"Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var."
"Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır!"
"İnsan, diyorum; öyle durduk yere soğumuyor hayattan ve insandan. Susuyor ve sustukça biriktiriyor ve sonra ya içindekileri haykırıyor ya da sessizce uzaklaşıyor... Herkesten ve her şeyden..."
"Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık. Kimse bir başkası için kederlenmiyor. Birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak duruyor birbirinden. Küçücük çocuklar bile yalnızlığın bilimini yapıyor."
"Yüzlerce arkadaş arasında bulunduğum halde, kendimi ne kadar derin bir yalnızlık içinde hissettiğimi hatırlıyorum. Sonunda bu yalnızlığı da sevmeye başlamıştım ya…"