Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnını koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi'nin
Bu halimizi görmüyorlar da, bizi irticaı ayaklandırmakla suçlandırıyorlar. Hayır efendim; asıl siz küfrü ayaklandırmak ve Müslümanları büsbütün ezdirmek için bahane arıyor ve buluyorsunuz! İsa Peygamberin hak yolu zamanında Romalı (Tiranlar) neyse şimdi bizim karşımızda da bazı gazetelerin açtığı hava o... Şu farkla ki, Romalılar, İsa dininde kendi batıl inanışlarına karşı bir tecavüz görüyorlardı. O, kendilerine karşı âni ve semavi bir zuhurdu. Bizimkilerse, hiçbir inanışa başlı olmayan ve kendi öz kaynağını yıkmak isteyen Müslüman isimli şahıslar... Bunlar, (Neron) un aç arslanlarına karşılık, tok ve doymak bilmez sırtlanlar halinde üzerimize atılıyor ve kalblerimizi didik didik ediyor. Ne şuradan ne buradan üzerimize hiçbir müdafaa eli uzanmıyor. Kurucusunun dediği gibi "Bu din garib gelmiştir, garib gidecektir. "İllet, killet, zillet... Ya hastayızdır, ya pulsuzuzdur, yahut dünyanın hakareti üzerimizdedir. Bu üç hassa ufak tefek istisnalar bir tarafa çoktanberi gerçek Müslümanların vasfı.. Düşünüyorum da, şu hassalara bugünkü kadar nail olduğum hiçbir zaman olmadığını görüyorum. Üçü birden üzerimde üçü birden ensemde...
Aslında bize değil, küfüre ait olan bu vasıflar, bir türlü yolumuzu bulamamaktan, hakkımızı arayamamaktan, memuriyetimizi yerine getirememekten, Allahın sırtımıza bindirdiği yük... Belâların belâsını çekiyor, imtihanların imtihanını veriyoruz.