı başarılı buldum yinede.İkinci kitabınıda merakla bekliyorum. Okunmasını da kesinlikle tavsiye ederim
Benim Küçük Dostlarım
Güzel anekdot lar içeren bir kitap diyebilirim. Oğlum un lisede okurken edebiyat öğretmeninin öğrencilerine okumalarını ödev olarak verdiği bir kitabı dün kütüphanemde görüp bir solukta okuduğum bir kitap. Çok değer verdiğim öğretmenlik mesleğinin gerçek öğretmen kimdir ‘ inide insanın içine kazıyan , gerçekte yaşanmış anılarını bizlerle paylaşan Halide Nusret Zorlutuna hanfendinin güzel anlatımıyla bakış açısının ne kadar önemli olduğunuda bize hatırlatan okunmaya değer bir kitap. Seveceksiniz....
