Güçlüydü. Bir mazlum âhının gök kubbeyi sarsacağı bilgisiyle. Devranın gün gelip de döneceğinin haberiyle. Ne ki var zerre kadar şer, ne ki var zerre kadar hayr, bir gün şaşmaz bir terazide tartılacağının emniyetiyle.
Yitirecek hiçbir şeyi kalmamış olanlara mahsus baş eğişle baş eğdim. Acıyan yerlerimin daha az acıyacağına dair ümidimi tümden yitirdim. Kaçmadım artık yaralarımdan. Yanarak var olmayı kabullenmekle sönerek yok olmak arasında yapılacak seçimden ibaretti bütün hikâye.
ve insanoğlu ancak dili kadar edeplidir. bilmediği kelimeler kadar edepli, bildiği kelimeler kadar edepsizdir. insan olan her hesabı aşar da bir kendi sözcüklerinin ağırlığı altında ezilir.